Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Mart 2009, 05:01   #1
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Siyasetin Öznesi




ARALIĞI KAPATMAK : SİYASETİN ÖZNESİ
(Ernesto Laclau – Lilian Zac )

Bir noktada Zeitblom aşağıdaki konuşmaya başladı:

‘‘Özgürlüğün sonucu hep yararsızlık olsaydı,’’ dedim,’’trajik olurdu.Fakat sayesinde özgürlüğe ulaşılan üretken güçlerin serbest kalması umudu hep vardır’’. ‘Doğru’ diye yanıtladı, ‘vaat ettiğine bir süre ulaşır.Fakat özgürlük,elbette öznelliğe karşılık gelen başka bir sözcüktür ve günün birinde artık vaat etmez,şu ya da bu zamanda kendinden yaratıcı olma olabilirliği umudunu yitirir ve nesnelde korunma ve güvenlik aramaya çalışır.Özgürlük hep diyalektik tersine dönme eğilimi gösterir.Kendisini çok kısa sürede zorlamayla realize eder,yasaya,kurala,baskıya,sisteme,bağıml 5;lık içinde kendisini gerçekleştirir – fakat orada kendini gerçekleştirme,be nedenle özgürlük olmaktan çıkma anlamına gelmez.’’

‘‘Sizin düşüncenize göre’’ deyip güldüm : ‘‘Bildiği kadarıyla.Fakat,devrimden doğan diktatörlük hala ne kadar özgürlükse,gerçekte o da artık o kadar özgürlüktür.’’

‘‘ Emin misin?’’ diye sordu. ‘‘ Fakat,herhalde bu siyaset konuşmaktır.En azından sanatta öznel ile nesnel,birbirinden ayırt edilemeyecek derecede birbiriyle örülüdürler;biri diğerini izler,biri diğerinin niteliğini alır;öznel nesnel olarak katılır ve dehayla tekrar kendiliğindenliğe,adlandırdığı mız şekliyle ‘dinamikleşmiş’e uyanır;derhal öznelliğin dilini konuşur.Bugün yok olan müzikal teamüller her zaman bu kadar nesnel olarak dayatılmış değillerdi..Canlı deneyimlerin kristalleşmeleriydiler ve yaşamsal önemde bir görevi,örgütleme görevini yerine getirdiler.Bu olmadan her şey bir yana sanat hiçbir şeydir.Görevi üstlenen estetik öznellikti,kendi dışında özgürlük içinde işi örgütleme görevi üstlendi.’’
‘‘Beethoven’i düşünüyorsunuz.’’ (1)

Bu anlatım savımıza uygun bütün noktaları içeriyor : (i) özgürlüğün özneyle özdeşleşmesi; (ii) sadece kendi kaderini tayin biçimlerini sağlayamama olarak değil (‘ yaratıcı olma olabilirliği umudunu yitirir’),kendisine dışsal bir şeyi – hem ‘korunak’ hem ‘güvenlik’ kaynağı olarak işleyecek ‘bir şey’ – belirleme arayışı olarak özgürlük düşüncesi¸(iii) özgürlüğün gerçekleşmesi olarak örgüt ilkesi.Eğer özgürlük,dışsal bir içerikten yabancılaşmayla,dolayısıyla özgürlüğün yoksun olduğu belirlenimi sağlamakla gerçekleşebiliyorsa ve eğer böyle bir içerik örgüt ilkesiyse ,örgüt ilkesi ne salt nesnel bir şey ne de bu açıdan salt öznel bir şey olabilir. Niçin? Çünkü örgüt ilkesi,bir gerilimin,özne ile nesne arasında kararlaştırılamaz bir alternatifin kristalleşme noktasıdır;kendini nesnel aracılığıyla ifade eder ve ancak diyalektik tersine dönmeyle bunu başarabilir.Beklenileceği üzere,bu gerilimin açıklanması bizi tam da özne – göreceğimiz gibi, kesinkes yoksunluğun öznesi olarak özne olan özne – sorunsalının merkezine götürür.Bu nedenle çözümlemenin başlangıç noktası,şu üç karşıtlığı ele almak olacaktır: Özgürlük/kimlik ; öznellik/nesnellik;örgüt ve örgüt yoksunluğu.


(1)Thomas Mann,Dr.Faustus
(*)- ‘Siyasal Kimlikleri Oluşumu;Bağlam Yayınları ;Der. E.Laclau

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet