Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Uzmanlara göre zayıflama takıntısından moda sektörü kadar, gerçekci olmayan bir güzellik ideali yaratan çizgi filmler de sorumlu.
Tüm dünyada bir dönemin en meşhur çocuk filmi karakterlerinden biri olan Uzun Çoraplı Pippi, yeni nesil kız çocuklarının pek ilgisini çekmiyor. 8 yaşındaki Lousia, Pippi'yi neden sevmediğini anlatırken, dış görünüşüne dikkat çekiyor.
"Uzun çoraplı Pippi çok çocuksu” diyen Lousia, “Pippi güçlü olabilir ama hep tuhaf kıyafetler giyiyor, bu benim hoşuma gitmiyor. Ayrıca çilleri de pek güzel değil" diye konuşuyor.
Lousia, bir çocuk ve çizgi film kahramanından güzel görünmesini bekliyor. Lousia'ya göre, kahramanın uzun güzel saçları, güzel bir yüzü, dar ve moda kıyafetlerle daha da belli olan ince bir vücudu olmalı.
8 yaşındaki Lousia, Pippi'yi neden sevmediğini anlatırken, dış görünüşüne dikkat çekiyor.
Lousia'nın aynı yaşlardaki arkadaşı Alissa içinse, bütün bu koşulları tek bir çizgi film kahramanı yerine getiriyor. O da Kim Possible.
"Hiç kimse onun gibi hareket edemez, hiç kimse onun gibi savaşamaz, hiç kimse onun kadar zayıf değil, kimsenin saçları onunki kadar güzel değil. Kim Possible gibisi yok."
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
‘Gerçekçi olmayan güzellik ideali’
Özellikle Japonya'da üretilen çizgi filmlerde, karakterlerin dış görünüşü çok önemli bir rol oynuyor. İnce belli, büyük gözlü, uzun saçlı kadın çizgi film karakterleri gerçek olamayacak kadar güzel. Uzmanlarsa, çizgi filmler aracılığıyla kız çocuklarına gerçekçi olmayan bir güzellik ideali sunulmasını eleştiriyor.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Genç Kız Çalışmaları Bölümü'nden Beate Vinke, genç izleyecilerin çizgi filmlerdeki gerçek olmayan karakterlerle yarışa girmesinin büyük sakıncaları olduğunu belirtiyor.
Çizgi filmlerde, karakterlerin dış görünüşü çok önemli bir rol oynuyor
"Kızlar, sürekli başarılı olan çizgi film karakterlerini görüyorlar, ancak kendileri hayatta aynı başarıyı yakalamıyorlar. Zira hiç kimse sürekli başarılı ve mutlu değil” diyen Vinke sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çizgi film kahramanları kadar başarılı ve güzel olmadığı gerçeğiyle yüz yüze kalmak kız çocuklarında büyük sorunlara yol açıyor. Çocuklar bu ideale benzemediklerini fark ettiklerinde, mutsuz oluyorlar ve duygularını da açığa vuramıyorlar."
Ebeveynlere büyük görev düşüyor
Uzman Beate Vinke, sürekli güzel görünen ve güçlü ve başarılı olan çizgi film kahramanlarının çocuklar tarafından örnek alınmasını engellemek için anne babalara ve pedagoglara büyük iş düştüğünü belirtiyor.
Uzman, kitaplardaki ya da çocuk filmlerindeki gerçekçi karakterlerin çocukların gelişimi için daha faydalı olduğunu vurguluyor. 10 yaşındaki Hilke de, kitaplardaki kahramanları kendisine daha yakın hissettiğini, şu sözlerle ifade ediyor:
"Ben genelde roman kahramanlarını kendime örnek alıyorum, çünkü kahramanları istediğim gibi gözümde canlandırabiliyorum."
DW