|
Burce Nickli Üyeden Alıntı
 |
Tebrikler hayatım.
Musa Eroğlu aşka hudut çizilmiyor derken haklı mı? Aşka hudut çizilir mi? |
merhaba çiçeğim,
Mihriban şiirinin yazarı Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir. Niyetleri evlenmektir ama kız tarafı sürekli "hayır" demektedir bu işe. Velhasıl bu sevdadan vazgeçilir.
Aradan yıllar geçer. Birgün Abdurrahim Karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir. Ve Karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler. Arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra Abdurrahim Karakoç oturur ve duygularını dizelere döker.
O dizeler Musa Eroğlu'nun notalarıyla yıllar sonra müziğe dökülüyor, tabii biz de ilk defa o zaman duyuyoruz Mihriban'ı. Hikayeyi verdiği bir röportajda anlatan Karakoç, "O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın. Ne adı Mihriban, ne saçları sarı..." diyor.
Herkesin bir Mihriban'ı olmadı mı bu hayatta ?
Mihriban'dan sonra ona hitaben bir şiir'i daha var aslında ama konuyu dağıtmayayım, çok sevdiğim dizelerdir o yüzden bunu açıklamak istedim.
gökyüzünün sınırları varmı ki, aşkın sınırı olsun.
gülen gözlere bakmanın sınırı varmı ki, aşkın olsun.
okyanusun ucu bucağı varmı ki, aşkın olsun.
çizilmiyor, çizilmiyor...