Dökülür
Geldiğin yerden bak
Çevirsen başını
Ne çok aldanış
Ne yalanlar dökülür
Renkleri solmuş eşya
Eskimiş yüzleri
Uzaklaşmış çokları ya
Kalanlar dökülür
İçine bir sevinç vursa
Silinir bir anda
Bir eldir çevren gibi
Çehren de değişir
Ne desen alaysı
Tutarlar torun torba
Titrek ellerinden
Olanlar dökülür
Sonunda dal çıplak
Sararan yaprak da
Kalırsın bir zaman
Asılı bir sapta
Tükenir ömrün de
Hiç şaşmaz hesapta
Neyin var, neyin yok
Soranlar dökülür
Abdurrahman Günay