Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Mart 2009, 04:03   #90
Çevrimdışı
KraLiSHE
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: ..::baL'câ::..




Dokun yuregime hadi

Iste geldim,
Sakla beni sabaha kadar en derinde
Bulamasin beni
Ne hüzün, ne gözyasi
Dokun zifir saclarima

Dokun ki yoklugun zindanindan ciksin yürek
Al öfkemide
kir hüznü yazdigim tüm kalemleri
Bir ümit ver
Her gecen gece sevginle büyütecegim bir ümit ver.
Dokun yüregime hadi
Can de
,
Sevgili de
adima
Simdi
yüregim yüreginde
.
Al onu sakla hic kimsenin
Bulamayacagi kadar derinde.














Kimilerinin kuramadığı köprüleri kurdum ben kelimelerimle.
Sevgi koydum ayaklarının ismini, yıkılmasın istedim kötülüklere karşı. Güzel ne varsa içinde sakladım.
Hayat koydum köprünün adını. Yola çıkanlara yaren olsun, güzel başlangıçlarını yine güzel bitirsinler diye.















Sevgi...kalbin merkezi...oraya neyi ve kimi yerle$tirirsen sana sunacakları da kendi degerinden ibaret... (imi$)















kulaklarımda hala aynı şarkı.. "questo amore, tu mi piaci da morire."

zorla tıkıldığım bu apartman dairesi.. saydamlaşan maskelerinizin altındaki dehşet ifadesi.. tükürdüğüm hayatın bitmek bilmeyen cilvesi.. küçük bir kızın gelmeyeceğini bile bile babasını beklemesi.. hepsi ne garip değil mi? böyle olsun istemezdim. istemezdim, inan bana.
her rengi ayrı yaşamaktan yanaydı seçimim.. tellere takılan uçurtmamı usanmadan tamir etmek isterdim.. duvarlarını dişlerimle kemirdiğim bu odada huzurla uyumak isterdim.. günaha batmamış bir cenin olarak kalmayı düşlerdim.. ama olmadı. annem beni beşinci kata tıktığından beri ellerim hiç büyümedi.. gözlerimin mavisi gitgide karanlığa çalmaya başladı. söndü içimdeki ateş. buz koydu annem yüreğime.. faydası yoktu.

yalnızdım.. gittikçe büyüyen bir hiçlik vardı gözlerimde.. söküp atamıyordum yaşananları.. ölmek istiyordum.. evet, ölmek. çare bu muydu? buydu belki de.. denemenin zararı olmazdı.. olmadı da. rengarenk haplar, büyükçe bir bardak su.. bir tane hap, bir yudum su.. hap, su.. çok lezizdi. afiyet olsun.. sonuç mu? beceremedim.

bir tür araftaydım sanki. mükâfatımı bekliyordum umarsızca.. bunca ezilmişliğin bir ödülü olmalıydı.. ama yoktu. Tanrı yine beni yarı yolda bıraktı.. ama.. evet, evet çok haklıydı. ellerimi açıp hiç dua etmemiştim ona.. sığınmamıştım sıcaklığına.. evrendeki tüm korkuları hapsettiği gözlerimden bir damla yaş akmamıştı onun için..

sona yaklaşıyordum.. ama sana hala uzaktım. zamanın geçesi yoktu.. kendimi kandırıyordum.. zaman geçse de senin zaten gelesin yoktu. bunu bilmediğimi mi sanıyorsun? en iyi bildiğim şey buydu ağlamaktan başka. ağlıyordum evet. ama sen neden ağladığımı hiç bilmeyecektin.. "senin yüzünden bitti.. senin." son zamanlarda tek duyduğum cümle buydu.. zaten gerisini hatırlamıyordum.

sen, benden kaçmaya çalışırken aslında hep kendinden kaçıyordun.. farketmeden, usulca.. bense kıyametin kopmasını bekliyordum.. tek kurtuluş yolu kendimi ebedi bir sonsuzluğa sürüklemekti.

ya maskelerin?.. hani o çok sevdiklerin.. korkup da kaçamadığın zamanlarda yüzüne takıp dehşet ifadeni gizlediklerin.. sorduğuma bakma. onlara ne olduğunu gayet iyi biliyorum. saydamlaştı hepsi dönüşümsüz.. şaşırdığım suretin çıktı karşıma.. nefes borumda asılı kaldı öksüzlüğüm. hıçkıramadım, konuşamadım, ağlayamadım. ve aslında bunlar insanların becerebildiği şeylerdi.. ben en başında insan olmayı becerememiştim.

-anneeeeeeeee! dışarı çıkacağım, maskem nerde?
-yüzünde ya kızım.


















ve gözlerimde hükümsüz bir intihar asılı kalmıştı.

kül rengi saçlarım alevleniyordu yeniden.. gözbebeklerim büyüyordu kaçırdığın mecalsiz ellerini izlerken. susmak ve ölmenin eşdeğer olduğu bir aşktı bu.. susuyordum, kaçıyordum, deniyordum ama bir türlü beceremiyordum ölmeyi. sen bana geldiğinde zaten ölüydün.. tırnaklarımla çekip almıştım seni annenin rahminden. ipini kaçırdığım hayat beni yine sömürülmeye mecbur bırakıyordu.

bu virane şehre yavaş yavaş veda sözcükleri fısıldıyordum.. ellerini öpüyordum taksimin.. kız kulesini izleyip defalarca ölüyordum. gidiyordum buralardan.. vakit gelmişti. birlikte gelmemiştik ama birlikte gitmeliydik.. sense hala tırnaklarını kemiriyordun çaresizce.
ben, bu aşka yeni bir ben satın almanın gayretindeydim. seni seninle başbaşa bırakmaya gönlüm razı olmuyordu. istanbuldan başka hiçbir şehir sen kokmuyordu.. alışmak mı daha kolaydı ölmek mi? deneyecektim, görecektim ve belki de ölecektim. seninse hiç haberin olmayacaktı ölürken ne söylediğimden.. daha bir iştahla kemirecektin parmak uçlarını.

nihayet ölüyordum. arkamda ölü bir şehir ve kendini tüketmiş bir adam bırakarak.. ölümün soğuk kollarına bırakıyordum kendimi. oysa şimdi senin sıcacık kollarında olmalıydım.. ölsem bile iki kişilik olmalıydı ölümüm. benimle birlikte bu aşk da girmeliydi mezara. sen de! olmadı. olamazdı. ve aslında ben bir ruh hastasıydım ve.. böyle bir aşk hiç yaşanmamıştı.


















Hàηî ßîrîSî Dàhà chσq sévér yhà bîZîm'kiSî σ mîSàL...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat