Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Ocak 2008, 04:20   #5
BLaCK_and_WHiTe
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Motorlu Araçlar Sözlüğü [A'dan Z'ye]




KAM MİLİ: Bir dişli ya da zincir yardımıyla hareketini krank milinden alan, her silindirin emme ve egzoz supaplarını çalıştıran mil.

KAPALI TİP HAVALANDIRMA SİSTEMİ: Genellikle ağır hizmet tipi araçlarda kullanılan bir havalandırma sistemidir.

KAPI EMNİYET KİLİDİ: Çarpışma sırasında kapının açılmasını önleyen mekanizma.

KAPI EMNİYET MANDALI: Kapının içerden ve dışardan açılmasını önleyen tertibat.

KAPI İÇİ GÜVENLİK ÇUBUKLARI: Yan çarpmalarda yolcuları korumak için kapıların içine yerleştirilen sağlam çelik çubuklar.

KAPIŞ POMPASI: Karbüratörde kapış devresinin gaz kelebeğine bağlanmış parça. Gaz kelebeğine ani olarak basıldığı zaman karışımı zenginleştirir.

KARBÜRATÖR: Hava-yakıt karışımını motorun ihtiyacına göre muhtelif oranlarda ayarlayan ve yakıtı atomize eden bir düzenektir.

KARDAN MAFSALLARI: Bu parçalar, şanzıman ile diferansiyelin aynı eksende bulunmamasından dolayı değişik açı altında devir nakletmekte kullanılırlar.

KARDAN MİLİ: Güç aktarma organlarında hareketi, vites kutusundan diferansiyele ileten mil.

KARE MOTOR: Piston stroğu ve silindir çapı eşit motor.

KAROSER: Şasiye monte edilen, aracın saçtan yapılmış kısmı. Bu kısımda pencereler, kapılar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kısımlar bulunur.

KARTER: Genellikle çelik saçtan yapılan, motorun alt tarafında bulunan, krank muhafazasının altını kapatan ve yağa depoluk eden parça.

KATALİTİK ÇEVİRİCİ: Egzozdan çıkan zararlı gazları azaltır. Örneğin nitrik oksitleri azot ve suya çevirerek zararsız hale getirir.

KATALİTİK KONVERTÖR: Motordan çıkan zararlı maddeleri zararsız maddelere dönüştürmek için araçlara takılır. Seramikten yapılan ve gözenekleri katalitik etki sağlayan maddelerle (katalizör) kaplı katalitik dönüştürücünün içinden geçen egzoz gazları reaksiyona girerek zararsız maddelere dönüşür. Dönüştürücüye NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda canlılara zararsız N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su) olarak egzozdan dışarı verilir. Bazen performans artırmak için katalitik dönüştürücünün iptali gündeme gelmektedir. Bu işlem araca ek güç sağlasa da çevreyi kirletmesine neden olduğu için kaçınılması gerekir.

KATALİZÖR: Kimyasal reaksiyonları hızlandıran ya da oluş biçimlerini değiştiren madde. Otomobillerin egzoz sistemlerinde kirliliği azaltmak için kullanılır.

KATALİZÖR VE KATALİZATÖR ARASINDAKİ FARK: Katalizör, katalitik etki sağlayan maddeye, katalizatör ise katalitik etki sağlayan cihaza verilen addır. Katalitik konvertör yerine katalitik dönüştürücü kelimesi kullanıldığında aralarındaki fark daha kolay anlaşılır.

KATIK: Katıklar genelde benzin ve yağ katıkları olarak ikiye ayrılırlar. Benzine katılan katıklar, genelde benzinin oktan sayısını yükseltmek ve yakıt deposundaki pas, tortu ve korozyonu önlemek amacıyla kullanılır. Madeni yağlara katılan katıklar ise, yağın dayanıklılık özelliğini ve performansını arttırmaya yöneliktir.

KAVRAMA: Krank mili ve güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran düzenek.

KAVRAMA MİLİ: Üzerinde kavrama balatalı diskinin geçmesi için açılmış kama olukları ve uç tarafında vites kutusu grup dişlilerini çeviren bir mil.

KİTLESEL GÜÇ (GÜÇ AĞIRLIĞI): Motorun bir beygir gücü başına düşen ağırlığına, o motorun kitlesel gücü veya güç ağırlığı denir. Motorun ürettiği gücün bir kısmı, kendi ağırlığını taşımak için harcanır.

KOKPİT: Otomobillerde sürücünün oturduğu kısma kokpit denir.

KOMPRESÖR (TURBO): Turbo sistemlerine bazı üreticiler tarafından verilen ad. Bu sistemde doğrudan krank miline bağlı olarak çalışan basınçlı hava sistemi sayesinde motorda rölantiden itibaren daha yüksek güç ve tork elde edilir.

KOMPRESYON KAÇAĞI: Yanma odasında sıkışan hava-yakıt karışımının veya yanmış gazların, segmanların arasından kartere sızması.

KOMPRESYON FRENİ: Motorun kompresyon gücünden yararlanılarak yapılan frendir. Bu fren çeşidi özellikle ağır taşıtlarda kullanılmaktadır. Bu sistemde egzoz manifoldu içinde bulunan bir valf mekanik bir kol aracılığı ile kapatılarak, egzoz gazlarının silindir ateşleme odasından basınçla atmosfere çıkmasına engel olunur. Silindir içinde kalan bu yanmış gazlar, kompresyon freni yaparak aracın yavaşlamasını sağlar.

KOMPRESYON SEGMANLARI: Pistonun üst tarafında bulunan segmanlar. Silindirdeki kompresyonu tutacak ve kaçakları önleyecek şekilde yapılmıştır.

KONTAK ANAHTARI: Kontak anahtarı, çevrildiği zaman ateşleme ve marş devresine elektrik akımı göndererek aracın çalışmasını sağlar. Aynı şekilde araç çalışır durumda iken kontak anahtarı çevrildiğinde, ateşleme ve marş sistemine giden akım kesilerek, araç durdurulur.

KONTROL PANELİ: Sürücünün önünde bulunan ve üzerinde otomobille ilgili çeşitli bilgiler içeren göstergeler olan panele verilen ad.

KONTROL RÖLESİ: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması görevini gören regülatörün bir parçasıdır.

KORUYUCU KILAVUZ: Krank muylusunun çizilmesini önlemek için biyel civatalarına takılan bir parçadır.

KÖPÜK FİLTRE: Köpük filtre, sünger tipinde delikli köpükten yapılmıştır. Yağlı yapısı sayesinde hava içindeki tozları tutar.

KRANK MİLİ: Pistonların ileri geri hareketini dönme hareketine çeviren mil.

KRANK MUHAFAZASI: Üst kartel de denir. Krank milinin içinde döndüğü motorun alt kısmı. Üstünde silindir bloğunun alt tarafı, altında kartel bulunur.

KURS (PİSTON YOLU): Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yola denir.

KURS HACMİ: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya kadar silindir içinde yaladığı hacme, kurs hacmi denir.

KURŞUN TETRA-ETİL: Yanmanın verimini arttırmak ve benzinin oktan sayısını yükseltmek için benzine katılan bir maddedir.

KURU GÖMLEK: Silindir bloğunda bulunan silindirik yuvalarına sıkı bir şekilde geçirilen, ince çeperli çelik veya dökme demir gömleklerdir.

KUTUP BAŞLARI: Akümülatörün dış tarafında üzerinde ( + ) ve ( - ) işaretleri bulunan, akümülatörden pozitif ve negatif elektrik akımlarının verildiği güç noktalarıdır.

KUŞAK: Lastiğin değişik katmanlarına kuşak ya da kat adı verilir.

KÜLBÜTÖR MANİVELASI: Kam hareketinin yönünü değiştirerek, supaba ileten maniveladır.

KÜLBÜTÖR MİLİ: Külbütör mili çelik alaşımdan yapılmış, içi boşaltılmış ve iki başına özel tapalar takılmış düz bir mildir.

KW: Kilowatt, motorun güç değerini elektrik gücü olarak gösterir. 1 kW= 1.34 ECE= 1.35 PS (DIN)

LAMİNE CAM: Ön cam saydam bir plastik tabakasının iki yüzüne cam kaplanmasıyla yapılmıştır. Bu tip camlara lamine cam adı verilir. Lamine cam bir darbe aldığında küçük parçalar halinde kırılıp dağılmaz.

LAYER: Bakır ve çelik gibi metallerden yapılmış, ince madeni levhalardır. Yatak keplerinde yatak boşluklarını artırmak için kullanılır.

LASTİK: Otomobil lastikleri, otomobilin yol üzerinde gidişini sağlayan temel parçalardır.

LASTİK YANAĞI: Otomobil lastiğinin yan yüzüne, lastik yanağı denir.

LIFTBACK: Arkasındaki belli belirsiz bagaj çıkıntısına doğru eğilen arka cama sahip olan ve bagaj kapağı arka cam ile birlikte yukarı açılan otomobil tipi.

LPG: Sıvılaştırılmış halde bulunan petrol gazına LPG denir.

L TİPİ SUPAP MEKANİZMASI: L tipi supap mekanizması olan motorlarda supaplar yanma odası ve silindirlere ters dönmüş şekildedir. Bu tip supap mekanizması, bütün supapların bir tek kam mili ile çalıştırılmasını mümkün kılar. Supap iticileri, kam milinden aldığı hareketi doğrudan doğruya supap saplarına ileteceği için supapların daha sessiz çalışmaları sağlanır.

L TİPİ MOTOR: Motor supaplarının silindir bloğunda olduğu bir motor çeşididir.

MALAFA: Bir eksen üzerinde bulunan parçaları, aynı eksende tutan bir mildir.

MANİFOLD: Üzerinde çeşitli açıklıklar bulunan kapalı bir boru ya da kanal sistemi.

MANTAR TİPİ SUPAP: Mantar tipi supap, otomobil motorlarında kullanılan mantar şeklinde bir supaptır.

MAYİ KAVRAMA: Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandırılabilen mayi kavrama, hidrolikle çalışan bir mekanizmadır ve mekanik debriyajın gördüğü görevi görür.

MARŞ MOTORU: Motora ilk hareketi verebilmek için gereken enerjiyi sağlayan elektrik motoru.

MEKANİK AVANS SİSTEMİ: Mekanik olarak işleyen avans sistemidir. Bu sistemde görev yapan iki ağırlık vardır. Bu ağırlıklar, motor dönme hızı çoğaldıkça santrifüj kuvveti yardımıyla açılırlar.

MEKANİK VERİM: Motorda esas güç olan faydalı gücün, iç güce oranıdır.

MERKEZ POMPASI: Hidrolik fren sisteminde fren pedalına basıldığı zaman hidrolik basıncının geliştiği hidrolik yağı ile dolu silindir.

MEKSEFE: Platinlerin yanmasını önleyen distribütör içindeki bobin.

METAL YORULMASI: Bir metalin çatlaması ya da karıncalanması durumudur. Bu şekildeki bir arıza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir.

MİKROMETRE: Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir. Genellikle parçaların iç ve dış çaplarını ölçme işleminde kullanılır.

MİNİVAN: Minibüslerin en küçük ve lüks şekli, van tipi iri otomobil.

MONOKOK (İNTEGRAL) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarını bir arada tutmaya yarayan çerçeveye şasi denir. Modern otomobillerde genellikle şasi araç gövdesiyle birliktedir. Buna monokok ya da integral gövde denir.

MOTOR: Aracın hareketi için gerekli gücü sağlayan makinadır. Hareket için gerekli güç, motorda yakıtın yanması sonucunda ortaya çıkar. Motorlar bu şekilde, ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.

MOTOR AYARI: Bir araç üzerindeki motora, belli aralıklar dahilinde yaptırılması gerekli olan ayarlamalardır.

MOTOR ÇEŞİTLERİ: İçten yanmalı motorlarda sekiz adet motor çeşidi vardır. Bu motorlar; sıra silindir, v-silindir, karşılıklı silindir, baş aşağı silindir, baş aşağı v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yıldız motor olarak adlandırılmaktadır.

MOTOR DURDURULDUTAN SONRA ATEŞLEME: Kontak anahtarının kapatılmasından sonra, motorun çalışmaya devam etmesi durumudur. Bu şekilde buji ile ateşleme olmadığı halde, araç çalışmaya devam eder. Bunun başlıca nedeni ise, yanma odasında fazla karbon birikintisinin olmasıdır. Bunun dışında soğutma sisteminin arızalı oluşu, sıcaklığın yüksek olması, yakıt kalitesinin düşük olması (oktan sayısının az olması) gibi nedenler, kontak kapatıldığı halde motorun çalışmaya devam etmesine neden olur.

MOTOR YAĞI: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür.

MOTOR YAĞININ GÖREVLERİ: Motor yağının başlıca görevleri motoru yağlamak, kompresyonu tutmak, motoru soğutmak ve motoru temizlemektir.

MOTOR YATAĞI: Motor yatağı, dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutar. Motor yatağı ayrıca, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oranında yüzeyine binen yükleri bozulmadan taşır.

MOTOR GÜÇLERİ: Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydalı güç olmak üzere iki çeşit güç bulunmaktadır.

MOTOR İÇ GÜCÜ: Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç (indike güç) denir.

MOTOR FAYDALI GÜCÜ: Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür.

MOTOR SUPAPLARI: Motordaki çalışma zamanının sırasını ve devam süresini ayarlayan parçalardır.

MOTOR YAĞI SAE SINIFLANDIRMASI: SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Derneği) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. SAE sınıflandırmasında yağlar, kalınlıklarına göre en çok yedi sınıfta toplanır. Bu sınıflandırmanın yağların kalitesi ile ilgisi yoktur.

MOTOR VURUNTUSU: Motorda, ana ve biyel yatakları vuruntusu olmak üzere iki çeşit yatak vuruntusu görülür. Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boğuk bir vuruntu şeklinde gerçekleşir.

MOTORİN: Motorin, dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir.

MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanıma da dönüştürülebilen çok amaçlı binek araç. Van sınıfı araçların tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar bir çok çeşidi vardı.

NAVİGASYON: Uydulardan gelen konumlandırma sinyallerini, içindeki bölge ve yol haritası ile birlikte değerlendirerek sürücüye yön bulma konusunda yardım eden sistem.

NIGHTVISION: Ön cama yansıtılan infrarot kamera görüntüsü ile farlarınız kapalıyken bile karanlıkta gidebildiğiniz GM'in yeni enfraruj gece görüş sistemi

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet