İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali: Yaşadığımız hadiseden çıkış ihracat ve katma değerli üretimle olacak
Sosyal boyutu daha ağır bir işsizlikle karşı karşıyayız"
Bali, Türkiye'nin hızlı büyümek zorunda olduğunu dile getirerek, ülkede her yıl 800 binin üzerinde insanın iş gücüne katıldığına dikkati çekti. Bali, "İşsizliği aynı seviyede tutmak için bile her yıl 800 bin yeni iş yaratmalıyız. Nitekim Türkiye, son 10 yılda bir kısım Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla, 7 milyonun üzerinde yeni iş yarattı ancak işsizliği aşağıya çekemedi. Çünkü iş gücüne bundan daha fazla katılım oldu." dedi.
Adnan Bali, iş gücüne katılımda nitelik değişikliği olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
"İşsizlerin neredeyse tamamının üniversite mezunu olması ve beklentilerinin yüksekliği nedeniyle geçmişe nazaran sosyal boyutu daha ağır bir işsizlikle karşı karşıyayız. Dolayısıyla, Türkiye, sadece ekonomik değil sosyal boyutuyla da bu hadiseyi yönetebilmek için hızlı büyümek zorundadır. Yılda 800 bin yeni istihdam yaratmak ve bunu sürdürebilmek için yüzde 5 ve üzerinde büyümelidir. Yüzde 5 büyümeye ihtiyaç var ama kaynak yok. Çünkü iç tasarruf hadleri yüzde 5 büyümemizi desteklemiyor. Büyümek için dış kaynak kullanıyoruz. Dış kaynak imkanları yettiği sürece büyüyoruz, bizden veya dışarıdan kaynaklanan nedenlerle dış kaynak imkanları sıkıntıya girerse, büyüme sürecimiz kesintiye uğruyor.
İkilem şu; hızlı büyümek zorundayız ancak hızlı büyümenin koşullarına sahip değiliz. Peki ne yapmalıyız? Öncelikle, iç tasarruf hadlerini artırmak konusunda çok özel çaba sarf edeceğiz. İkinci husus, dış kaynak kullanmaya devam edeceğiz, bugünden yarına iç tasarruf hadlerinin bu büyümeyi destekleyecek hale gelmesi gerçekçi değil. Peki, dış kaynağı nasıl kullanacağız? İş insanları krediyi nasıl kullanıyorsa, ülke olarak dış kaynağı da öyle kullanmalıyız. Ülke olarak, kullandığımız kaynakların maliyetinden daha yüksek getiriyi sağladığımız alanlarda büyümeliyiz. Bunları yapmak için güven, istikrar, geleceğe ilişkin öngörülebilirliğin olduğu uygun bir iklim, ortam da lazım."
- "Teşviki geri kalana değil, ileriye gidene vermeliyiz"
İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 70. sırada bulunan Türkiye'nin son dönemlerde yaptığı atakla 40. sıraya kadar geldiğine dikkati çeken Bali, "Ama yetmez. Ülkeler düzeyinde rekabet ederken de endekste üst sıralara çıkmalıyız. Vergi sisteminde, hukukta, teknolojide, teşvik sisteminde gereken neyse yapmalıyız. Teşviki geri kalana değil ileriye gidebilecek olana vermeliyiz. Geri kalana birtakım şeyler yapmak gibi bir sosyal politikanın başka araçları olmalı, bu teşvik değil. Teşvik, onun doğru aracı değil. Olabildiğince potansiyel ifade eden yerlere, fark yaratacak yerlere öncelik vermeliyiz." diye konuştu.
Bali, serbest piyasa ekonomisinin bütün dinamiklerine sonuna kadar bağlı kalınması gerektiğini vurgulayarak, "Serbest piyasa, bolluk, bereket demektir. Kısa dönemlerde arzu etmediğimiz sonuçları hemen vermiyor diye, biraz meşakkatli olabilecek bu yoldan vazgeçmemeliyiz. Bazen daha farklı uygulamaların kısa sürede sonuç verebilir olması pratik gelebilir, ama kalıcı olamaz. Daha kötüsü tahrip edicidir. Onun için önemli olan, bu ortamı sağlayabilmek." değerlendirmesinde bulundu. |