Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Aralık 2021, 21:39   #1
Çevrimiçi
Kalemzede
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ'da Stoacılığın İnsanlar İçin Önemi Nedir? Ne Değildir?






Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Orta Çağ Felsefesi: Orta Çağ'da Stoacılığın İnsanlar İçin Önemi Nedir? Ne Değildir?

İnsanlar başlarına gelen şeyler karşısında “Filozofça” davrandıklarını söylediklerinde, sözcüğü Stoacıların kullandığı anlamda kullanırlar. “Stoacı” adı, bu filozofların Atina’da sık sık buluştukları boyalı bir sundurma olan stoadan gelir. İlk Stoacı, Kıbrıslı Zenon‘du. Stoacılık insanlık tarihi boyunca birçok İmparator ve Kralların da hayat felsefesi olmuştur. Bu İmparatorluk ve Krallardan biri ise Roma İmparatoru Marcus Aurelius'tur.

Stoacılığın genel düşüncelerine göre kalbimizde hislerimiz ve düşüncelerimizden sorumlu olduğumuz fikri yatar. İyi veya kötü talihe nasıl karşılık vereceğimizi kendimiz seçebiliriz. Bazı insanlar duygularının değişen hava gibi olduğunu düşünürler. Stoacılar ise, aksine, bir durum ya da olay karşısındaki hislerimizi kendimizin seçtiğini düşünür. Duygular öylece başımıza gelmez. istediğimizi elde etmekte başarısız olduğunuzda üzgün, biri bizi kandırdığında kızgın hissetmek zorunda Stoacılar duyguların akıl ve mantığı bulandırdığına ve yargılama gücüne zarar verdiğine inanmışlardır. Onları sadece kontrol etmemeli, mümkün olduğunda onlardan tümüyle kurtulmalıyız da.

Hayat kısa olduğu hayatımızı en doğru şekilde yaşamalıyız. Bazı insanlar binlerce yılı ömürlerini harcadıkları gibi kolayca boşa harcardı. Hatta o zaman bile hayatın çok kısa olduğundan şikayet edebilirlerdi. Aslında doğru seçimleri yaparsak, boş işlerle zaman harcamazsak hayat genellikle birçok şeyi yapabileceğimiz kadar uzundur. Kimileri öyle bir enerjiyle paranın peşinden koşar ki başka bir şey yapmaya zamanları kalmaz, kimileri de tüm boş zamanını içmekle ve sevişmekle geçirme tuzağına düşer. Seneca bunu anlamak için yaşlanmayı beklersek çok geç kalmış olacağımızı düşünmüştür. Beyaz saçlar ve kırışıklar, bir yaşlının zamanının çoğunu dişe dokunur bir şeyler yapmakla geçirdiğini göstermez, ne var ki bazıları böyle yapmış gibi davranırlar. Bir gemiyle denize açılan ve fırtınayla oradan oraya sürüklenen biri yolculuk yapmış olmaz; sadece oradan oraya savrulmuş olur. Hayat için de aynısı geçerlidir. Kontrolsüz olmak, en değerli ve anlamlı deneyimler için zaman bulmaksızın olayların akışına kapılmak, hakiki yaşamdan çok uzaktır.

KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI



__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat