Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Mayıs 2009, 04:06   #3
Çevrimdışı
YapraK
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Rönesans Dönemi Avrupa (15. ve 16.yy.lar)




İber yarımadasında, 1469’da Castilla’lı İsabel ve Aragonlu Fernando’nun evlenmesi çok önemli bir olaydır. Katolik Krallar Birliği’nin salt kişisel bir nitelik taşıdığı tartışma götürmez: çeşitli bölgeler özerkliklerini geniş ölçüde korudular. Bununla birlikte, Castilla’nın öncülüğünde gerçekleştirilen İspanyol birliği başarıyla yürüyordu. İlk aşama, Müslümanların İspanya’dan uzaklaştırılmasına rastlar: Batı Avrupa’nın son Müslüman devleti olan Granada Krallığı 1492’de düştü. Yahudi ve Müslüman kökenli olup din değiştirmiş birçok kişi Ortodoksluk sorununu tüm canlılığıyla gündeme getirdi. 1478’den sonra özel bir “engizisyon”un kurulmasının nedeni buydu: zaman zaman sertlik gösterseler de militan Katolikler, ülkenin birliğini kazanmasında önemli rol oynadı.
İngiltere, uzun sürmüş Yüz Yıl Savaşları’ndan yenik çıktı ve hemen ardından patlak veren bir iç savaşla sarsıldı. Bu iç savaş 1485’te bitince tüm gücünü, otoritesini sağlamlaştırmaya ve tutkularını gerçekleştirmeye yarayacak mali veya siyasi olanakları ele geçirmeye adayan yeni bir hanedan, Tudor Hanedanı ortaya çıktı. VIII. Henry’nin boşanmasının yol açtığı sorunlar, İngiltere ile Roma arasındaki ilişkilerin kopmasına neden oldu. Zaten Papalık da bir reformu sonuçlandırabilecek niteliklere artık sahip değildi. Kralın başında bulunduğu ulusal bir Kilise’nin kurulması monarşinin etkilerini daha da perçinledi.
Fugger ailesi
1367’de Augsburg’a yerleşen Fuggerler, önce ticaret ve dokumacılıkla uğraştılar. «Zengin II. Jakob döneminde tek şirket olarak etkinlik gösteren aile atılım yaptı. Jakob, maden ticaretine girişti. Prenslere ödünç para vererek bunun karşılığında Tirol gümüşü veya Slovakya bakırı gibi büyük işletme tekelleri elde etti. Bu madenler, öncelikle Anvers’de pazarlanıyordu. Kısa süre sonra Jakob, Habsburglar’ın bankacısı durumuna geldi: V Karl imparator seçilmesini bir ölçüde ona borçludur. Bu dönemde Fuggerler’in, Avrupa’nın en büyük ticaret ve bankacılık şirketini yönettikleri tartışma götürmez. Amcasının yerine geçen Anton da aynı yoldan yürüdü. 1547’de şirketin aktifleri 7 milyon flor üstüne çıkmıştı. Anton, gösterişli bir hayat sürdü ve sanatçılar için büyük bir koruyucu oldu. «Tüccarların prensi olarak tanınan Anton’un, Habsburglarla sürdürdüğü yakın ilişki iki yanı keskin bir bıçak gibiydi: konumlarını ve alacaklarını korumak için, giderek artan oranlarda verdikleri ödünç paralar Fuggerleri bir kısır döngü içine düşürdü. II. Felipe’nin 1557’deki ilk hileli iflası, onlar için büyük bir darbe oldu. Bundan kısa bir süre sonra, 1560’ta Anton öldü. Jakob’dan beri soyluluk unvanı taşıyan ve birçok senyörlüğü ellerinde bulunduran Fuggerler, XVII. yy’da artık sıradan soylular durumuna düşmüşlerdi.
Rönesans’ta savaş
Sürekli birlikler henüz çok az sayıdaydı. Ayrıca, ordu kurmak, feodallerin ve özellikle de İsviçre ile Almanya’dan gelen paralı askerlerin silah altına alınmasını gerektiriyordu. Piyade sınıfı, sayısal (atlı birlikler piyadeye oranla giderek azalıyordu) ve taktik düzlemde de (sözgelimi İsviçrelilerin mızraklı askerleri) gözlemlenen, büyüyen bir önem kazanıyordu. Ateş gücü artmıştı; artık emekleme çağından çıkmış bulunan topçu sınıfı, yalnız kuşatmalarda değil, meydan savaşlarında da (Marignano, Mohaç) önemli bir rol oynuyordu. Önceleri daha güçlü topların kolayca yıkabildiği surlar, kısa süre içinde bu duruma daha uygun bir biçimde ve toprağa gömülü olarak yapılmaya başlandı. Askeri birliklerin iç düzenleri de yetkinleştirildi. Alayların ilk biçimi olan birliklerin belirlenmesi, manevraları kolaylaştırıyordu. Her ne kadar hareket henüz önemli bir rol oynuyorsa da kuşatma ve çarpışmadan kaçınma gibi yöntemlerin örneklendirdiği yıpratma savaşı stratejisi de zaman zaman gerekli oluyordu.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat