Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Yanıt: Argo SözLüğü :)
D dalga : 1.gizli iş,dalavere 2.dalgınlık 3.geçici sevgili dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse dam : tutuk evi damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek dava : sevgili davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz dehlemek : kovmak delik : cezaevi demirhindi : pinti,hasis deve olmak : kaybolmak dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır dikiz : bakma,gözetleme dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak dolma : yaln hile,dalavere dolma yutmak : kanıp aldanmak dubara : oyun,düzen dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci duman : 1.kötü,yaman 2.esrar duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek duman olmak : işi,durumu berbet olmak dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak düdük : akılsız,boş kafalı düdük makarnası : aptal,anlayışsız düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak dükkan : kumarhane dümen : dalavere,hile dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak dümenci : 1.en geride olan,sonuncu,en tembel 2.dalavereci,hileci,düzenbaz dümencilik : 1.en geride olama durumu,sonuncu olma durumu 2.dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık E ekmek : 1.birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek,atlatmak 2.boşunaharcamak,ziyan etmek 3.yarışta geçmek ekmeklik : oyunda hep yenilerek kendisinden para kazanılan kimse ekişmek : 1.utanmak,mahçup olmak 2.sırnaşmak,ısrar etmek elden gel : ver emmek : uzun süre yararlanmak enayi : fazla bön,avanak enayi dümbeleği : çok enayi ense yapmak : hiç çalışmadan rahatça yaşamak enselemek : yakalamak enselenmek : yakalanmak erteke : dikiz esnaf : kötü yola sapmış kadın eşek cenneti : öbür dünya eşekten düşmüş karpuza dönmek :ezmek : 1.çok sarsılmak 2.kötü bir duruma düşmek
F faça : 1.yüz,çehre,surat 2.giysi 3.iskambil destesinin en altındaki kağıt façasını almak : birini mahçup etmek,bozmak fasarya : boş anlamsız söz fayrap(fire up) : açma,çıkarma fayrap etmek : 1.herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak 2.açmak,çıkarmak fertik çekmek : kaçmak fır : pıc,fırlama fırlama : pıc filinta : yakışıklı,güzel film çevirmek : eğlenmek hoş vakit geçirmek filo : bit fino : esrar fişek atmak : cinsel ilişkide bulunmak fit olmak : ödeşmek,razı olmak fiyaka satmak : gösteriş yapmak fora etmek : çekip çıkarmak fos : çürük,boş,kof fos çıkmak : bir işin sonu gelmemek foslatmak : utandırmak frigo : sevimsiz soğuk kimse frikik : eteğin açılmasıyla bacağın görülmesi frikik yakalamak : açık bacak görmek G gaco : kadın,dost,sevgili,metres gaga : ağız gazlamak : kaçmak gazla : defol,git gazoz ağacı : bir sözün çok saçma olduğunu bildirmek için söylenen söz gebeş : aptal,sersem geçmişi kınalı : sövgü yerine söylenen bir söz gerzek : gerizekalı gevşemek : sevmek,hoşlanmak geyik : karısının veya bir kadının ihanetine uğramış erkek gıcık : sözleriyle,davranışlarıyla karşısındakini kızdıran,sinirlendiren,sıkan kimse gıcık kapmak : bir davranışa veya bir kimseye sinirlenmek gıcık etmek : sinirlendirmek,öfkelendirmek gıcır : yeni gır : 1.söz,lakırdı 2.yalan,uydurma gır atmak : konuşmak,laf atmak gır geçmek : bol bol konuşmak,çene çalmak gır gır geçmek : alay etmek gır kaynatmak : işlerini bırakıp yarenlik etmek gümlemek : sınıfta kalmak güneşe karşı işemek : saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık etmek |