Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Haziran 2025, 12:33   #1
Çevrimiçi
shera_hanif Doğrulanmış Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Tora ve İncil in değiştirilmesi hakkında




Tevrat, İncil ve Zebur’un değiştirildiği Kuran’da var mı?
"Bir zaman da şöyle dedik: 'Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerden bol bol yiyin! Şehrin kapısından secde ederek, saygılı bir tavırla girin ve "Affet bizi ya Rebbenâ (hıtta)" deyin ki suçlarınızı affedelim; iyilik yapanların mükâfatlarını daha da artıracağız. Böylece o zalimler, (Allah’ın kendilerine söylediği) sözleri, kendilerine söylenenden başka bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de fıska düştüklerinden dolayı o zulmedenlerin üzerine gökten korkunç bir azap indirdik.'” (Bakara, 2/58-59)

“Nasıl olur onların size güvenmelerini beklersiniz ki, onlardan bir zümre vardı ki Allah'ın kelamını işitip akılları aldıktan sonra, bile bile onu tahrif eder, değiştirirlerdi.” (Bakara, 2/75)

“Yahudilerden bir kısmı, bazı sözleri aslî şeklinden ve manasından kaydırarak tahrif ederler. Mesela: ‘İşittik' (ama isyan ettik), 'işit' (hay işitmez olası! ), ve 'râina’ derler. Bu sözleri, ağızlarını eğip bükerek güya vaziyeti kurtarmak ve dinle alay etmek için söylerler. Halbuki onlar sadece 'İşittik ve itaat ettik', İİşit!' unzurnâ (bizi de gözet), deselerdi kendileri için elbette daha hayırlı ve daha dürüst bir iş olurdu. Fakat Allah, inkârları yüzünden onları rahmetinden kovdu. Artık onlar pek az iman ederler.” (Nisa,4/46; ayrıca bk. Bakara, 2/104)

“Elleriyle kitap yazıp, biraz para almak için: 'Bu Allah tarafındandır.' diyenlerin vay haline! Vay o ellerinin yazdıklarından ötürü onlara! Vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!” (Bakara, 2/79)

“Ehl-i kitaptan bir kısmı da, aslında kitaptan olmadığı halde, Sizin kitaptan zannetmeniz için, Okurken ağızlarını dillerini eğip bükerler (bazı kelimelerin telaffuzunu değiştirirler). Bir şeyler söyleyip, 'Bu Allah tarafındandır.' derler. Halbuki o, Allah tarafından değildir. Bile bile Allah adına yalan uydururlar.” (Al-i İmran, 3/78)

“Ey Peygamber! Kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla 'İnandık' diyenlerden inkâra koşuşanlar da, Yahudilerden yalanı can kulağıyla dinleyen ve sana gelmemiş bir topluluk hesabına casusluk edenler de seni üzmesin. Onlar kitaptaki kelimelerin yerlerini ve anlamlarını değiştirirler; 'Size şu hüküm verilirse alın, o verilmezse kaçının' derler. Allah birisini fitneye düşürmek isterse, artık sen onu Allah'ın elinden kurtaramazsın. Allah onların kalplerini temizlemek istememiştir. Dünyada onlar için bir rezillik, âhirette ise büyük bir azap vardır.” (Maide, 5/41; ayrıca bk. Maide, 5/13. ayet)

peki Yahudilerde bu iş nasıl yapılıyor? (kendi kaynaklarından aktarıyorum)

Yazılı Tora'ya eşlik eden ve onun kat kat daha genişi olan bir Sözlü Tora mevcuttur. Ve bu refakatçi olmadığı zaman Yazılı Tora doğru şekliyle anlaşılamaz, çarpıtılır ve akla sığmayacak kadar yanlış şekillerde yorumlanabilir. Tıpkı bazı bilgisiz kişilerin yüzyıllar boyunca yaptığı gibi. ..
Sözlü Tora'nın çok önemli bir bölümü de, Tora'nın statik kalmasını önleyerek, gelişen zamanla ortaya çıkan yeni durumlara cevap verebilmesini sağlayan türetim kurallarıdır. Onüç tane olan bu kurallar "Midot” adını alırlar ve Moşe Rabenu tarafından Yahudiler'e öğretilmişlerdir. İnsan mantığına, Tanrısal Bilgeliğin bir derecesine kadarını türetme yetkisinin verilmesi, onun için olası en büyük hediye ve iltifattır. Diğer yandan insanoğlu bunu kuralına göre yapmakla yükümlüdür. Aksi takdirde bu, Tanrısal Bilgelik olmaktan çıkar.

Buna bağlı olarak bazen kişi, bir kuralın geçerliliğini, onun kendi mantığına uygun olup olmamasına bakarak değerlendirme hatasına düşebilir. Ancak Rabenu Tam'ın söylediği gibi, bir insanın Tora'nın herhangi bir kuralıyla ilgili mantıklı bir açıklama getirebiliyor olması, Tora'nın geçerliliği için herhangi bir kanıt teşkil etmez. Tora, geçerliliği için insanın onayına muhtaç değildir. Dolayısıyla Tora'nın bir kuralını "doğru ve bağlayıcı” yapan, onu mantığımızla anlıyor ya da ona kendimizce bir açıklama getirebiliyor olmamız değildir. Zira bu da Tanrısal Bilgeliği, kendi mantığımız oranında sınırlamak anlamına gelecektir. Bu bizleri, kendi çizdiğimiz o görünmez sınırın ötesindeki Tanrısal bilgiyi tanımama şeklinde ciddi bir hataya sürükler.
Oysa bir kuralı anlamıyor olmamız, sadece bizim yetersiz olduğumuzu gösterir; kuralın değil. Ve bizi bağlamadığına karar verdiğimiz anda o kuralın Tanrısal lığını inkar etmiş oluruz.
Kısacası; Tora insani mantık ve çözümleme yeteneği, ne bir yere kadar prim tanımıştır; fakat insan yine de
daima, bu yetkinin Yetki Veren'in belirlediği çerçevede gerçekleşmesi gerektiğini bilmeli, kendi sınırlı mantığının yol açtığı yanılsamaya kapılarak haddini aşmamalıdır.


Şuanki islamcı(!) tayfaya ne kadar benziyor değil mi !!!
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet bizimmekan reklamver