[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Merhabalar
Öncelikle ismimi vermek istemiyorum. Bundan 4 sene önce İstanbul’un stresinden bunalıp çoluk çocuğu alıp köye gittik. Köyün alt tarafında dere boyunda eski su değirmeni var. Kullanırdık eskiden. Ormana gezintiye çıktım. Zaman nasıl hızlı geçti anlamadım. Akşam olmak üzereydi. Değirmenin yanına gelince eski günler aklıma geldi ve kapısını açıp içeri girdim. Her şey yerli yerince duruyordu. Ondan sonra oturdum bir sigara yaktım. Sonra değirmenin küçük penceresinden baktığımda iyice hava kararmış artık gideyim diye ayağa kalktım.
Kalkar kalmaz o ahşap kapı büyük bir gürültüyle kapandı.
Sonra epey uğraştım açamadım. Değirmenin taşı aniden dönmeye çalışmaya başladı. Ensemde soğuk bir nefes hissettim ve kalın bir ses “Bizim evimizde ne işin var? Senin etlerini ayıracağız. Kemiklerini değirmende un yapacağız.” dedi ve kahkaha sesleri gelmeye başladı. Yani korkudan sureleri bile okuyamadım var gücümle kapıyı zorlayıp açtım ve kendimi dışarı attım.
Sonra derenin içinden karşıya geçip rampa yukarı var gücümle kaçtım. Sonrasında kahkaha sesleri ve izlenme hissi köyün içine kadar devam etti ama çok şükür o günden sonra bir şey olmadı.
Esrarengiz olaylar