Cevap: ERIS - Fitne
Bir anlamda Lilith ve Eris dışlanmış iki dosttur. Lilith, Adem’in ilk eşidir ama ondan emir almayı kabul etmemiştir, onunla eşit olduğunu ve öyle kalmak istediğini söylediği için kovulmuştur. Reddedilmiş kadınlıktır, ikinci sınıf olmaktansa kendini yok etmeyi seçmiştir. (Evet, Lilith uzayda bir noktadır, bir gezegen değil) Yıldız haritalarımızda gölgelerimizi Lilith’in pozisyonuna bakarak tanırız, Eris ise kolumuzdan tutar, bizi Lilith’in işaret ettiği gölgeler mağarasına götürür, korkacak bir şey olmadığını gösterir, gerçekleri inkâr etmenin anlamsızlığını derinden idrak ederiz, parçalarımızı toplarız, bütünleşiriz. Karanlıkta aydınlanırız, doğarız ve yeniden Eris’le birlikte gün ışığına çıkarız. Artık yaratımımızı engelleyen bir şey kalmamıştır, akışa güveniriz, huzurdayızdır ve huzur veririz, çünkü gerçekleri biliriz ve kendimizi bir bütün olarak kabul ettiğimiz gibi, diğerlerini de kabul ederiz.
Eris’in ortaya çıkışı 2003-2005 yılları arasında oldu. Önce bilgisayarda keşfedildi ama tanınmadı. Bundan iki yıl sonra ilk defa insan gözüyle görüldü. Ocak 2005’de astronomlar tarafından kabul edilip isimlendirildiğinde Eris astroloji sahnesine çıktı ve karşısına çıkan her şeyi de salladı. Yeni bir gezegen bulunup isimlendirildiğinde, kolektifte öne çıkan pek çok farklı yeni güç hakkında değerli bilgiler taşır. Uranüs keşfedildiğinde yeni başlayan endüstri devrimini sembolize ediyordu. Neptün’ün keşfi spiritüelizmi haber verirken, Plüton’un keşfi ise ikinci dünya savaşı ve sonrasının atom gücünü kendinde anlatıyordu. Eris ne getiriyor?
Eris, Uranüs’le birleşirken, gözlerimizi ve kalplerimizi açmalı, olmadığımız kadar kendi gücümüze sahip çıkmalı ve yapmamız gerekeni yapmak üzere odaklanmalıyız.
Usta Sarah Varcas’ın Eris-Uranüs birleşmesiyle ilgili fikirlerini aşağıda paylaşıyorum:
“Eşitsizlik, baskı ve sömürüyü destekleyen her şeyi silip süpürecek Kova Çağının oluşumu sırasında, Eris ve Kova’nın yöneticisi Uranüs’ün işbirliği yakıcı dürüstlük ve cesaret istiyor. Ayağa kalkıp, “ben de varım!” demenizi gerektiren bir zamanı gösteriyor. Eris, insanlığın Toprak Ana’yı sömürmesi ve bizlerin kişisel olarak kendimize ve birbirimize yaptıklarımızla ilgili son derece rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmemiz için ısrar ediyor.
Mitolojide Eris uyumsuzluk ve rekabet tanrıçasıdır. İlk bakışta düğüne davet edilmediği için yol açtığı belalar son derece ucuz ve dar kafalı gelebilir. Ama orada olanlar hakkında çok daha önemli bir şey biliyordur. Aslında, onun dışlanması tarih boyunca tekrarlanan dişi deneyimi özetler: Hor görülmüş, uzak tutulmuş, tecrit edilmiş, şeytan gibi gösterilmiş, görmezden gelinmiş ve reddedilmiş. Verdiği tepkide, Eris çok uzun süredir ataerkil gücün parçalayıp ayırdığı dünyada kendi yerini ilan etmek üzere ayağa kalkan karanlık ve korkulan dişinin bedenlenmiş halidir.
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |