Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Mart 2006, 06:23   #13
Çevrimdışı
hitman
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)



ODYSSEUS:

Gökler, yıldızlar ve bu dünya, büyük bir düzen içinde,

Başa, sıraya, mevkie, yola, yordama, ölçülere, mevsimlere,

Şekillere, görevlere, geleneklere saygı gösterirler.

İşte onun için güneş, hepsinin ortasında,

Bütün ihtişamıyla tahtına oturmuştur.

Onun şifalı gözü, uğursuz yıldızların

Zararını önler ve bir kralın fermanı gibi,

Hiç şaşmadan iyiye de kötüye de ulaşır.

Ama yıldızlar, başıboş bir kargaşalığa düştü mü,

............................

Vebalar, belalar, kavgalar başlar:

Başa saygı kalmazsa, topluluklar,

Mekteplerde sınıflar, şehirlerde loncalar,

Ayrı kıyılar arasında rahatça alışveriş;

Bütün evlat hakları,

Yaş, taht, taç, nam, nişan hakları,

Bütün bunar nasıl yerli yerinde durur artık?

Saygı sıar gözetme, tellerin düzenini boz,

O zaman seyreyle gümbürtüyü[5].




İşte Elizabeth çağı tragedyaları bir bakıma bu düzenin bozulması ilkesine dayanır. Yani yerleşmiş düzen bozulur oyunda, bunu izleyen kargaşalık ve çatışma önümüze serilir ve sonunda bozucu kuvvet veya kuvvetlerin ortadan kaldırılması ile düzen ve ahenk yeniden sağlanır[6]. Elizabeth dönemi tragedyalarının birçoğunda, geniş çizgileriyle bu planı bulmak mümkün.

III. Richard oyununda durum aynı. IV. Edward tahta geçmiş, Lancaster soyu ile olan çarpışmalar bitmiş, barış ve ahengi anlattığı gibi, bunun kendisi tarafından nasıl altüst edileceğini de açıklar. Dediğini yapar da Richard; ele geçirdiği taht, toplumdaki düzenin ve ahengin pahasına geçmiştir ele. Sonunda Richmond’un geri gelip Richard’ı ortadan kaldırması ile düzen yeniden sağlanır.

Şimdi yakından bakalım Richard’a, VI. Henri’nin üçüncü kısmında (IV. ii. 188-194) Richard bize kendi kişiliği hakkında açık bilgi verir; en büyük isteği tahta geçmektir ve başvurmayacağı çare yoktur bunun için. Yalan, hile ve cinayet hususunda Machiavelli’yi okutacak kadar usta olmakla övünür. III. Richard oyununda bunları yaparken gerçekten de. Başlangıçta kurnaz mı kurnazdır; tıpkı bir tilki gibi. Kimseye en ufak bir sevgisi olmayan bu adam, çeşitli sevgi gösterileri ile aldatır etrafını. Kardeşi krala bağlı görünür, öbür kardeşi Clarence’in en büyük dostudur güya; kendi çıkarı için evlenmek istediği Anne’ın karşısında yanıp tutuşan bir âşık rolü oynar. Kraliçe Elizabeth ve akrabasına dostluk yemini eder ve bütün bunları yaparken bir yandan da çevirdiği dolaplar ve attığı iftiralarla amacına biraz daha yaklaşır her gün[7]. Ama kral öldükten sonra Richard’ın hareket tarzı da değişir; tilkilik dönemi bitmiş, aslanlık dönemi başlamıştır artık. Korkunç saldırılarla, taht ile kendisi arasında engel saydıklarını bir bir ortadan kaldırır. Rivers, Vaughan, Grey, Hastings neye uğradıklarını anlamadan öbür dünyaya yollanırlar. Richard, türlü oyunlar oynayarak, çok dindar bir adam maskesi altında ele geçirir tahtı. Durumunu sağlamlaştırmak için kralın çocuklarını, yani tahtın gerçek vârisleri ondan kendi yeğenlerini Kale’de öldürtür. Bu sahne oyunda bir dönüm noktasıdır (IV. iii.), çünkü bundan sonra talih döner ve Richard düşe kalka felaketine gider. Gerçi bu gerileme sırasında yine talih arada bir güler gibi olur ama parlayan bu ümit ışıklarının ömrü uzun olmaz. Dördüncü perdenin dördüncü sahnesinde bu ışıklar yanıp yanıp söner. En son olarak Bosworth’da Richard’ın yüzünü güldürecek bir haber gelir: düşman ordusu kendisininkinin üçte biri kadardır. Böylece savaş başlamak üzereyken Richard’ın maneviyatı kuvvetlidir; ne ki o esnada bir haberci Lord Stanley’in kendisini terk ettiğini bildirir. Çarpışma başlar ve Richard’ın son bir doğruluşunu daha görürüz. Richmond diye beş kişiyi haklamıştır alanda, ama nafile, bütün gayretine ve yiğitçe dövüşmesine rağmen sonunda savaş alanında teslim eder canını. Richard’ın oyunda bu yükselişi ve düşüşü söylediğimiz gibi geleneksel bir yoldur ve oyunun kuruluşunda rol oynayan ilkelerden üçüncüsüdür.

III. Richard oyunun yapısını incelerken üç yönden bakmak gerektiğini söylemiştik. Bir bakıma oyun bir sürü nemesis olaylarının birbirini kovalamasıdır. Bir bakıma da politik bir toplum düzeninin bozulması, bunun sonucu ortaya çıkan kargaşalıklar ve başka bir düzene geçiştir. Yine başka bir açıdan bakarsak, Richard’ın Machiavelli’ci tipin kurallarına göre başarıya ulaşması ve sonra kazandıklarını kaybederek ölüme gidişidir. Shakespeare, çağındaki bu üç konvansiyonu bir arada yoğurarak kuruyor oyununu. Ama hareket kaynağı daima Richard’dır ve onun etrafında döner olaylar.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet