Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ağustos 2008, 03:50   #10
Çevrimdışı
PopSy
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Şakk-ı Kamer Mu'cizesi




Bir başka mu’cize

Küfürde direnen Rükâne, bu sefer Allah Resûlünün bir başka mu’cizesine şahid oldu.

“Doğrusu, ben, seninle yaptığım bu güreşe şaştım kaldım” deyince, Allah Resûlü, “Bundan daha çok şaşılacak olanı da var. İstersen sana onu da göstereyim de, Allah’tan kork, dâvetime tâbi ol” dedi.

Rükâne, “Nedir, o şaşılacak şey” dedi.

Allah Resûlü, “Şu semûre ağacını çağırayım. Bana geldiğini gör” dedi.

Rükâne, “Haydi, çağır da gelsin” dedi.

Allah Resûlü, azılı müşrikin gözü önünde semûre ağacına emretti: “Allah’ın izniyle bana gel!”

Ağaç emre uyarak, yeri yara yara gelip Fahr-i Kâinatın karşısında durdu.

Gözleri faltaşı gibi açılan Rükâne’nin kalb gözü hâlâ kapalı duruyordu. Bu açık mu’cizeler karşısında yine küfürde inat etti ve “Doğrusu ben bugünkü gibi büyük bir sihir, hayatımda görmedim” dedi.

Sonra da ağacın tekrar yerine gitmesi için emir vermesini, Peygamber Efendimizden istedi.

Allah Resûlü, ağaca, “Allah’ın izniyle yerine dön” diye emretti. Ağaç, derhal yerine döndü.

Bundan sonra Resûlullah Efendimiz, Rükâne’yi tekrar Müslüman olmaya dâvet etti. Ancak, o küfürde inad etti ve dâvete icabet etmedi. Bunun üzerine Resûlullahın kendisine son sözleri şunlar oldu:

“Yazıklar olsun, sana!”

Hayret ve şaşkınlık içinde kavminin yanına dönen Rükâne, başından geçenleri ve gördüklerini anlattıktan sonra, “Ey Abd-i Menâfoğulları,” dedi, “adamınızla bütün dünyayı sihirleyebilirsiniz. Vallahi, şimdiye kadar ondan daha maharetli bir sihirbazı görmedim.”1

Hak ve hakikatı kabul etmemekte herşeye rağmen inad edenler, bu inadlarında kendilerini teselli edebilmek için her zaman çeşitli iftira ve ithamlarla İslâm dâvâsını küçük düşürmek istemişlerdir. Ama, her seferinde küçülenler yine kendileri olmuştur.

Bir rivâyete göre, Rükâne, Mekke’nin fethine yakın Müslüman olmuştur.2

Evet, misâlde görüldüğü gibi ağaçlar da Resûl-i Kibriyâyı tanıyor, risâletini tasdik edip, emirlerini dinliyorlar. Acaba, buna karşılık kendilerine insan adını veren bir kısım kimseler, o Resûl-i Zîşanı tanımazsa, ona îmân etmezse, kuru ağaçtan daha ednâ, odun parçasından daha ehemmiyetsiz ve kıymetsiz olarak Cehennemin ateşine lâyık olmazlar mı?

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet