Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Nisan 2019, 23:23   #1
Çevrimiçi
Not
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
her insan hata yapar





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




İnsandır bu, hata yapar. Hata yaparak öğrenir bazı şeyleri. Önemli olan yapılan hatanın farkına varmak ve bir daha yapmamaktır ama günümüz insanları için bunların hiçbir önemi yok. Önem kavramımızın son derece değişmiş olduğunun bir ispatı bu. İnsan için önemli olan sadece hata yapmış olmamızdır. Tabii iş hata yapmanın suçluluğuyla duyduğumuz acı ile bitmiyor. Asıl iş çevrenizdeki insanların bunu öğrenmesi ile başlıyor. Aslında ızdırabımız da başlıyor diyebiliriz.

Yaptığımız şeyi sürekli hatırlayıp yüzümüze vurmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar. Neden böyle bir şey yaptın diye sormuyorlar bile. Çünkü onlar için bu önemli değil. Onlar sorgulamaktan ziyade direk hüküm vermeyi seviyorlar. Aslında bu yaklaşımları çok yanlış ama onlar her zamanki gibi bunu da anlamak istemiyorlar, tıpkı birçok doğruları anlamadıkları gibi. Çünkü onlar her zaman haklıdır. Yanlış bir davranışta bulunurlar mı hiç? Asla! O nasıl söz öyle, onlar hata yapmaz. Bahsettiğimiz insanlar en doğru şekilde hareket ederler, canım olur mu öyle şey?

Halbuki biz, böyle şeyleri düşünen insanların geçmişini deşecek olursak durum bizimkinden daha vahim olur. Aslında onlar bizden daha çok hata yapmışlardır ve bunlar su yüzüne çıktığında da bunu kabul etmezler. Onların tek derdi bize ahkam kesmektir. İşte ben böyle insanları ve böyle insanların düşüncelerini çok aptalca buluyorum.

Çünkü her insan hata yapar. Hata yapmak ayıp değildir. Asıl ayıp olan bu hatayı yapan insana çevresindekilerin iğrenç yaklaşımıdır.
Ataların dediği gibi “Hatasız kul olmaz.” Yapılan her hatanın ardından bir sonuç çıkar ortaya. Aslında bu sonuç bir hayat dersidir. Yaptığımız hatanın yanlış olduğunu ve bize olan getirilerini anlamış oluruz. Kendi kendimize sinirlenip kızarız. “Neden böyle bir şey yaptım?” diye saatlerce düşünürüz. Şaha sonra da kendimize bir daha hata yapmayacağımıza dair söz veririz.

BİRAZ DÜŞÜNELİM
Birkaç saniye için “hata” kavramının bir canlı olduğunu ve konuşma yeteneğine sahip olduğunu düşünürsek… Emin olalım ki ” Evet, amacıma ulaştım. Ona doğru yolu gösterim.” derdi hata. Tabii olaya pozitif bir yaklaşım söz konusu olursa böyle bir düşünme tarzı olabilir. İşte tam da bu yüzden hata yapmak ayıp değil. Nasıl ki bilmemek değil öğrenmemek ayıpsa doğruyu yanlış yaparak öğrenmek de ayıp değil ama bizim sevgili ailemiz ve canım dediğimiz arkadaşlarımızın düşünceleri ve bakışları hep aynıdır. Sanki bu hayatta tek hata yapmış insan bizmişiz gibi bir yaklaşımda bulunurlar. Neden bu insanlar böyle düşünür onu da anlamıyorum aslında. Acaba empati nedir bilmiyorlar mı? Bunu sorarken bile utanıyorum çünkü empatinin ne demek olduğunu bilmiyorlarsa bilmiyorlarsa bile başkalarını düşünme zahmetinde de bulunmuyorlar mı hiç?

Tamam, kabul ediyorum. Her insan empatinin sözcük anlamını bilmeyebilir ama hiç sormazlar mı kendilerine “Ben bu insana neden böyle davranıyorum? Bir başkası bana böyle davransa benim de zoruma gitmez mi? Ben de üzülmez miyim? diye ama çoğu insanımızda böyle bir düşünme yetisi de yok. Çünkü onlar bir tek kendisini düşünür. Bir başkasının düşünceleri, istekleri ve duyguları umurlarında bile olmaz. Önemli olan sadece kendileridir.

İşte bunun da adı bencillik. Bence bencilliğin ne olduğunu bilen insan empatinin de ne olduğunu bilir. Sadece işine gelmedikleri anda yaptıkları gibi salağa yatarlar yani bilmezlikten gelirler. Sonuçta insan davranışlarının ne anlama geldiğini bilir ve ona göre davranır. Ama hata yapan insanlar çeker tüm acıları. Onlar geçmişlerini geride bırakırken geçmiş onların peşini hiç bırakmaz.

Biz insan ne hatalarımızı ne de işlediğimiz suçları kabul ediyoruz. Bazen de oturup öz eleştiri yapmalı insan. Mesela bir suç izlediğimizde suçlu olan taraf biz olduğumuzu bile bile hep başkalarında suç arıyoruz.

Aklımıza hep kötü şeyler getiriyoruz. Bir köşede yazılmayı bekleyen kötü bir senaryo oluyor hep. Hiçbir zaman aklımıza ilk olarak iyi olan senaryo gelmez. Belki de en başta tüm bu ön yargılarımızdan kurtulmamız lazım. Hata yapsak da suç işlesek de insanlardan soyutlamamalıyız kendimiz. Ancak bu şekilde mutlu oluruz ya da kendimizi hep mutsuzluğa sürükleriz.

MUTLU OLAMAMAK
Her insan mutlu olamamaktan yakınır. Ne yapsa mutlu olamadığını, mutsuzluğun onun peşini hiç bırakmadığını söyler ama mutluluk sadece bize bağlı değildir ki. Bazen çevremizdeki insanların bize karşı sergiledikleri tavır bizi mutlu ederken bazen de bize sarf ettikleri cümleler bizi mutlu eder. Aslında mutluluk her zaman iki dudağımızın arasında ya da gözümüzün önündedir.

İki dudağımızın arasındadır çünkü biz başkalarını mutlu edersek, onlara kulağa hoş gelen sözler söylersek onlar da bunun bir karşılığı olarak bizi mutlu eder. Hayattaki her şey gibi mutluluk da karşılıklıdır. İnsanlar birçok şeyi karşılıklı yaptıkları gibi mutluluk da karşılıklıdır.

İnsanlar birçok şeyi karşılıklı yaptıkları gibi mutluluk duygusunu da ticarete döküyorlar. Şöyle bir düşünce kulağa ne kadar saçma geliyor. Mutlu olabilmek için insanlara iyi davranmam gerekiyor. İyi davranmaktan ziyade insanların egolarını tatmin etmem gerekiyor. Onlara aslında hiç sahip olmadıkları ve olamayacakları gibi bir karaktere sahip olduklarını belirtmen gerekiyor. Belki de herkes gibi biz de yapmacık olmalıyız.

Mutluluk gözümüzün önündedir çünkü beynimizi “mutlu olamıyorum”a odaklarsak gözümüzün önündeki güzel olayları göremeyiz. Bazı insanlar çevresinde yaşanan güzel olaylar neticesinde mutlu olurlar. Aslında başkalarının mutluluğudur onları mutlu eden. Bunları söylemek kolay ama bir de bunların faaliyete geçirmek var ki işte en zor olanı da o. Zor değil ama bize zormuş gibi geliyor. Belki de bilgi eksikliğimizdeb kaynaklanıyor tüm bunlar.

Bunları neden bildiğimi düşünebilirsiniz ve bu düşüncelerinizde de çok haklısınız. Çünkü ben de bir hata yaptım, bedelini çok ağır ödedim ve ödüyorum da. Mesele her sabah ” Allah’ım yine mı uyandım?” diyorum. Anlamsız bir güne daha uyandığımın farkına varıyorum.

Her gecem ve gündüzüm farklı dozlarda iğrençliklerle geçiyor. Kendimi resmen bir bağımlı gibi hissediyorum ama benim bağımlı olduğum şey iğrençliklerle dolu bir yaşam. Abartmıyorum çünkü ben yaptığım hatanın bedelini benim olmayan bir hayatı yaşayarak ödüyorum.

Ağlamak nedir bilmeyen ben gülmek nedir bilmez oldum şimdilerde. İşte bu yüzden insanlardan anlayışlı olmalarını bekliyorum ama nafile. Umarım bir gün herkes empati kurmayı öğrenir ve hiç kimse benim çektiğim acıları çekmez. Güçlü olun ve hayatınızın başrolünde değil yönetmen koltuğunda olun. Çünkü bu hayat sizin, bir başkasının değil!

__________________
𝕯𝖊𝖗𝖎𝖓𝕯𝖔𝖗𝖚𝖐
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet