Yanıt: Atatürk'ün Anıları
On yıl Sonra Samsun’dan havza’ya gidiyorduk. Altimizda, birinci dünya harbi’nden kalan benz marka bir otomobil vardi. Söför de türk degildi. Yola çiktik, biraz sonra motorda bozukluk oldu ve araba durdu. Otuzalti yasinda zaferler kazanan kumandan mustafa kemal pasa’nin ne demek oldgunu arkadaslari bilirler. Kizdi ve asabilesti. Söförü azarladi ve kendisi makinayi harekete geçirmege ugrasti. Tabi muvaffak olamadi. Ben, doktor refik saydam ve kazim dirik bir kösede duruyorduk. Dogrusu, içimizden neden ise karistigina hem üzülüyor, hem sinirleniyorduk. Içimizden geçeni anlamis gibi bize bakti ve dedi ki: - on sene sonra sizinle, kendi yaptigimiz yollarda, türk söförleri bizi istedigimiz yerlere götürecekler! Biz sustuk. Içimizden geçenlerin ne oldugunu bilmem anlatmak lazim mi? Aradan tam on yil geçti. Ben birinci umumi müfettis idim. Diyarbakir’a gelmisti. Bir yolda giderken gene otomobil bozuldu. Kafile durdu. Beni yanina çagirdi ve türk söförle islemeye baslayan makineyi isaret etti: - vaadimi yerine getirdim! Dr. Ibrahim tali öngören Bu milletvekilligi ayricaligini hiç begenmedim Atatürk bir sabah florya’dan dolmabahçe sarayina dönüyor. Yesilköy istasyonunun önünden geçerken birdenbire otomobili durduruyor ve basyaver’e: - sorunuz, tren var mi? Diye emir veriyor. O sirada tren hemen hareket etmek üzeredir, hep birlikte otomobilden inip yanindakilerle trene biniyor. Karar ani verildigi ve tatbik edildigi için bu trene binis hemen kimsenin nazari dikkatini çekmiyor. Bir müddet sonra, her seyden habersiz olan kondüktör ata’nin bulundugu kompartimana geliyor. Kafileyi görünce çekilmek istiyor. Ata hemen sesleniyor; - vazifeni yap! (yanindakileri göstererek) bu efendilere niçin bilet sormuyorsun? Yanindakiler cevap verirler. - pasam biz mebusuz. Tren bileti almayiz. Parasiz seyehat ederiz. Ata hayretle: - bu imtiyazi hiç begenmedim, der. Çok ayip ve acayip bir kaide. Çok güzel halkçilik! (Ali kiliç) |