Cevap: Kazak turklerinde evlenme gelenegi
“Kelin Tüsiru Toyı” (Gelin Alma Toyu, Düğün)
Aile kavramı ve aile kurmanın Türk kültüründe kutlu bir yeri vardır. Çünkü gelişmiş bir toplum olmanın ilk şartı aile kurmak ve bu aile düzenini en güzel şekilde devam ettirmektir. Kazak Türklerinin “üylenu onay, üy bolu kıyın” (evlenmek kolay, aile olmak zor) atasözü boşuna söylenmemiş. Evlenmenin de kendine göre sevinci ve zorlukları vardır. Evlenen gençlerin biraz zaman geçtikten sonra karşılaştıkları bazı zorluklara dayanamadan ayrılanlarını da görmekteyiz. Böyle şeylerin yaşanmaması için bir birini gerçekten sevip, ancak kendilerine ve geleceğine güvendikleri zaman evlenmeleri lazım. Düğünün, orada söylenen dilek ve nasihatlerin asıl amacı ve anlamı evlenen gençlere gelecekte karşılaşabilecekleri sorunlara, problemlere, zorluklara karşı durabilmelerini, birbirine nasıl davranmaları gerektiğini, nasıl bir aile olması gerektiğini söylemektir.
Kazakistan’da maddi durumu çok iyi olmayan ailelerin düğünü bile bolluk içinde geçer. Düğünlerde her çeşit yemek vardır; sıcak yemekler dahi dört-beş çeşittir, âdeta kuş sütü eksiktir. Yüz açma merasiminden sonra bazıları düğünü aynı gün, bazıları da ertesi günü yapar.
“Bet açma” geleneği, Kazak Türklerinde “gelin getirme” yâni düğün âdet ve eğlenceleri arasında yer alan en eski geleneklerden biridir.
Betaşar: (Yüz açma) Gelin, oğlan evine götürüldüğünde yüzü örtülür; önüne perde gerilir. Ozanlar tarafından şiirler okunduktan sonra yüzü açılır. Betaşarda gelinin güzelliği, gençliği, gösterişi övüldükten sonra kocasına nasıl hürmet edeceği, kocasının kardeş ve akrabalarına nasıl davranıp saygı göstereceği, eve gelen misafire nasıl davranması gerektiği vs. konusunda geline nasihatlerde bulunulur.
Betaşar, Kazak Türklerinin evlenme geleneğinde geçmişten bugüne kadar değişikliğe uğramadan uygulanan bir törendir. Her devirde kendini korumuş, günümüze kadar ulaşabilmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi günümüzde de bazı aileler yüz açma merasiminden sonra düğünü aynı gün, bazıları da ertesi günü yapar. Ailenin maddi durumu ve düğün hazırlıklarına göre bazen düğün betaşardan hemen sonra ya da ertesi gün değil, aradan birkaç gün geçtikten sonra da yapılabilir.
Kazak Türklerinde geleneksel evlenme biçimleri arasında “kız kaçırma” yoluyla da evlenme yaygındır. Kızın ailesi oğlanı istemediği zaman kız ile oğlan anlaşır ve oğlan kızı kaçırır veya kız evlenmeyi daha sonraya bırakmak ister, ama oğlan evlenmek istediği için sevgilisini kaçırır. Kaçırdıktan sonra oğlanın akrabaları kız ailesine haber vermeye gider. Haber vermeye giden kişilere ise “habarşı” yani Türkiye Türkçesiyle “haberci” denir. Haber aldıktan sonra kızın ağabeyleri, ablaları kısacası akrabaları oğlanın evine gelir. Gelen kızın akrabalarına ise “kugınşı” (kovalayıcı) denir. Kız kendi isteğiyle geldiyse ve kalmaya razıysa iki taraf dünür olur ve düğün hazırlıkları başlar. Kız kaçırıldığı zaman kızın ailesi “Kız Uğurlama Toyu” yapmazlar.
Yalnız bu kız kaçırma olayı Kazakistan’ın bütün bölgelerinde uygulanan bir evlenme biçimi değildir. Genellikle Güney Kazakistan Eyaletinde ve köylü kısımlarda görülmektedir.
Düğün hazırlıkları davet edilecek kişilerin, misafirlerin listesini oluşturmaktan başlamalıdır, ona göre düğün masrafının miktarı tahmin edilir. Düğün yapılacak yer de önemlidir. Düğün yapılacak yer üç kısımdan oluşur. 1) yemek hazırlanacak, kazan ve ocaklar kurulacak yer. 2) dans edebilecek açık bir alan. 3) masaların konulduğu, sofraların kurulduğu yer. Gelen misafirlerin yaşları ve düğün sahibine yakınlığı, akrabalığı farklı olur. Bu yüzden masaya oturturken onların kırılmayacağı, küsmeyeceği bir şekilde oturtmak lazım.
Düğün sofrası, davet edilen misafirlerin sayısına göre «Г», «Т», «П», «Ш» şeklinde kurulur. Genelde sofranın başköşesinde damat, gelin, sağdıç ve nedime oturur. Misafirlerin nereye oturacağı düğün sahibinin isteğine göre belirlenir. Yine de bunun da kalıplaşmış bir sistemi vardır. Geleneğe göre, dünürler sofranın sağ tarafına başköşeye oturtulur. Onların yanına düğün sahibinin yakın akrabaları, saygın misafirler ve yaşlı kişiler yerleşir. Sol tarafındaki başköşeye ise uzaktan gelen akrabalar, onların yanına da komşular, köy adamları oturur. Uzaktan gelen akrabalar o köyden çıkan amca, hala, yeğenler olabilir. Onlar komşuları ve o köyün adamlarını daha önceden tanıdıkları için birlikte oturmaları düğünün eğlenceli geçmesini sağlar.
__________________ Çiçek öldükten sonra istediğin kadar güneşi ol ,birdaha gökyüzne yeşermez |