Adını bilmeden
Ben, Seni, adını bilmeden sevdim.
Ve,”varlığınla”gülüşünü …
Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve, Yarlığa”süzülüşü”nü.
Ben seni, sesini duymadan sevdim …
Ve duymadan nefesini.
Ben seni adını bilmeden sevdim …
Ama; Sevdim! …
Üşüyüşünü sevdim …
Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
”Gel, Isıt”deyişini! ..
Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, BiLerek gelmeyeceğimi
AKSam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim …
Ve, Kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir de;
”Gel, ışıt” deyişini! ..
Ben seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım … Cevabım …
İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam … Gökkuşağım, ışığım ..
Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem …
Seni, Adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem …
… Sevdim işte!
Ben, Seni, yaşını bilmeden sevdim … yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı!
Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben seni, sesini duymadan sevdim.
Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni …
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |