Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 10:33   #1
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İllerin Tarihcesi




İllerin Tarihçesi ( Alfebe SıraSına Göre )

Adana
Bir çok Anadolu kenti gibi o da adını mitolojiden alıyor. Söylentiye göre Gök Tanrısı Uranus’un oğlu Adanus şehrin ilk temellerini atmış. Bir çok uygarlığın yaşadığı Adana bu uygarlıkların bıraktığı eserler açısından oldukça zengin. Sarıyakup, Alidede, Tepebağ, Kayalıbağ ve Türkocağı mahallelerindeki eski Adana evleri görülmeğe değer.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Seyhan caddesi üzerindeki Arkeoloji Müzesi ve Kuruköprü civarındaki Etnografya Müzesi'nde bölgeden çıkan arkeolojik eserler ve Türk el sanatları sergileniyor.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Karataş, Adana’nın 50 km güneyinde bulunan bir sayfiye yeri. Bu belde balık lokantalaryla da ünlü...




Afyonkarahisar
Afyon Tarihçe
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Günümüzde Afyon olarak söylenen sözcük ilk kez XVII. Yüzyılda karşımıza çıkmakta olup, ilimizde yetiştirilen Haşhaş bitkisinden elde edilen zehirli maddeden dolayı söylenmektedir. M.Ö. 2. yüzyılda Synnanda (Şuhut) Kent sikkesi üzerinde ilk kez görülen haşhaş kozasından dolayı ilimizde yaklaşık 2200 yıldır haşhaş ekildiğini ve o günden beri de latince özsu anlamına gelen Opium sözcüğü zaman içinde Opion ve Afion olarak söylene gelmiştir.
İlimizin bu günkü siyasi sınırları içinde bu güne dek yapıla gelmiş araştırmalar sonucunda M.Ö. 3000 yıllarına kadar siyasi tarih olduğu belirlenmiştir.O günde bu güne geçen 5000 yıllık zaman içerisinde bu günkü il merkezimiz kalenin stratejik önemi nedeniyle her zaman üs edinilmiş olup , Roma döneminden itibaren kale çevresinde kentleşme, bu kentleşme sonucunda ile de beylikler döneminden itibaren merkezileşme başlamıştır. Osmanlı döneminde Kaymakamlık ve Sancak, Cumhuriyet ile birlikte il merkezi olarak bu günkü siyasi sınırları içerisine sahip olmuştur.
1- Tarih öncesi: Afyonkarahisar’ın bilinen tarihi İ.Ö 3000 yıllarında başlar, kent sınırları dışında kalan Orta Anadolu topraklarında, Neolitik dönemden kalma eserler bulunmuşsa da Afyonkarahisar’ın bir neolitik (Cilalı Taş) kültür izine rastlanmamıştır.
Afyon’un tarih öncesine ilişkin bilgileri bölgedeki çok sayıdaki höyüğün yüzeyinden toplanmış, çanak çömlek gibi kültür belgelerinden elde edilmiştir. Höyüklerden sadece Sandıklı ilçesine bağlı Kusura Höyüğü kazılmıştır. Bu kazılardan elde edilen kültürün o dönemde .Mezopotamya, Anadolu, Trakya ve yunan yarımadasına özgü Kalkolitik ‘ten Eski Tunç’ a geçiş kültürlerinin bir bölümü olduğunu göstermektedir. Kusura’nın ilk yerleşim katının Troya’nın ilk dönemleriyle eş zamanlı olduğu sanılmaktadır.
2-Tarihte Afyonkarahisar
a-Hititler (i.Ö 1800-1200)
İ.Ö 1800 ‘den sonra bölgede ,Afyon’da içinde olmak üzere Anadolu’da Hitit Krallığı kurulmuştur.Hitit devletinin bu ilk dönemi, Hint Avrupa kaynaklı bir kültürün etkisi altındadır. Bununla birlikte Hatti’lerin din ve kültür özellikleri yok olmamıştır. Bu döneme ait Seydiler kasabası Yanarlar mevkiinde yapılan kazı ile Eski Hitit küp mezarlığı ortaya çıkarılmıştır.Eski Hitit Krallığının Batı sınırında Afyon olduğu anlaşılmıştır.Kral yolu olarak adlandırılan ve Anadolu'yu baştan başa kat eden yolun Afyon’dan geçmektedir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
b-Frigler (i.Ö 1200-546)
Frigler İ.Ö 9 yüzyıldan itibaren Kızılırmak Kavisi ile Sakarya nehirleri Arasında siyasi egemenlik kurmuşlar ve Gordion’u siyasi merkez, Pessinus’u da dini merkez yapmışlardır. İ.Ö 660 yılında Kimmerler tarafından yıkılan Frigler, Afyon, Eskişehir, ve Kütahya illeri arasında bulunan kayalık ve ormanlık bölge olan Yalıkaya (Midas’ın Şehri) , İhsaniye ve Altıntaş çevresinde yeniden kurulmuş, Dinar’a ve Elmalı’ya kadar yayılmışlardır.Frigler Afyon kökenli olup din, Kültür ve dilinin özellikleri beylikler dönemine kadar etkisini göstermiştir.
c-Lidyalılar (İ.Ö 660-546)
Batı Anadolu merkezli Lidyalılar Dinar ve Dazkırı çevresinde egemenlik kurmuşlardır.
d-Persler (İ.Ö 546-333)
Batı sınırını Dinar’a kadar genişleten Persler Büyük İskender'in seferlerine dayanamayarak yıkılmışlardır.
e-Romalılar (İ.Ö 133-395)
Roma hakimiyeti döneminde Anadolu da birçok antik şehir kurulmuştur.Afyon'da bu şehirlerin biridir.Afyon'un bu devirde ki adı Akronium'dur.Ancak antik şehrin kalıntılarına rastlanamamıştır.Amorium(Hisar köyü),Docimeia(İscehisar) vs. Antik Roma şehir kalıntılarında ele geçen antik eser ve yazıtlara göre Afyon'da Roma hakimiyeti 4.yy. kadar sürmüştür.
f-Bizans Dönemi(395-1068)
395'de Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Bizans sınırları içinde kalan Afyon Bölgesi M.S. 6.yy. dan 10.yy. kadar Bizansların dini merkezi olmuştur.10.yy. sonlarında Afyon Türk egemenliğine geçmiştir.
Selçuklu Türkleri’nin Anadolu fethine başladıkları tarihte ,Anadolu Bizans idarsinde 21 eyalete ayrılmış bulunuyordu. Afyon ili bu eyaletlerden merkezi Konya olan Anatolik eyaletine bağlı bulunuyordu.Malazgirt zaferinden sonra yapılan anlaşmayı Bizanslıların tanımaması üzerine Büyük Türk komutanı Alparslan,Kutalmış oğlu Süleyman Şah’dan Ege ve Marmara’ya kadar Anadolu’nun fethini istemişti.Süleyman Şah başkomutan olarak Türk ordusu başında Anadolu içlerine girmiş Artuk;Putuk, Saltuk, Mengücek,EbUl Kasım ve Atsız Beyler gibi büyük komutanların idaresindeki akıncı müfrezeleri ile birkaç yıl içinde Anadolu’nun fethini tamamlamıştır.
Anadolu’nun fethinde başarı göstermiş komutanlar bazı bölgelerde beylikler kurmuşlardır. 11. asır sonlarında kurulan bu beylikler zamanında Afyon ili Süleyman Şah idaresindeki Beyliğe bağlanmıştı.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
1157’de Sultan Sancar’ın ölümüyle Büyük Selçuklu ‘lar sona ermiş, Büyük Hakanlık tacı batıya yani Anadolu Selçukluları’na geçmiştir.1243’te Kösedağ’da Moğollar’la yapılan savaşta uğranılan bozgundan sonra dünyanın en güçlü devleti olma imtiyazını kaybetmiş, Moğol tahakkümü altına düşmüş İlhanlılara tabi beyliklere ayrılmıştır.
Anadolu’da kurulan Selçuklulara bağlı ilk beyliklerden biri Sahipataoğuları’dır.Bu beyliğin kurucusu Sahipata Fahrettin Ali hayatında Afyon’u malikhane olarak almıştır. O zaman kadar Karahisar denilen şehre onun adına izafeten Karahisar-i Sahip denilmiştir.
Afyon uzun süren bu beyliğin başkenti olarak kaldı (1265-1333) Sahipata’nın yerine geçen torunu Şemsettin Ahmet bey Germiyanoğlu’nun damadı idi,ölümünden sonra yerine geçen oğulları Nusreddin Ahmet ve Muzzafferddin devlet beylerden Ahmet bey ana tarafından bağlı bulunduğu Germiyan sarayına gitmiştir. Önce bütün Afyon çevresine hakim iken gittikçe küçülen beylik zamanında Devlet beyin oğulları şehirde hüküm sürmüşlerdir. Germiyan beyi II. Yakup samimi bir Osmanlı dostu idi. 1390’dan 1399’ a kadar Osmanlı ülkesi olan İpsala ‘da oturmuştur. Beyliğini vasiyet yolu ile II. Murat ‘a bırakmış böylece Afyon’da Osmanlıların idaresine girmiştir.(1428)
500 yılı aşan Osmanlı egemenliğinde Afyon Anadolu Beylerbeyi’nin bir sancağı olmuştur. 1917 yılına kadar Bursa’ya bağlı kalmış.1.Dünya Savaşı sonlarına doğru bağımsız Mutasarrıflık olmuştur.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ulusal Kurtuluş Savaşında Afyon
Adımızı tüm dünyaya altın harflerle yazdıran Kurtuluş Savaşımızın geçtiği ilimiz, coğrafi konumu ile her dönem insanların ele geçirmek istediği bir yerdir. Bu nedenle Ulusal Kurtuluş Savaşında Afyon’un önemli ve seçkin bir yeri vardır.
Mondros Barış Antlaşması’ndan (8-9 aralık 1918). Hemen sonra İngiliz Fransız ve İtalyan birlikleri yer yer Osmanlı topraklarına girdiler. Bu arada 16 Nisan 1919’da Fransızlar Afyon istasyonuna yerleşti. 21 Mayıs 1919’da iki subay ve 262 erden oluşan bir İtalyan birliği de Afyon’a geldi. Bu birlikler yerlerini 17 Mart 1920’de yunanlılara bıraktı.
Çok kısa süren birinci işgalden sonra 13 Temmuz 1921’de Afyon ikinci kez Yunanlıllar tarafından işgal edildi ve Afyon 1 yıl 1 ay 25 gün yunan işgali altında kalmıştır.
İlimiz topraklarına yerleşmiş yunan kuvvetleri Afyon halkına büyük ızdıraplar çektirmiştir.

26 Ağustos 1922’de saat beş buçukta top atışıyla aydınlanan Kocatepe’den fırlayan ordumuz, sıra sıra tel örgülü,makinalı tüfek ve top yuvalarıyla pekiştirilmiş Yunan mevziilerine insan üstü bir güçle saldırıya geçmiş, makasla dipçikle hatta elleriyle bedenleriyle parçaladıkları tel örgüleri aşarak, mevziileri bir bir ele geçirerek Kurtuluş Savaşı destanını yazdırmıştır. Büyük Atatürk önderliğinde tüm insanlarımızın büyük çaba ve destekleriyle yurdumuz içinde tek bir düşman bırakılmayıncaya dek bu taarruz harekatımız sürdürülmüş ve İzmir’de sonlandırılmıştır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Afyon’un önemli ve seçkin bir yeri vardır. Büyük Atatürk bu stratejik önemi şöyle dile getirir”Afyonkarahisar son büyük zaferin kilidi oldu, esası oldu. Afyonkarahisar’ın tarihi savaşımızda unutulmaz parlak bir sayfası vardır.”



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.





Aksaray
Aksaray Tarihçe İl merkez sınırları içerisinde 1960'lı yıllardan bu yana kazı çalışmaları sürdürülen Aşıklı Höyük ve Acem Höyük yerleşim yerlerinden elde edilen belge ve bilgiler ışığında aksarayın tarih çizgisinin Cilalı Taş dönemlerine (M.Ö. 8000-7000) kadar uzandığı gözlenmiştir.
Hititler, Asur Ticaret Kolonileri, Frigyallılar, Lidyalılar, Medler, Persler, Kapadokyalılar ve romalılar Aksaray ve çevresinde hükümranlık sürdüren önemli devletler olarak karşımıza çıkarlar. Kapadokya Krallığı zamanında "Garsaurua" denilen şehir Archalaus'un Kapadokya Kralı olmasından sonra buraya özel bir önem vermesi ve yeniden imar ettirmesi sonucu Türkler tarafından alınıncaya kadar Archalaus'un adıyla "Archalais" veya "Colonia Archalais" olarak anılmıştır.
Türklerin Anadolu'yu fethiyle birlikte Melik Danişmend Ahmet Gazi, bütün Kapadokya ile birlikte Aksaray'ı da ele geçirmiş ve Aksaray Anadolu Selçuklu Devletinin kurulmasıyla bu devletin önemli merkezleri arasına girmiştir.1470 yılında Fatih Sultan Mehmet Han kumandanlarından İshak Paşa tarafından Osmanlı hakimiyeti altına alınmıştır. İshak Paşa, Fatih Sultan Mehmet Han emriyle halkın bir bölümünü İstanbul'un bugün de Aksaray adıyla anılan semtine naklettirmiştir.
Cumhuriyet öncesi Aksaray, bağımsız bir liva olan Niğde'ye bağlı bir ilçe statüsünde iken 14.10.1920 tarih ve 40 sayılı kanunla müstakil liva haline getirilmiş, Kendisine Arapsun (Gülşehir) ve Koçhisar (Şereflikoçhisar) ilçeleri bağlanmıştır. 1933 yılında 2197 sayılı kanunla yine Niğde'ye bağlı bir ilçe haline getirilmiş, aradan 56 yıl geçtikten sonra 15.06.1989 gün ve 3578 sayılı kanunla tekrar il statüsü verilmiştir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet