Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
İnternet devi olma yolunun çoğunu katetmiş bulunan Google , 10. yaşını idrak etti.
California'da bir garajda, legodan kasasında oturan bir sunucuda başlayan Google macerası, dün 10 yaşına girdi. Google artık sadece bir arama motoru değil, video izlemeden adres bulmaya, blogdan e-postaya kadar çeşit çeşit hizmetiyle pek çok kişinin çevrimiçi hayattaki sağ kolu. Hatta, en temel internet aracı olan internet tarayıcısından bile bir tane imal etti. Peki, bu kadar mütevazı kökenleri olan bir firma, nasıl böyle alıp yürümeyi başardı?
Google'a kadar arama motorları, sonuçları, aranan sözcüğün en çok geçtiği internet sayfalarını tarayarak bulup getiriyorlardı. Ancak Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, arama sözcüğü ile ilgili en çok link içeren sayfaların getirilmesinin daha yerinde olacağını düşünüyorlardı. Haklı oldukları, daha çok sonuç buldukça Google'ı daha çok tercih etmeye başlayan milyonlarca kullanıcı tarafından kanıtlandı. Reklam gelirleri de buna orantılı olarak artınca, Google'ın dünyayı ele geçirme seferi başlamış oldu.
Ancak Google, "Kötü kalpli olma," şeklindeki şirket mottosunun ve basit, kullanışlı, dostça hizmetlerinin yansıttığı kadar sevimli bir firma olmayabilir. Google Maps, ve Google Earth'ün, kullanıcıların bilgisayarında sohbet kaydı tutmasına izin vermeyen Gtalk'un ya da e-postaları silmemeye teşvik eden Gmail'in, herkesin otomatik olarak işaretlediği "Kullanıcı sözleşmesini okudum ve kabul ediyorum" seçeneğinin bulunduğu yerde "Kullanıcı etkinliğimi Google'la paylaşmayı kabul ediyorum" seçeneğinin konmuş olması gibi sinsilikler, Google'a duyulan güveni azaltıyor. Microsoft gibi kemikleşmiş tekellere duyulan tepkiden kazandığı sempati, önüne gelen her hizmet sağlayıcıyı satın alıp, yayılıp, kalantorlaşması ve karşıtı olarak sunulduğu firmalara benzemeye başlamasıyla azalıyor. Şirket holdingleşme sürecine girmeye başladığında kuruluşuna katkıda bulunan beyinler, Google'dan ayrılıp Cuil gibi (ama başarılı, ama başarısız) rekabet denemelerine girişiyor. "Çok kankayız, şahane ortamımız var, gel bak çalışırken eğleneceğiz," şeklinde çalışmaya ikna edilen yeni mezun gençler, normal mesai bitimi saatllerinde işi terkettiklerinde kınanıyorlar.
Ancak, yine de Google'ın daha iyisi bulunana kadar en verimli arama motoru ve "bulut erişim/bulut programcılık"ın ("cloud computing") öncüsü olduğunu, verdiği hizmetlerde de nadiren sorunlarla karşılaşıldığını yabana atmamak gerek. Bakalım önümüzdeki 10 yıl Google'la nasıl geçecek.