Cevap: Velhasıl...
Bir grup oklu kirpi, soğuk kış gününde donmamak için birbirlerine iyice yanaşıp bedenlerinin sıcaklıklarından faydalanarak karşılıklı ısınmaya ve böylece soğuktan korunmaya çalışıyordu. Fakat çok geçmeden her biri, yanındakinin dikenlerinden canı yandığı için, ayrılmak zorunda kalıyordu. Isınma ihtiyacı onları tekrar bir araya getirdiğinde, dikenleri onları bir kez daha ayrılmaya zorluyordu. Böylece bir müşkil durumdan diğerine savrulup duruyorlardı; ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun bir mesafeyi tutturabilene dek. Nitekim hayatlarının boşluğu ve tekdüzeliğinden kaynaklanan bir araya gelme ihtiyacı insanları birbirine yaklaştırır. Fakat birçok nahoş ve itici özellikleri ile tahammül edilmez eksiklikleri yüzünden tekrar birbirlerinden koparlar. Işte nihai çare olarak buldukları ve ancak sayesinde bir araya gelebildikleri bu orta yol nezaket ve muaşeret kaideleridir. Dolayısıyla karşılıklı ısınma ihtiyacı her ne kadar tam olarak karşılanamasa da, dikenlerin acısı da hissedilmeyecektir. Kendi içini ısıtacak kadar sıcaklığa sahip olanlar ise, böyle bir zahmet ve meşakkate katlanmamak veya kimseyi buna maruz bırakmamak için toplumdan uzak durmayı tercih edeceklerdir.
"kirpi gibisin çocuk; her tarafın diken, kim elini uzatsa delik deşik. üstelik sen de kan içindesin. /Atilla Ilhan/ "
__________________ Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum... |