Bir Acayip Adam
Bir acayip adam Fırtınadan arta kalmış bir teknede, Tevekkül içinde; Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla, Gizlediği macerasıyla, Bir acayip adam yaşardı. Akşamları susardı, Ben konuşsam kızardı... Bir sürgün kasabasıydı, Bir eski zamandı, hazirandı. Çocuktum evden kaçmıştım, gelip ona sığınmıştım... küçücük bir koydu, sığdı, burayı keşfeden belkide oydu. Uzaktan kasabanın ışıkları yanardı, İçim anneyle dolardı |