Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Eylül 2016, 14:54   #1
Çevrimdışı
PySSyCaT
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Incillerde Hz Yahya Ile Ilgili Celiskiler




Muharref İncillerin Hz. Yahya ile ilgili olarak verdikleri haberler çoğunlukla birbirleri ile çelişkilidir. Bu çelişkilerin başında Yahya'nın, İlya olup olmadığı hususunda verilen bilgilerdeki farklılıklardır. Matta İncilinde Yahya'nın İlya olduğu belirtilirken, Yuhanna İncilinde ise tam tersi söylenerek Yahya'nın İlya olmadığı ifade edilmektedir. Matta'da Yahya hakkında şöyle haber verilmektedir: "İsa, 'İlya gerçekten gelecek ve herşeyi yeniden düzene koyacak' diye cevap verdi. 'Size şunu söyleyeyim. İlya zaten gelmiştir, ama onu tanımadılar, ona yapmadıklarını bırakmadılar...O zaman öğrenciler İsa'nın kendilerine vaftizci Yahya'dan sözettiğini anladılar". Matta İncilindeki bu ifadeden, Yahya'nın İlya olduğu açıkça anlaşılıyor. Ancak dördüncü İncilin yazarı Yuhanna, Matta ile aynı fikirde değildir. O, bu konuda şu bilgiyi veriyor: Yahudiler Yahya'ya, 'Sen kimsin?' diye sormak üzere Kudüs'ten kahinlerle Levilileri gönderdikleri zaman, Yahya'nın tanıklığı şöyle oldu: 'Ben peygamber değilim' diye açıkça konuştu. Onlar kendisine, ' Öyleyse sen kimsin? İlya' mısın? ' diye sordular. O da 'Değilim' dedi.' Sen peygamber misin?' sorusuna da 'hayır' cevabını verdi". Matta'ya göre, Hz.İsa, Yahya'nın İlya olduğunu söylerken; Yuhanna'ya göre bizzat Yahya'nın kendisi, kendisinin İlya olmadığını söylüyor. Yahya İlya mı, değil mi? Hangi İncile inanalım ve nasıl karar verelim?
İncillerde Yahya ile ilgili olarak geçen çelişkili haberlerden bir diğeri de, onun Hz. İsa'yı baştan beri tanıyıp tanımadığı konusunda verilen haberlerdir. Yuhanna'ya göre Hz. Yahya, Hz. İsa'yı vaftiz ettiği günden itibaren tanımakta ve onun Mesih olduğunu bilmektedir. Çünkü o, ruhun gökten Hz. İsa'nm üzerine bir güvercin biçiminde indiğini görmüş ve onun "Tanrı'nın Oğlu" olduğuna o andan itibaren tanıklık etmiştir. Yuhanna İnciline göre Hz. Yahya şöyle söylemiştir: " Ben su ile vaftiz ediyorum, ama aranızda biri duruyor. Benden sonra gelen odur. Ben onun çarığının bağını bile çözmeye layık değilim...Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı'nın kuzusu... Benden sonra biri geliyor, o benden üstündür, çünkü o, benden önce vardı, dediğim kişi işte budur". Yuhanna'da geçen bu ifadelere göre Yahya(A.S.), ilk gördüğü andan itibaren Hz. İsa'nın, "Tanrı'nın Oğlu" olduğunu bilmektedir. Diğer incillerde ise bunun tersine, Hz. Yahya'nın, Hz. İsa'yı iyice tanımadığı, onun Mesih olup olmadığı konusunda tereddütlerinin bulunduğu, hatta bu tereddüdü gidermek için öğrencilerini Hz. İsa'nın bulunduğu yere gönderip işi tahkik ettirdiği haber verilmektedir. Luka ve Matta bu mevzuda şu bilgiyi veriyorlar: "Yahya'nın öğrencileri bütün bu olup bitenleri kendisine bildirdiler. Öğrendlerden ikisini yanına çağıran Hz. Yahya, 'Gelecek olan sen misin, yoksa başkasını mı bekleyelim?' diye sormaları için onları rabbe gönderdi". Luka ve Matta'da verilen bu bilgiye göre, Yahya, Hz. İsa'nın kim olduğunu tam bilmemektedir ve onun gelecek olan Mesih olduğundan emin değildir. Bu yüzden kendisine "Sen Mesih misin, değil misin?" diye sordurmaktadır. Halbuki Yuhanna İncilinde, Yahya'nın, Hz. İsa'yı daha vaftiz etmeden önce tanıdığı ve onun "Tanrı'nın oğlu" olduğunu bildiği haber verilmektedir.
Kilise tarafından sahih olduklarına ve vermiş oldukları bütün haberlerin doğru olduğuna hükmedilen dört İncilde, mevcut olan çelişkiler öylesine içiçe ve karmaşıktır ki, bunları tek tek saymakla bitirmek mümkün değildir. Mesela, Yahya konusundaki bir diğer çelişki, Hz. Yahya'nın, Hz. İsa'ya onun kim olduğunu öğrenmek üzere göndermiş olduğu öğrencilerin sayısı konusundaki çelişkidir. Matta'ya göre öğrencilerin sayısı belli değildir. Bu İncil, Yahya'nın Hz. İsa'ya kaç kişi gönderdiğini rakamla belirtmiyor. Luka İncilinde ise rakam verilmek sureti ile iki öğrencinin gönderildiği belirtiliyor.
Hz. Yahya'nın , Hz. İsa'yı tanıyıp tanımadığı konusunda Luka ve Matta incilleri verdikleri haberlerde kendi içlerinde çelişkiye düşmektedirler.Bu iki İncilden aktarmış olduğumuz yukardaki pasaja göre Hz. Yahya, Hz. İsa'yı tanımamaktadır. Fakat bu iki İncil, çok kısa olarak naklettikleri Hz.İsa'nın, Yahya tarafından vaftiz edilmesi hikayesinde, sanki Yahya'nın, Hz. İsa'yı daha vaftiz olayından önce tanıyıp bildiği şeklinde bir imaj vermektedirler". İşi biraz daha derinleştirerek incele yecek olursak; Matta. 3: 13-15 ve Luka. 3: 16-22'ye göre, Yahya'nın vaftiz sırasında Hz. İsa'nın kim olduğunu bildiğini; fakat bunun tam tersine. Matta, l1: 2-3 ve Luka. 7:18-19'a göre, vaftiz olayından çok sonra, Yahya hapse atıldığı sırada Yahya'nın, Hz. İsa'nın kim olduğunu bilmediğini görürüz. Acaba Yahya, önceleri Hz. İsa'yı tanıyordu da sonraları unuttu mu?
c - Muharref İncillerde Dans Sahneleri

Hz. Yahya ile ilgili olarak incillerde geçen çelişkili haberlerden biri de onun öldürülmesi ile ilgili olarak verilen haberlerdir. Ancak bu haberlerin çok dikkat çekici bir yanı daha vardır, o da bu olaya bağlı olarak incillerde anlatılan dansözün oynatıldığı doğum günü partisidir.
Yahya'nın öldürülmesi Matta ve Markos'ta çok geniş bir şekilde anlatılırken, Yuhanna İncilinde hadiseye hiç temas edilmez. Luka İncilinde ise olay çok kısa bir şekilde anlatılır". Yahya'nın hapse atılarak öldürülmesini çok geniş bir şekilde veren Matta ve Markos incillerinin, vermiş oldukları haberlerde bir takım çelişkiler vardır. Matta'ya göre hadise şöyle cereyan etmiştir: O sırada Yahudiye'de kral olan Hirodes, kardeşi Filipus'un karısı Hirodiya ile evlenmek istemiş, ancak Yahya "Kutsal yasaya göre kardeşinin karısı ile evlenmen caiz değildir" diye onu ikaz etmiştir. Bu uyarıya çok öfkelenen Hirodes, Yahyayı öldürtmek istemiş, ancak Yahya'yı çok sevmekte olan halkın tepkisinden korktuğu için onu öldürmemiş, fakat hapse attırmıştır". Markos da Yahya'nın tutuklanışının, Matta'nın anlattığı gibi Hirodes'in, kardeşinin karısı Hirodiya ile evlenmesine Yahya'nın karşı çıkışı yüzünden olduğunu söylemektedir. Ancak Matta, Yahya'nın bu karşı çıkışına bizzat Hirodes'in öfkelendiğini ve bu öfkesi yüzünden Yahya'yı hapse attırdığını, Hirodes'in aslında onu öldürtmek istediğini, fakat Yahya'yı seven halktan korktuğu için onu öldürtmediğini söylerken; Markos, Yahya'nın bu itirazına Hirodes'in değil, Hirodiya'nın çok öfkelendiğini, Yahya'nın tutuklanmasını ve öldürülmesini onun istediğini söylemektedir. Markos'a göre Hirodes, Yahya'yı doğru ve kutsal bir adam olarak tanımakta, bu yüzden ondan korkmakta ve onu korumaktadır. Bu İncile göre Hirodes, zaman zaman Yahya'yı dinlemekte, dinlediği zaman büyük şaşkınlık içinde kalarak onun konuşmalarından zevk almakta idi. Özet olarak söylemek gerekirse, Matta'ya göre Yahya'ya öfkelenip onu tutuklatan Hirodes'dir. Markos'a göre ona öfkelenen ve onu tutuklatan Hirodes değil, Hirodiya'dır. Matta'ya göre Hirodes, Yahya'yı öldürtmek istiyordu, ancak halktan korktuğu için onu öldüremiyordu. Markos'a göre Hirodes, Yahya'yı öldürtmek istemiyordu, aksine onu seviyor ve koruyordu. Yahya'yı öldürtmek isteyen Hirodiya idi.
Markos İnciline göre Hirodiya, uzun süre Yahya'yı öldürtmek için fırsat kollamış, sonunda beklediği fırsatı yakalayarak onu öldürtmüştür. Hirodiya, Hirodes'in doğum günü partisinde eline geçen bir fırsatı iyi değerlendirerek onu öldürtmüştür. Hirodes'in onuruna verilen doğum günü partisine sarayın ileri gelenleri, ordu komutanları ve Galile'nin eşrafı davetli olarak gelmişlerdi. Partide yemekler yenmiş, içkiler içilmiş, bundan sonra danslı müzikli eğlence faslı başlamıştı. Bu sırada Hirodiya'nm kızı sahneye çıkarak müthiş bir dans gösterisi yapmış, yapmış olduğu bu dans ile herkesi büyülemişti. Davetliler onun dansından öylesine memnun kalmışlar ki, onların bu aşırı memnuniyetini gören Hirodes, üvey kızını çağırarak "Dile benden ne dilersen" demiş ve ona her istediğini vereceğini vadetmişti. Bunun üzerine kız, hemen annesine giderek Hirodes'ten ne istemesi gerektiğini ondan sormuştur. Annesi Hirodiya, kızına "Yahya'nın başını iste" diye söyleyince, kızı Hirodes'e gelip "Yahya'nın başını isterim" demiş, Hirodes aslında istemediği halde yüksek rütbeli zevatın önünde vermiş olduğu sözden dönemiyerek Yahya'nın başını kestirmiş ve bir tepsi üzerinde onun başını kıza vermiştir. Kız da tepsiyi götürüp annesine vermiştir.
Bu hadisenin Matta ve Markos İncillerinde bu kadar çelişkili olarak anlatılmış olması bir yana, bundan da önemlisi Kitâb-ı Mukaddes adı ile anılan bir kitapta böylesine acaip bir sahnenin vahiy mahsûlü kutsal sözler olarak nasıl yer alabildiği hususudur. Vahiy ürünü İncillerde bir doğum günü partisi; parti, kanunlar izin vermediği halde kardeşinin karısı ile evlenen bir kişi için verilmiş, yenilmiş içilmiş, sıra dans ve müziğe gelmiş, tam bu sırada onuruna parti verilen adamın üvey kızı, piste çıkarak öyle bir dansözlük gösterisi yapmış ki orada bulunan herkes, kızın bu gösterisi yüzünden üvey babayı tebrik etmiş. İşte vahiy ürünü incillerden tam vahye uygun manzaralar! Ayrıca burada bir noktayı daha belirtmekte fayda vardır. Günümüzde de kutlanmakta olan doğum günlerinin kutlanış örneklerine ve şekillerine Hristiyanlık öncesi dönemlerde, Roma İmparatorluğu dönemlerinde rast gelmekteyiz. incillerin verdiği bilgilere göre içkili, danslı, müzikli bu adet, Hz. İsa'dan önce Putperest Romalılar tarafından icra edilmekte idi.



aLinti..

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet