Cevap: Bilim Adamlarının Kuran ı Kerim İçin Söyledikleri
H. LEİDER
İngiliz bilginlerinden H. Leider Müslümanların bugünkü medeniyet üzerindeki etkilerinden bahsederken der ki: “İslam çocukları tahsillerine Kur’ân ile başlıyorlardı. Çünkü Kur’ân bütün din ve dünya faziletlerinin kaynağıdır. Fakat bu mekteplerin yanlarında yine Kur’ân’ın ilhamıyla felsefe ve hikmet dersleri okunan medreseler vardı sonradan bu medreseler üniversite olmuştur. Bundan dolayıdır ki Afrika’nın o zamanlar dünyanın en karanlık noktası denen köşeleri maddî terakkîler itibariyle çağdaşı olan Avrupa ülkelerinden çok yüksek bulunuyordu.”
NEAR EAST GAZETESİ
Londra’da çıkan Near East - Yakın Şark Gazetesi 1922’de şunları yazmıştır: “Hazret-i Muhammed (asm) hakkında düşüncemiz ne olursa olsun şunu itiraf etmek zorundayız ki Kur’ân nazil oluşu ve tertibi itibariyle hayrete şâyan ve mû’cize bir kitaptır.”
SİR EDWARD ROSS
Kur’ân’ın İngilizce’ye Sale tarafından yapılan tercemesine önsöz yazmış olan Sir Edward Ross der ki: “Son bin üç yüz yıllık bütün bunalım ve ihtilaller içinde Kur’ân Türklerin İranlıların ve Hintlilerin dörtte birinin kitabı olarak pâyidar olmuştur. Bunlar Kur’ân gibi bir kitabın garbın her tarafında mutlaka tetkik edilmesi gerektiği fikri üzerinde özellikle fennî keşiflerin zaman ve mekân kaydı tanımadan genel menfaatlerin cihana hâkim olmaya başladığı son zamanlarda bunda ısrar etmişlerdir.”
RODWİL
Kur’ân’ı İngilizceye çeviren Rodwil diyor ki: “Kur’ân’ı okudukça O’nun bizi etkilediğini ve hayrete düşürdüğünü nihayet bize üstünlüğünü teslim ettirdiğini ve önünde secdeye kapandırdığını görürüz. Kur’ân temas ettiği konular ve güttüğü maksatlar itibariyle üslûbu temiz yüksek ve haşyet vericidir. Belâgat bakımından ise en yüksek şâhikadadır.”
EDMOND
İngiliz siyaset adamlarından Edmond der ki: “Kur’ân’ı tetkik ettikçe O’nun kemal ve yüceliğini tanırız. Önce insanı cezbeden Kur’ân sonra onu hayrete sürükler sonra da onda bir tutkunluk uyandırır insanı kendisine hürmete mecbur eder ve bu sûretle herkesi derinden etkiler.”
ANSİKLOPEDİA BRİTANNİCA
Ansiklopedia Britannica Kur’ân için şöyle yazar: “Kur’ân’ın muhtelif bölümleri muhtelif konulardan bahseder. Âyetlerin bir çoğu dinî ve ahlâkî meseleleri açıklar. Bazıları da tabiattaki mevcut tecelli ve olayları ifade ederek Allah’ın lütuf ve azametini O’nun sonsuz ululuğunu tertil edip dile getirir... Ancak Hazret-i Muhammed (asm)’ın peygamberliği iledir ki Cenâb-ı Hakk’ın bir ve tek Kadîr-i Mutlak olduğu gösterilmiştir. Puta tapmak yahut Allah’ın oğlu sıfatıyla İsâ’ya ibadet gibi mahlûkata tapmak Kur’ân’da şiddetle reddedilmiştir. Kur’ân’ın dünyada en çok okunan kitap olduğu muhakkaktır.”
1926 yılında Fransız Eğitim ve Dışişleri Bakanlıkları emriyle yapılan Kur’ân tercemesinin önsözünde denir ki: “Kur’ân’ın üslûbuna gelince o şüphesiz ki Yüce ve Ulu Yaratıcının beyanıdır. Zira kendisinden böyle bir üslûp sâdır olacak ancak varlığın sırlarına vakıf bulunan Cenâb-ı Hakk olabilir. Gerçek şudur ki O’nda şek ve şüphe üzere olan yazarlar bile O’nun yüce beyanının tesirine boyun eğmişlerdir. Yeryüzüne yayılmış olan 300 milyon (bu sayı bugün 1.5 milyardır) müslümanın üzerinde O’nun tesir ve nüfuzu o derecededir ki bütün misyonerler şimdiye kadar bir müslümanın O’nu beğenmeyerek dininden döndüğünü ispat edecek bir olay gösterememişlerdir.”
THOMAS ARNOLD
Londra Üniversitesi Arapça Profesörü müsteşrik Thomas Arnold “İslâm’ın Tebliği” adlı eserinde der ki: “Afrika’nın o iptidai okullarında yalnız Kur’ân okunuyorsa bu az bir şey ve küçük bir terakki değildir. Çünkü Kur’ân daha büyük bir terakki kaynağı olabilir. Kur’ân’ın Afrika’da bu şekilde okunmasının doğurduğu faydalardan biri oradaki reislerin kendi arzularına göre hareket edecekleri yerine Kur’ân’ın irşadına uygun davranmalarıdır. Bu hareket tarzı Afrika’nın hayatında öyle bir değişiklik yapmıştır ki bu onları medenileştirmiş onları sanayi ticaret ve diğer işleri geliştirmeye sevk etmiştir. Müslümanların irşadıyla İslâm’ın tesiriyle Afrika’nın her tarafına muhteşem şehirler kurulmuştur. Avrupalı seyyahlar bunları ziyaret ederek hemşehrilerine anlattıkları zaman Avrupalılar bu ihtişama inanmak istememişlerdir.”
H.G. WELLS
İngiliz ictimâiyatçısı H.G. Wells şöyle der: “Avrupalılar içinde Kur’ân’ı
tetkik edenler azdır. Bu cehâlet yüzünden O’na bâtıl isnatlar yapılmaktadır. Kur’ân Allah’ın emirlerine uygun olarak Müslümanları en sıkı kardeşlik bağlarıyla bağlamış ve öyle bir kardeşlik vücûda getirmiştir ki ırk renk dil farklarının üstüne çıkmıştır. Hıristiyanlar arasında kardeşlik bağları İslâm kardeşliği ile kıyaslanacak gibi değildir. Müslümanlar madencilik hendese astronomi mimarlık güzel sanatlar ve felsefeyi inkişaf ettirmişlerdir onları buna sevk eden âmil ancak Kur’ân’ın insanları birleştirerek onları fazilet ve irfan servetini elde etmeye teşvik etmesinden ileri gelmektedir.”
__________________ 𝔹𝕚𝕣 𝔽ı𝕊ı𝕃𝕥ı𝕞 𝕐𝕖𝕥𝕖𝕣 Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
HeLLalik mi ? Diriniz beni.. ÖLünüz cenneti görmesin! |