Cevap: çarlar ve yahudiler
(40 yıl sonra kendilerinin Yahudilere neler yapacaklarını bilselerdi!) İşte New York Times gazetesinde pogrom hakkında çıkan yazıdan bir alıntı: “Birkaç saatte yok edilen mal miktarını anlatmak mümkün değil. Ayaklananların naralarını... Kurbanların acıklı çığlıkları etrafta yankılanıyordu. Ne zaman bir Yahudi görseler kendinden geçinceye kadar vahşice dövüyorlardı. Bir Yahudi kalabalık tarafından tramvaydan çekilerek çıkarıldı ve ölünceye dövüldü. Parçalanmış şilteler ve tüyler havada uçuşuyordu. Her Yahudi evine girilmişti; zavallı Yahudiler dehşet içinde kilerlere, tavan aralarına gizlenmeye çalışıyordu. Kalabalık sinagoga girdi, en büyük ibadet evini ve Sefer Tora’ları kirletti. Aydın Hıristiyanların davranışları utanç vericiydi. Ayaklanmayı durdurmak için hiçbir girişimde bulunmadılar. Sadece etrafta dolaştılar ve ürkütücü sporun tadını çıkardılar. Salı günü, yani üçüncü gün askerlerin ateş etme emri aldığı öğrenilince ayaklanma durdu.” İki günlük kargaşanın ardından Çar “Pekala” dedi, “görev tamamlandı. Şimdi durma zamanı.” Ve durdu. Bir dahaki sefere kadar. Rusya’da büyük bir iç huzursuzluk dönemi olan 1903 ile 1907 yılları arasında, 50.000’i aşkın kişinin öldüğü 284 pogrom oldu. Vahşetin seviyesi inanılmazdı. İnsanların artık tahammülü kalmamıştı. Yahudi cemaati yıkıma uğramış, halk kurtuluş yolu arıyordu. Shtetl’lerden kaçıyor, Rusya’daki durumu değiştirebilecekleri umuduyla bulabildikleri anarşist, komünist, sosyalist hareketlere katılıyorlardı. Yahudiler tarihin en büyük idealistleri olmuştur. O sırada umutsuzca, işleri düzeltebilecek bir yolun peşine düşmüşlerdi. (I. Dünya Savaşı’nın etrafındaki olayları incelerken, aktivizmlerini de tartışacağız.) Bu dönemde gerçekleşen başka bir şey de göç idi. Rusya’dan Yahudilerin kitle halinde göç ettiğini görüyoruz. 1881 ile 1914 yılları arasında her yıl 50.000 kadar, toplamda 2,5 milyon Yahudi Rusya’yı terk etti. Bu göçlere rağmen Rusya’daki Yahudi nüfusu, çok yüksek doğum oranı yüzünden değişmedi: yaklaşık 5 milyon. Rusya’dan gidenler olmasaydı 7-8 milyon olacaktı. Bu zaman döneminde Yahudi göçmenlerin büyük kısmını alan Amerika oldu. ALTIN TOPRAK Yahudilerin Babilliler tarafından sürgüne götürüldüğünde, göçün iki aşamada olduğunu hatırlayacaksınız. Babilliler önce en iyi ve en akıllı 10.000 kişiyi aldı. Bu bir kutsamaya dönüştü çünkü Yahudiler Babil’e vardığında orada oluşmuş bir Yahudi altyapısı buldu. Yeşivalar kurulmuş, sinagoglar inşa edilmişti. Kaşer bir kasap ve mikve vardı. Yahudi yaşamı devam edebilirdi. Bunun sonucunda Babil sürgünü sırasında neredeyse hiç asimilasyon olmadı. Ancak zavallı Rusya Yahudileri 19. yüzyılın sonunda kitle halinde Amerika’ya vardığında –ünlü Ellis Adası’ndan geçerek- orada yerleşmiş bir Yahudi altyapısı bulmadılar. 1830’ların göçü sırasında onlardan önce gelenler Alman Yahudileri idi (yaklaşık 280.000 kişi). Daha yoksul olan Rus Yahudilerine içerleyen bu Alman Yahudileri ya Reformcuydu (ne Tora’nın Tanrı tarafından verildiğine inanıyorlardı, ne de Yahudilerin uymak zorunda olduğu, Tanrı tarafından verilmiş belli kanunlara) ya da Yahudi geleneğinden tamamıyla kaçınan laik Yahudiler idi. Böylece zavallı Rus Yahudileri Altın Asimilasyon Toprağı’na ayak basmış oldu. Alıntı. |