19 Haziran 2006, 08:24
|
#1 |
Misafir
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| seni seviyorum..
Seviyorum Seni Seni seviyorum canım;
Emin ol ki sen bir ömür boy senin kalbinde bekleyecegim
Razıyım oysa uzaklardan bir kez tatlı tatlı gülümsemene
Armagandır bana seni severken acı ölüm
Yasamak istiyorum senin kalbinde ve seni delice sevmek istiyorum
Sevdalara kapalıydı kahverengi gözlerim
Emanetciydi umuda acılan duygularım senden önceleri
Rahat uyuyamıyordum , kabuslara uyanıyordum cıplak ve karanlık gecelerde
Ama sen cıkageldin kalbime misafir degildin ; beni sevmeye gelen bir yar
Ne cok özlemisim sevda yagmurlarında ıslanırken seni sevdigimi sölemeyi
Artik iki kisiyim tek bir yürekte ; nefesimde iki sevda coskusu var
Yarınları senin icin senin sevgin icin bekliyorum..
Aç kalbimi , bak ;
Günes kadar sıcaktır..
Dokun gözyaslarımı ;
Gözbebeklerin kadar nazenin ve ıslaktır.
Canımdaki can olmaya geldigini biliyorum
Sen, Sende her zaman sevecegimi haykırıyorum tüm gökyüzündeki yıldızlara
Ve hayalin olsa da gecemde ben seni kollarına sarılarak uyuyorum Seviyorum Seni ! --> Herşey ne kadar toz penbe değilmi...? Küçüğüm Bak küçüğüm saat dört Dışarıda yağmur yağıyor, Gitmem gerek anlıyor musun? Hiçbir şey olmamış gibi ayrılmalıyız O güzel gözlerin nemlenmemeli Her zamanki gibi dostça öpüşmeliyiz. Hatırlatma bana ayrılığın zor olduğunu, anımsamamalı o tatlı Çehren, dudakların bükülmemeli küçük bir çocuk gibi, Anlıyorsun değil mi? Yollarımız bir olamaz artık Sen geniş caddeleri seçtin Bense dar sokaklarda yürümeyi yeğledim. Kimin haklı olduğunu sorma sakın, çünkü yanıtlayamam. İleride bir gün olur, bir başkası için çarparsa o minik kalbin, beni anımsadığın an kaçmasın huzurun. İçinde bir burukluk hissetme sakın, sadece tatlı anılarımız gelsin hatırına. Biri vardı da(de) eskiden çocuk dünyamda hayallerimi süsleyen, bana yepyeni şeyler öğreten, sonra yağmurlu bir günde sislerin içinde kaybolup giden!... SEVGİLİYE ÖZEL! BEN AŞKA KIRGINDIM; SEN ÜSTÜNE ALINDIN... Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok... Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda... Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum, imkânsız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni, hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum... İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı... Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum... Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı... Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil... Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi, dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum... |
| |