Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Haziran 2006, 11:42   #49
Maniack
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: İllerin Tarihcesi




Malatya

Malatya Tarihçe Coğrafi konum itibariyle tabii yol üzerinde bulunan Malatya ön tarihinin Paleolitik çağa kadar indiği, ansır (Buzluk) ve İnderesi mevkiinde bulunan mağaralardan anlaşılmaktadır.
1979 yılında başlayan Karakaya Baraj Gölü kurtarma kazıları kapsamındaki İzollu mevkii Cafer Höyük’te yapılan kazılarda , o yöre insanının paleolitik mağaralardan çıkıp ilk defa ovada tarım ve hayvancılıkla uğraştıkları ve yerleşik köy hayatına başladıkları anlaşılmıştır. Cafer Höyük kazılarıyla, Malatya ve çevresinin M.Ö. 7000 yılında iskana başlandığı anlaşılmıştır.
1979 - 1986 yılları arasında kazıları sürdürülen Pirot - Caferhöyük çalışmaları sonucu dünyanın ilk heykel örneği sayılan, beyaz kireç taşından yapılmış küçük figüranlar M.Ö. 7000 yılına tarihlenmektedir. Kazı sonrası gün ışığına çıkarılan bu eserlerin bir kısmı halen Malatya Müzesi’nde sergilenmektedir. Tarih kronolojisini takip ettiğimizde, yörenin ana seramiği tek renk olup, ateşte az pişirilmiş koyu astarlıdır. Bu seramik yanında ithal malı Halaf tipi seramik örneklerinin Hekimhan, Kuyuluk, Hinso ve Arguvan-Karahöyük’te; Hassuna boyalı seramik örneklerine Aslantepe, Değirmentepe, İsahöyük ve Fırıncıhöyük’te rastlanmaktadır. Aslantepe ve Değirmentepe kazıları, bölgedeki yerleşimin M.Ö. 5000-3000 yılları arasında Kalkolitik çağda devam ettiğini göstermektedir.
Değirmentepe ve Aslantepe’de çok sayıda taştan ve pişmiş topraktan damga mühürleri ile pişmemiş toprak mühür baskıları bu yörelerin önemli bir ticaret merkezi olduğunu belgelemektedir. Anadolu ile olduğu gibi, Kuzey Mezepotamya ve Suriye ile de Fırat Nehri yoluyla ticaret bu dönemde yapılmıştır.
M.Ö. 3000 yılında Malatya yöresinde seramik genellikle elle yapılmış, hamuruna ince kum karıştırılmış siyah astarlıdır. Bu seramik örneklerine; Aslantepe, Hasırcı, Fırıncıhöyük, Karahöyük, İsahöyük, Morhamam, Kösehöyük, İmamoğlu, Değirmentepe, Köşgerbaba ve Pirothöyük’te rastlanmıştır.
Eski Tunç II. Döneminde, M.Ö. 2500 yıllarında başlayan seramik örneklerine yörede yer yer rastlanılmıştır.
Eski Tunç III. Evrelerine ait elle yapılan, ateşle pişirilen seramikler Malatya bölgesinde çoğunlukla deve tüyü renkli olup, üzerindeki süsler, geniş bantlar şeklinde desenlerle kaplıdır. Bu örneklere Aslantepe, Değirmentepe, Pirothöyük’te rastlanmıştır. M.Ö. 3200 yıllarına tarihlenen tapınak, Aslantepe kazılarıyla 1992 yılında gün ışığına çıkarılmış, bölgenin en önemli bir dini ve kültür merkezi konumunda, Mezepotamya kültürü ile çağdaş ve hatta Anadolu’nun ilk tapınak örneklerinden olarak tarih ve arkeolojiye ışık tutmaktadır.

HİTİTLER DÖNEMİ
Hititler’in Anadolu’da M.Ö. 2000 yıllarının başında varlıklarını gösterdikleri Aslantepe’den çıkarılan bazı seramik örneklerinden anlaşılmaktadır.
M.Ö. 1750 yıllarında Kuşşara Kralı Anitta, anadoluyu tek bir yönetim altında toplayarak siyasi birliği sağlamıştır.Bu dönemde Malatya’nın siyasi birliğe katıldığı sanılmaktadır.
I. Hattusilis, Kuzey Suriye yolunu emniyet altına almış, yerine geçen oğlu I. Mursilis ise Anadolu birliğini Halep ve Babil seferlerinden sonra sağlamış. Malatya’nın, bu krallar döneminde Kuzey Suriye ile Anadolu arasında önemli yol kavşağında olması sebebiyle Hitit Birliğine girdiği ve bir Hitit Şehri olduğu kabul edilebilir.
I. Mursilis, babası I. Hattuşiliş’in gösterdiği, dış menfaatlerinin güneyde olduğu fikri üzerine hareket edip, Halep ve Bağdat’ı fethederek, “Büyük Kral” ünvanını aldığı Akad metinlerinde görülmektedir.
Hitit krallarından Ammunas ile Huzziyas’tan biri döneminde M.Ö. 15. Yüzyılda yer yer görülen isyanlar sonunda Hitit Birliğinin kuzey Suriye’deki egemenliğini Mittani Krallığının eline geçmiştir. Hitit Kralı Şuppiluliuma, M.Ö. 1450 yıllarında Fırat nehrini geçerek bölgede yer alan Mittani egemenliğine son verilmiştir. Böylece Malatya’yı yeniden Hitit İmparatorluğuna kazandırmıştır. II. Mursilis, Muvatalli ve III. Hattusilis dönemlerinde Malatya, Hitit Merkezine bağlı kalmıştır.
M.Ö. 1116-1096 yılları arasında bir Asur vesikasına göre, Asur Kralı I. Tiglatplaser Malatya üzerine yürüyerek kral Allumu’yu yemiştir. Şehir halkını rehin alarak vergiye bağlamıştır.
M.Ö. 1200-1000 yılları arasında kavimler göçü sebebiyle Anadolu’da karanlık bir devir hüküm sürmüştür. Hitit imparatorluğu, bu dönem sonunda tamamen ortadan kalkmıştır.
Hititlerin torunları M.Ö. 1000 yılından sonra varlıklarını şehir devletleri halinde sürdürmüşlerdir. Malatya, asıl önemini bu devirlerde almıştır. Hitit devleti, bir takım küçük feodal krallıklardan teşekkül ediyordu. Bu derebeyliklerden birisi de Fırat nehrinin Malatya civarında yaptığı dirseğin içinde bulunduğu tahmin edilen Alşe Krallığı idi.
Geç Hitit döneminde; Malatya ve çevresinde özellikle İspekçur, Darende, Gürün, Aslantepe’de Geç Hitit dönemine ait kitabeler ve sitteler bulunmuştur. Heykeller ve Sitteler Geç Hitit devrinin Malatya’da ne kadar geniş çevreye yayıldığını göstermektedir.
M.Ö. 1000 yıllarında Malatya, Kargamış Krallığına bağlı olarak varlığını sürdürmüştür. Gürün yakınlarında bulunan bir kitabeye göre “Sasa” adlı bir kimse Malatya Kralı olarak bilinmektedir. Asur Kralı II. Adad Nirari (M.Ö. 911-891) Kargamış’ı egemenliği altına alarak, Kargamış‘ın Malatya üzerindeki hakimiyeti son bulmuştur. Asur Kralı III. Salmanassar (M.Ö. 858 - 824) Hilakku üzerinden Tabal’a burada 24 Tabal kralının takdim ettikleri haracı kabul etmiş ve dönüşünde Malatya üzerine yürümüş, Malatya Kralı Lalli’yi yenerek ağır vergi bağlamıştır (M.Ö. 835)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet