Vurgun
sırrı zât kitabını açıp
bu aşk’ı sığdıramıyorum...
sırtımda hiç yaz görmemiş
heybeme
s ı ğ ı n a m ı y o r u m...
..
kesrete geldi yusuf
bir parça pala ile...
ensar ’lâ’ dedi
dalından bir gül düştü
ikrar verdi zülfikar
bin parça etti de cihanı
doymadı
ben ki yurdunu kaybeden sefil
daha durmaz bu topraklarda
imbadlar karışır soluklarıma
kıra döke, sağa sola
ele el- göze- göz...
dişe- diş!
susa-sus!
açacak mevsim bulamamışken
tüm aşkı züleyhâ’ya yüklemek
günah olurdu..
hangi ihtimal
ayet ayet tutuşturur alları
hangi bedevi
hangi ateş
yakardı ibrahimin sinesini
..
olurda mahfillerden bir mucize
selâ
mansur ile ferahı kubbeden
duyurur..
beraber sesimizi geceye adar
çınlarmı asrın minaresi
heyhat!
yüze yüz
ayağına ayrılık tohumu biçilmiş
sofrana kan sunak olmuş
bir oradan bir buradan
çek sıratın kanlı urganını
ah bilirim!
kan tutar !
gözlerimizin tavana nikahı
sırtımızın babadan yâdigâr
sedire yad’ı başlar..
*vuruldu
bu gece ağzımın zikr’i..
bu gece de dilime nasihattı!
*vurgundu
susmadı her satırda
hikmetin sırrı
s ı ğ ı n a m ı y o r u m...
’sen’ dedi
’seni’dedi
sessizce..
kimse seni bilmeden
bilemeden..
incitmeden..
susmanın tapusu
sadık olan
ebî vakkas’ın şahitliği
ile...
şahit ol en sadık olan..
..
’’benim vuslatım senle başladı’’
avuçlarıma ’gül’ bırak..
____ Belma Karaca
__________________ Raki içen kadın yurtta sulhtur ağdalı değil nağmeli sever.. |