Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Nisan 2009, 14:54   #1
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Reform ve yahudiler




REFORM VE YAHUDİLER

Yahudi tarihinin vakum ortamında gerçekleşmediğini ve geniş anlamda dünyada olup biten her şeyin Yahudileri önemli bir şekilde etkilediğini her zaman aklımızda tutmalıyız. Avrupa’yı sarsan önemli olaylardan biri de Proteston Reformu oldu. Buna ne yol açtı? Basitçe söylemek gerekire Roma’daki Kilise’nin yoldan çıkması. 45. bölümde gördüğümüz gibi Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile birlikte Kilise Avrupa’nın ekonomik sisteminde büyük feodal oyuncu haline geldi. Bu, bir yandan büyük insan kitlelerini neredeyse köle haline getirirken Kilise’yi çok zengin ve güçlü –hem politik, hem de siyasi olarak- kıldı. “Güç yoldan çıkarır ve mutlak güç mutlaka yoldan çıkarır” demişti Lord Acton. O zamanlar Kilise için bu kesinlikle doğruydu. Para içinde yüzen Kilise büyük yapılar inşa etti, kendi ordularını kurdu ve ahlaksızlık, maddiyatçılık ve çöküş batağına saplandıkça saplandı. Papalık işlerinin ve siyasi entrikaların listesi çok uzundu. Örneğin Papa VI. Alexander Yahudilerin İspanya’dan kovulduğu 1492 yılında seçilmeyi garanti etmek için kardinaller heyetinin bazı üyelerine rüşvet verdi. (History of Christianity – Hıristiyanlığın Tarihi – Paul Johnson, sh.280, 363). Göreve geldikten sonra da papalığı ruhani gevşekliğin zirvesine taşıdı. Ondan önceki birkaç papa bekâretten vazgeçmişti ama VI. Alexander büyük bir aşık olmakla açıkça böbürlendi. Yatak odasının kapısının üzerinde metresinin, İsa’nın annesi Meryem gibi giyinmiş bir portresi yer alıyordu ve sonradan meşhur olacak gayrı meşru çocuklarını kamu önünde kabul ediyordu: Cesare ve Lucrezia Borgia. (Chronicle of the World – Dünya Tarihi, Derrik Mercer ed., DK Yayınları, sh.391). 14. yüzyılın büyük İtalyan hümanist yazarı Giovanni Boccaccio gününün Kilisesi’nin yoldan çıkmışlığı ve çöküşü hakkında bize mizahi bir anlatıda bulunur. Klasik eseri Decameron’da Abraham adlı bir Yahudi, çok etkilenerek Hıristiyanlığı seçeceği umuduyla bir arkadaşı tarafından Roma’yı ziyarete ikna edilir. Abraham oradan tiksinmiş halde döner ve şöyle der: “Doğru görebildimse, kilise adamlarının hiçbirinde dindarlık yok, sofuluk yok, iyi iş yok. Gördüğümde şehvet, haset, aç gözlülük ve beteri... Bana öyle geliyor ki baş papazınız ve dolayısıyla tüm diğerleri Hıristiyan dininin değerlerini sıfıra indirmek ve dünyadan yok etmek için bütün becerilerini, zekalarını ve sanatlarını kullanıyor...” Abraham her şeye rağmen samimiyetsiz bir şekilde din değiştirmeyi kabul eder çünkü yoldan çıkmışlığına rağmen Hıristiyanlık gelişmektedir, bu da onun aklına göre Tanrı’nın zulüm gören Yahudilerin değil, Hıristiyanlığın tarafında olduğu anlamına gelmektedir.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet