Araştırma: Agrivoltaikler kuraklıkla mücadelede çözüm olabilir mi?
Tazmanya Üniversitesi'nin (UTAS) yaptığı küresel bir araştırma, kurak ve yarı kurak bölgelerde agrivoltaik sistemlerin tarımsal verimliliği artırma konusunda önemli faydalar sunduğunu gösteriyor.
Avustralya, İran ve Çad’da yürütülen çalışma, güneş panellerinin tarım arazilerinde nasıl bir etki yarattığını detaylı bir şekilde inceledi. Güneş ışığının kontrollü şekilde engellenmesiyle toprak neminin korunması, buharlaşmanın azalması ve tarımsal üretimin iyileştirilmesi gibi sonuçlar elde edildi. Bunun yanı sıra yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasıyla hem çevresel hem de ekonomik kazanımlar sağlandı.
Tazmanya Üniversitesi Mühendislik Okulu ve Tarım Enstitüsü’nün (TIA) ortaklaşa yürüttüğü araştırmaya göre, agrivoltaik sistemler özellikle kurak bölgelerde çarpıcı sonuçlar doğuruyor. Araştırmayı yürüten Profesör Matthew Harrison, “Güneş panellerinin gölgelendirme etkisi, buharlaşmayı azaltarak toprak nemini koruyor ve tarımsal üretimi artırıyor. Bu da agrivoltaiklerin kurak bölgelerde daha faydalı olduğunu kanıtlıyor.” dedi.
Harrison ayrıca agrivoltaiklerin, sosyo-ekonomik kalkınma düzeyi ne olursa olsun, ekonomik büyüme ve iklim eylemine katkıda bulunabileceğini vurguladı.
Araştırmada, Avustralya’nın Hamilton bölgesi, İran’ın Erdebil kenti ve Çad’ın Mandoul bölgesindeki farklı iklim koşulları incelendi. Güneş paneli yoğunluklarının (yüksek, orta ve düşük) farklı tasarımları modellendi.
Çad, ekvatora yakın konumu ve yüksek güneş radyasyonu sayesinde en fazla enerji üretim potansiyeline sahipken, İran, daha az bulutlu günleri ve serin iklimiyle Avustralya’dan daha yüksek enerji üretim verimliliği sağladı.
Sonuçlara göre, yüksek biyokütle üretimi olan bölgelerde (örneğin Avustralya), güneş panellerinin yoğun kullanımı et üretimini yüzde 50’ye varan oranlarda azaltabiliyor ve bu da gıda güvenliği açısından risk oluşturuyor. Bu gibi durumlarda, düşük yoğunluklu güneş paneli tasarımları hem gıda hem de enerji üretimi açısından daha dengeli bir çözüm sunuyor.
Öte yandan, İran gibi yarı kurak bölgelerde, yüksek yoğunluklu güneş paneli kullanımı tarımsal üretimi iyileştirirken, su kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlıyor. Bu, enerji üretimi ve tarımın bir arada büyümesine olanak tanıyor.
Çad gibi ekonomik kalkınma açısından daha az gelişmiş ülkelerde ise agrivoltaik sistemlerin, elektrik ve gıda üretimini artırarak ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayabileceği belirtiliyor.
Araştırmanın bulguları, agrivoltaik sistemlerin, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SDG) ulaşmada önemli bir araç olabileceğini ortaya koyuyor. Gıda güvenliğinden yenilenebilir enerjiye, su kaynaklarının korunmasından ekonomik kalkınmaya kadar birçok alanda çözüm sunan bu sistemler, kurak bölgelerde kamu ve özel sektör yatırımlarının artırılmasını gerektiriyor.
Tazmanya Üniversitesi’nin bu çalışması, agrivoltaiklerin gelecekte tarım ve enerji politikalarında daha fazla yer bulabileceğini gösteriyor.
Kaynak: TemizenerjiORG