Evrenin gizemli kara delikleriyle ilgili önemli bir ipucu daha ortaya çıktı. Araştırmacılar, uzun süredir varlığı tartışılan orta kütleli kara deliklere dair güçlü kanıtlar elde etti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Evrenin kara delik haritasında uzun süredir eksik olan bir parça nihayet tamamlanıyor olabilir. Yeni araştırmalar büyük kara delikler ile yıldızsal kütleli olanlar arasında yer aldığı düşünülen orta kütleli kara deliklere dair şimdiye kadarki en güçlü işaretleri ortaya koydu. Gözlemler, gizemli oluşumların bazı galaksilerin merkezinde saklandığına işaret ediyor ve kozmik evrimdeki rollerine dair yeni sorular doğuruyor.

Vanderbilt Üniversitesi Ay Laboratuvarları İnisiyatifi’nden uluslararası bir araştırma ekibi, LIGO (Lazer Interferometre Kütleçekimsel-Dalga Gözlemevi) ve Virgo İşbirliği’nden elde edilen verileri yeniden analiz etti. Araştırmacılar, gözlemevlerinin Güneş’in kütlesinin 100 ile 300 katı arasında değişen kara deliklerin çarpışmalarına ait kütleçekimsel dalga sinyalleri kaydettiğini belirledi.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Karan Jani şu açıklamayı yaptı:

“Kara delikler evrenin nihai kozmik fosilleridir. Yeni analizde rapor edilen kara delik kütleleri astronomide uzun süre spekülatif kalmıştı. Bu yeni kara delik popülasyonu, evrenimizi aydınlatan ilk yıldızlara dair benzeri görülmemiş bir pencere açıyor.”


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kara Deliklerin Gizemli Dünyasında Yeni Keşifler Merak Uyandırıyor

Ekip, yapay zekâ teknikleri kullanarak 11 adet “hafif” orta kütleli kara delik tespit etti. Keşifler arasında en ağır olanı, Güneş’in 347 katı kütleye sahip GW191223 kodlu kara delik. En uzak çarpışma ise 11,4 milyar ışık yılı mesafede gerçekleşen GW190403 kodlu olay olarak kaydedildi.

Araştırma ekibinden Dr. Krystal Ruiz-Rocha da şu değerlendirmede bulundu:

“Yeni gözlemler yerden uzaya kadar uzanan kütleçekimsel dalga dedektörleri ağında orta kütleli kara deliklerin en heyecan verici kaynaklar olduğunu gösteriyor. Her yeni tespit, kara deliklerin kökeni ve neden bu gizemli kütle aralığına düştüklerini anlamamıza yardımcı oluyor.”

Gelecekte yapılması planlanan LISA (Lazer Interferometre Uzay Anteni) misyonu, yeni bulunan kara delikleri çarpışmadan yıllar önce izlemeye başlayabilecek. 2030’ların sonlarında fırlatılması planlanan uzay gözlemevi, kara deliklerin kökenlerini ve evrimlerini daha iyi anlamamızı sağlayacak.

NASA’nın Artemis programı kapsamında Ay’da kurulması planlanan kütleçekimsel dalga gözlemevi de bu araştırmalara katkı sağlayacak. Proje, Apollo 17 astronotları tarafından geride bırakılan Ay Yüzeyi Gravimetre deneyinin üzerine inşa edilecek.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Araştırma sonuçları The Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımlanırken, destekleyici araştırmalar da The Astrophysical Journal’da yer aldı. Bulgular, geleneksel yıldız evrimi modellerine göre var olmaması gereken bu gizemli kozmik cisimlerin evrenin erken dönemlerinde ve şimdiki zamanda nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunuyor.

Kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]