Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Ocak 2008, 04:18   #4
BLaCK_and_WHiTe
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Motorlu Araçlar Sözlüğü [A'dan Z'ye]




FAKİR KARIŞIM: Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının fakir karışım halinde bulunmasıdır. Fakir karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha az oranlarda olması ve yanma işlemi için gerekli oranda oksijen ile birleşememesidir.

FİLTRE: Hava filtresi, motora giren havayı süzerek toz ve pisliklerden arındırır. Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.

FİLTRE YAĞ DOLAŞIM SİSTEMLERİ: Basınç ayar supabı ile düzenlenen yağ dolaşım sistemleri, kısa devreli sistem ve tam akışlı sistem olarak ikiye ayrılır.

FPS: Birçok otomobilde sadece küçük bir yangın tüpü şeklinde, yarış otomobillerinde ise çeşitli noktalara çelik borular içinden söndürücü gaz püskürten yangın önleme sistemi.

FREN: Hareketli aracın hızını azaltan veya tamamen durduran düzenek.

FREN AYARI: Periyodik olarak fren balatalarına ve genel fren sistemine yapılan ayarlardır.

FREN BALATALARI: Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır.

FREN DİSKİ: Hidrolik fren sistemlerinde tekerlerdeki fren tablasına takılır. Merkez pompasından gelen hidrolik basınç, fren diskindeki pistonları etkileyerek fren pabuçlarını açar ve frenleme için kampana iç yüzeyine temas ettirir.

FREN KAMPANASI: Araç tekerlerine takılan madeni parça. Dönen tekerleri frenlemek için fren pabuçları kampana iç yüzeylerine etki yaparak kampanaları yavaşlatır veya durdurur.

FREN PABUÇLARI (BALATA): Yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal bir parça. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir.

FSI: Doğrudan enjeksiyon gerçekleştiren, fakat yüksek oktanlı benzinlerle çalışan motor (WV Grubu'nda sıkça kullanılmaktadır).

GAZ KELEBEĞİ: Karbüratör karışım boğazının alt kısmında bulunan yuvarlak bir disk. Ekseni etrafında dönerek silindirlere giden karışım miktarını arttırır veya azaltır.

GAZ PEDALI: Motorun ve dolayısıyla otomobilin hızını denetleyen pedal.

GAZ TÜRBÜNÜ: Bir tür içten yanmalı motor. Yanma sonucu meydana gelen basınç, türbün kanatlarına etki ederek türbün milini döndürür.

GDI (Gasoline Direkt Injektion): Mitsubishi Motors tarafından geliştirilen sistem direkt olarak benzini yanma odasına püskürtür. Bu sistem düşük yakıt tüketimi ve yüksek performans sağlar.

GEÇ ENJEKSİYON: Egzozdan kara duman çıkmasına neden olan, yakıtın geç gelmesi durumudur. Üst ölü noktanın 12 derece sonrasında gerçekleşen enjeksiyon, geç enjeksiyon olarak kabul edilir.

GENLEŞME TAPASI: Genleştikten sonra istenilen ölçüde yerine oturan bir tapadır.

GERİ TEPME: Karışımın erken tutuşması durumunda yanmanın karbüratörden geri çıkmasına, geri tepme denir.

GERİ VİTES DİŞLİSİ: Geri viteste giriş mili ile çıkış milinin arasına geri vites dişlisi olarak adlandırılan ek bir dişli çark girer. Çıkış mili ve tekerlekler ters yöne döner.

GERİLİM REGÜLATÖRÜ: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması işleminde kullanılan bir parçadır.

GRES YAĞI: Akışkan bir yağ ile kalınlaştırıcı bir maddenin, katı ile yarı akışkan arasında yapı değişikliği gösterdiği bir yağdır. Gres yağlarında akışkan kısım genellikle petrol esaslı mineral bir yağ veya sentetik bir akışkan olup, kalınlaştırıcı kısım ise metalik bir sabundur.

GRIP: Yol tutuş. Kaymama.

GRUP DİŞLİSİ: Vites kutusu içinde bütün vites dişlilerinin bağlantılı olduğu dişli grubu.

GÜÇ: Yapılan işin birim zamana olan oranına denir.

GÜÇ STROKU: Güç strokunda hava-yakıt karışımı yanarak pistonu aşağıya doğru iter ve motor güç üretir.

HACİMSEL (VOLÜMETRİK) VERİM: Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve normal basınç altında girmiş olan karışım hacminin, silindire olan oranına hacimsel verim denir. Bu verimin artması, motor gücünün artmasını sağlar.

HAREKET NAKİL SİSTEMİ: Hareket nakil sistemi şaft, kardan mafsalı ve kayıcı mafsal gibi parçalardan oluşur. Bu sistemler, motor gücünün şanzımandan (vites kutusu) diferansiyele nakledilmesinde kullanılır.

HAVA BASINCI: Havanın bir cisim üzerine uyguladığı kuvvet. Basınç havanın küçük bir hacme sıkıştırılmasıyla artar.

HAVA BOĞAZI: Karbüratörde motora giren havanın geçtiği boru şeklindeki kısım.

HAVA FİLTRESİ: Motora giren havayı süzmek için karbüratör hava boğazının başlangıcına takılan bir çeşit süzgeç.

HAVA SOĞUTMALI MOTOR: Silindirlerin ve silindir kapağının hava ile soğutulduğu motor tipi. Silindirlerin ve silindir kapağının dışına, daha iyi soğutma sağlamak için ince hava kanatçıkları yapılmıştır.

HAVALI SÜSPANSİYON: Range Rover'ın süspansiyonunda güçlü amortisörler ve yalpa çubukları vardır. Ancak yaylar yerine basınçlı havayla dolu pnömatik silindirler kullanılır. Bu silindirler bozuk yolların neden olduğu titreşimlerin çoğunu yutar.

HAVASINI ALMA: Kapalı bir hidrolik ya da soğutma sistemindeki havanın çıkartılması işlemi.

HB (HatchBack): Bagaj çıkıntısı olmayan arkası yere dik inen 3 veya 5 kapılı otomobil.

HDI: Çok yüksek basınçla enjeksiyon gerçekleştiren dizel motor teknolojisi (Peugeot ve Citroen marka dizel otomobillerde kullanılan kısaltmadır)

HEAD-UP-DISPLAY: Gösterge tablosundaki hız ve devir datasını ön cama rakamlar ile yansıtma sistemi.

HELEZON YAY: Çelik telden yapılmış olan, yaylanabilen bir yaydır.

HESSELMAN MOTORU: Dizel esasına göre çalışır. Fakat sıkıştırma oranı düşüktür. Ateşleme, benzin motorlarında olduğu gibidir.

HIBRID MOTOR: İki farklı enerji sisteminin birbirini desteklediği, genellikle yakıt ile çalışanın asıl çekişteki elektrikli motorun bataryalarını şarj ettiği çift motor sistemi.

HİDROLİK: Güç aktarımında sıvı kullanan sistemlere verilen genel ad. Otomobillerin fren sistemlerinde kullanılır. İlk hidrolik sistemlerde su kullanılıyordu. Bugün ise su kadar çabuk donmayan sıvılar ve yağ kullanılmaktadır.

HİDROLİK BASINÇ: Fren balatalarını çalıştırmak için tekerlek silindirleri içinde oluşan basınca, hidrolik basınç denir.

HİDROLİK FREN: Fren pedalına basıldığı zaman, fren pabuçlarının hidrolik basınçla fren kampanasına sürtmesini sağlar.

HİDROLİK SUPAP İTİCİSİ: Supap boşluğunu sıfıra indirerek supap sesini azaltan, yağ basıncıyla çalışan bir supap iticisi.

ISI GÖSTERGELERİ: Otomobillerde bulunan ısı göstergeleri, gaz basınçlı ve elektrikli ısı göstergeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Isı göstergeleri, motor ve radyatör içindeki sıcaklık derecelerini veren göstergelerdir.

ISI KONTROL SUPABI: Isı kontrol supabı, motor soğuk iken açılarak sıcak egzoz gazlarını emme manifoldu etrafındaki ısıtma odasına gönderir. Bu supaplar, emme manifoldlarında bulunur.

ISI TRANSFERİ: İçten yanmalı motorlarda meydana gelen ısının motor parçaları üzerinde toplanmasıdır. Bu istenmeyen ısının bir kısmı, su kanallarında bulunan su tarafından havaya iletilir.

İÇTEN YANMALI MOTOR: Dıştan yanmalı motorların aksine, yakıtı doğrudan doğruya silindirler içinde yakan ve üretilen ısı enerjisini piston biyel mekanizması ile krank miline ileten motorlara, içten yanmalı motorlar denir. İçten yanmalı motorlar yakıt cinsine göre dört çeşittir. Bunlar ise benzin, dizel, gaz-türbin ve L.P.G. gaz motorlarıdır.

İÇTEN KISA DEVRE: Termostatın kapalı olduğu zamanlarda, suyun silindir kapağı ve silindir bloğu arasında dolaşımını sağlayan bir sistemdir.

İKİ DEVRELİ FREN: İki devreli fren sisteminde ön ve arka tekerlekler birbirinden ayrı iki fren devresine bağlıdır. Bu sistemde fren merkez silindiri tek olmasına rağmen, içinde ön ve arka tekerleklere etki eden iki ayrı fren silindiri vardır. Frene basıldığında merkez fren silindir pistonu tek hareket yapmasına rağmen, ön ve arka tekerleklere birbirinden ayrı iki piston ile etki eder. Ön ya da arka tekerleklerden birinin devresinde arıza olması durumunda, sağlam fren devresi aracın frenlemesini sağlar. Bu sistem tek devreli fren sistemine göre daha güvenlidir.

İKİ SİLİNDİRLİ MOTORLAR: Silindirleri karşılıklı yatay bir düzlem üzerinde bulunan motorlardır. Bu motorlar otomobillerde çok az kullanılır.

İKİ ZAMANLI ÇEVRİM: İşin, iki piston strokunda meydana geldiği motor çevrimidir.

İKİ ZAMANLI MOTORLAR: Bu motorlara aynı zamanda karterden doldurmalı motorlar denir. İki zamanlı motorlarda esas olan iki zaman, sıkıştırma ve iş zamanıdır. Bu sistemde piston her üst ölü noktaya çıkışında sıkıştırma, her alt ölü noktaya doğru hareketinde ise iş (genişleme) yapar.

IMMOBILISER: Hırsızlığa karşı motorun elektronik işletim sistemini kilitleyerek aracın çalışmasını engelleyen bir şifreli koruma sistemi.

İNTEGRAL (MONOKOK) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarını bir arada tutmaya yarayan çerçeveye şasi denir. Modern otomobillerde genellikle şasi araç gövdesiyle birliktedir. Buna integral ya da monokok gövde denir.

INTERCOOLER: Turbonun kullanıldığı motorlarda, emme manifolduna pompalanan havanın sıcaklığı, hem turbonun egzoz sistemi ile iç içe olmasından hem de basınç uygulanan gazların ısınmasından dolayı artar. Isınarak yoğunluğu azalan ve verimi düşen bu sıcak havayı soğutarak motora veren sisteme intercooler adı verilir. Intercooler çalışma prensibi aslında bir çeşit radyatördür. Aralarındaki fark; radyatörde suyun, intercoolerda ise havanın soğutulmasıdır.

İRTİFA ETKİSİ: İrtifa, deniz seviyesinden daha yukarı yüksekliklerde suyun kaynama noktasının değişmesidir. Bulunulan yüksekliğe göre radyatör suyunun kaynama sıcaklığının değişmesine, irtifa etkisi denir.

İSTİKAMET ÇUBUĞU: İstikamet çubukları tekerlek sarsıntılarının direksiyon kutusuna intikalini önleyen araçlar olup, boru veya çubuk şeklinde yapılmışlardır.

İŞ ZAMANI: Motorda yanma sonunda meydana gelen basınç ile pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru itilmesine iş zamanı denir.

İVMELENME: İvmelenme bir otomobilin hızını ne kadar çabuk artırabildiğini gösterir. İvmelenme, duran bir otomobilin saatte 0'dan 100 km hıza kaç saniyede çıktığı ile ölçülür.

JET MEMESİ: Düzgün yakıt akımı sağlayan ve karbüratörde yer alan parça.

JIKLE: Karbüratörde, motor soğukken hava boğazına giren havayı kısıtlayan ve bu yüzden oluşan kısmi bir vakumla karbüratör fıskiyesinden yakıtın akışını arttıran, dolayısıyla hava-yakıt karışımını zenginleştiren bir düzenek.

JIS (Japanese Industrial Standart): DIN ile aynı seviyedeki Japon endüstri normu.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet