Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Aralık 2005, 13:07   #1
Çevrimdışı
CyberNeaT
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Uydu Kurulumu:.




Şu anda 640 Gbps kapasiteli bir tek sualtı kablo sistemiyle dünyanın 200 ticari haberleşme uydusunun toplam taşıma kapasitesinden (260 Gbps) daha fazlası gerçekleştirilebiliyor. Yine de uydular olmadan dünya çapında hiçbir ses veya data şebekesi tamam sayılamaz. TeleGeography 'nin "2001 uluslararası bandgenişliği raporuna göre dünya ülkelerinin neredeyse yarısı uluslararası bağlantılar için uydulara mahkum durumda. Araştırma grubunun analisti Stephan Beckert'a göre fiberoptik hatlar şebeke kuranlara neredeyse sınırsız bandgenişliği sağlayabiliyor. Ancak coğrafi bakımdan ulaşılabilirliği sınırlıdır. Öte yandan uydular neredeyse sınırsız coğrafi erişim olanağı sağlarlar ama sağladıkları bandgenişliği sınırlıdır.

Geçtiğimiz iki yılın herbirinde hizmetin yagın olarak götürüldüğü yersel güzergahlarda bandgenişliği maliyetleri her yıl %50 ucuzladı. Oysa uydu kapasitelerinde maliyetler sabit kaldı. Gerçekten de jeosenkron uydu işleticileri SES Astra ve GE Americom dahil vergi öncesi %80 dolayında kar açıklıyorlar.

Azgelişmiş ülkelerin internet servis sağlayıcılarının internete bağlanmakta kullandıkları ana IP omurga (backbone) bağlantısı TeleGeography'nin raporuna göre bugün uydu işleticilerinin "en hızlı gelişen" hizmet alanını oluşturmaktadır. ..Örneğin New Skies sisteminde IP trafiği 1999 da gelirlerinde %7paya sahip iken 2000 yılında yaklaşık %25 mertebesine çıkmıştır. Uydu işletmecilerini düşündüren şey bu pozitif trendin daha ne kadar sürdürülebileceğidir. Yersel ve denizaltı kablo hatlarının kurulumu pazarda başlayan yokuş aşağı gidişe rağmen nefes kesen bir hızla sürdürülmektedir. Beckert'a göre yersel şebekeler geliştikçe uydu işletmecilerinin noktadan noktaya hizmet sağlayabilecekleri alan fırsatları azalacaktır.
Ülkemizin dahil olduğu Orta Doğu bölgesinde TV yayınlarını izlemekte uydu kullanımı oranları birçok bakımdan avrupayı geçmiş durumdadır (yukarıdaki fotoğrafa bakınız). En az olan Lübnan %15.3, Ürdün %27.7, Umman 27.8, Katar 27.8, Suudi Arabistan %61, Birleşik Arap Emirlikleri %75, Kuveyt %77.3 oranında uydu tv yayını izleyen eve sahiptir.

Uyduların kapasite kullanım oranları bakımından ise karşılaştırıldığında çok farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Örneğin Eutelsat için bu kullanım (tüm uydu filosu bakımından) %94'ü bulmaktadır. Bunun açılımı şöyle... %53 TV / Radyo / DBS / DTH, %17 İnternet Omurgası, %15 kurumsal hizmetler, %7 Multimedya hizmetleri, %2 Telefon (sabit/mobil), %6 Yedek.

Diğer bazı uydu şirketlerinin transponder kapasiteleri ve kapasite kullanım oranları şöyledir:. Arabsat 88 transponder %70, Asiasat 110 %66, Astra 194 %95, Eutelsat 328 %95, Intelsat 1177 %70, NewSkies 258 %55, Nilesat 11 %95, PanAmSat 714 %81, Türksat 44 %85 . Burada transponder sayıları 36MHz kapasitenin katları cinsinden verilmiştir. Büyük ölçüde boş durmakta olan Eurasiasat uydumuzla, tamamen boş duran Anatolia1 ve Newsat uydularının transponderleri hesaba katılmamıştır. (Hesaba katılması halinde muhtemelen TürkTelekom bölgedeki kapasite kullanımı en düşük işletmeci çıkacaktır.

Bölgede uydusu olan şirketler ve sahibi oldukları komple uyduların sayıları şöyledir.: PanAmSat 23, Eutelsat 19, İntelsat 19, GE 16, SES 11, Loral 10, Lockheed-M 6, NSS 5, Telenor 3, Hispasat 3, Türksat 3, Arabsat 2, Nilesat 2.... Eutelsat ve SES/Astra'nın diğer şirketlerden leasingle aldıkları kapasiteler dahil edilmemiştir.

Bölge ülkelerinin bu alandaki girişim düzeyleri de farklılıklar göstermektedir. Faal durumda 5 DBS ve DTH işletmecisi platform var. Showtime, Orbit, ART, StarSelect, PehlaTV(Pehla Hintçede "birinci" demek).... Katar ve Bahreyn ülke çapında etkili bir MMDS (Microwave Delivery System = Telsiz digital kablo da denebilir) kurmuşlar. Birleşik Arap Emirlikleri ise 2000 yılında sofistike bir yeraltı fiberoptik kablo sistemini faaliyete geçirdi. Dubai ve Abu Dabi ' belirli bölgelerinde hem teknik hem de ticari bakımdan oldukça başarılı olduğu söyleniyor. E-Vision denen 64 kanallı bu sistemin 2001 sonuna kadar 200bin eve bağlanmış olacağı söyleniyor (biraz şüpheli).
Irak ve Iran'da uydu resmen yasak biliyorsunuz. Ama herikisinin de uydu yayınları var. Bu hafta yapılan bir açıklamaya göre Irak vatandaşları da yakında abonelik bazında yabancı TV kanalı izleyebilecekler. Enformasyon bakanlığının açıklamasına göre önümüzdeki birkaç gün içinde Irakta" 8 uydu kanalı halkın izlemesine açılacak" Abonelik ücretinin bir devlet memurunun ortalama maaşının 2 katı olan aylık 10,000 ile 12,000 dinar dolayında olduğu açıklandı. Ancak sözkonusu uydu kanallarının isimleri açıklanmadı. Irak'ın halen 2 TV kanalı var. Birisi resmi Irak Televizyonu, diğeri ise başkanın büyük oğlu Uday Saddam Hüseyin 'in sahibi olduğu Youth(gençlik) TV. Temmuz 1998 de Bağdat kendi uydu kanalını başlattı. Ancak halen uydu yayınları Irakta resmen yasak.
Bildiğiniz gibi çanak sadece uydudan gelen sinyalleri belirli bir noktada yoğunlaştırmaya yarayan bir tür ayna gibi olduğundan almancada Spiegel (ayna) denilmektedir. Verimliliği ise doğrudan büyüklüğü ile geometrisindeki kusursuzluktan başka birşeye bağlı değildir. Aslında son 10 yıl içinde ülkemizde üretilen çanaklarda önemli ölçüde bir kalite artışı ve fiyat düşmesinin gözlendiği rahatlıkla söylenebilir. Kopyenin kopyesi kalıpla üretilen devasa verimsiz polyester çanakların da, basit sıvama atelyelerinde kötü bir teknolojiyle üretilen saç ve aluminyum çanakların da devri bitti. Artık milyon dolarlık yatırımlarla üretim yapan fabrikasyon teknikleri söz konusu. Ama yine de ülkemizde on yıl önce de üretilen parabol offset ve pime-focus dışında herhangi bir yeni teknoloji çanak üretimi henüz yok. Geometri olarak ülkemizde sadece tek odaklı parabol antenler satılmaktadır. Cassegrain, Gregoryen ve Planar tiplerin piyasamızda(ithal de olsa) pek bulunmadığını belirtelim. Sol tarafta resmi görülen Lüneburg lensli multifokus radom antenler bizde hiç mi hiç bulunmaz. Belki askeri tesislerde bulunan küre, yarımküre "radom" anten görenlerimiz olmuştur ama o da uzaktan, o kadar. Planar antenlere gelince, komşumuz yunanistanda üretilip (Attisat) dünyaya satılıyor. Bizim haberimiz bile yok. Türkiyede satılan parabol antenlerin ise tümünü tek odaklı yuvarlak ve 1,5m den küçük ise offset, büyük ise ortadan beslemeli (prime focus) olduklarını farzetmek hatalı olmaz. O yüzden eğer çanağı türkiyeden alacak isek seçeneklerimiz büyüklüğü dışında sadece sabit/hareketli, metal/polyester oluşuna ve markasına bağlı kalmaktadır. Kullanıcı iseniz ve montajcınıza güveniyor iseniz, normalde antenin seçimine katılmanız hatta anteni görmeniz bile gerekmiyor. Aşağıda yazacaklarımızı montajcınız genellikle bildiğinden size en uygun maliyet ve dayanıklılık koşullarına göre seçimi o yapacaktır. Ancak genelde size bu bazda hizmet verebilecek bir montajcıyı uygun maliyetle bulabilmeniz oldukça güç olduğundan size yine de bazı şeyleri kendiniz bilmenizi öneriyoruz.Ayrıca eğer uydulara meraklı iseniz, dünyada mevcut çeşitli uygulamalara ilişkin aşağıdaki bilgiler de sanırız sizin için oldukça ilgi çekici olacaktır.


Çanak büyüklüğü

Almak istediğiniz yayınlar bulunduğunuz yöreye farklı güçlerde ulaştığından kimilerini 40cm çanakla alabilmekte iken kimilerini 7m çanakla bile istenen kalitede almanız mümkün olmaz. Çanağı tam gereken büyüklükte seçmek de göründüğü kadar kolay değil. Çünkü herhangi yayının bulunduğunuz noktadan en az ne büyüklükte bir çanakla alınabileceği sabit bir bilgi değildir, zamanla tercih ettiğiniz kanallar veya uydudan alınabilme koşulları değişeceğinden uzun vadede elinizdeki çanağın kullanılma riskini tümüyle sıfıra indirebilecek bir seçim hemen hemen mümkün değildir. Bize göre seçeceğiniz yöntem aşağıdakilerden biri olmalıdır. Izlemek istediğiniz kanal az bilinen, (örneğin Japon NHK Premium gibi) bir kanalsa bu durumda bu kanalı iki yıldır 1,5m çapında bir çanakla izlemekte olan bir arkadaşınız veya uyducunuz yakın dönemde herhangi bir değişikliğin sözkonusu olup olmadığını veya bu büyüklüğün ne derece yeterli olduğunu size oldukça doğru bir şekilde söyleyebilir. Öte yandan genel amaçlı bir seçim yapmak ve fazla abartmamak kaydıyla seçeneklerinizin olabildiğince fazla olmasını istiyorsanız size maliyetini de dikkate alarak 1.5m veya 2.0m hareketli bir sistem seçebilirsiniz. Bu size sisteminizin diğer özelliklerine de bağlı olarak en az 1000'den fazla kanal yayın alma imkanı verecektir. Ancak böyle bir sistemin teknik gerekleri oldukça ayrıntılı olacağından kullanıcı olarak kendinize, servis için de uyducunuza güveninizin tam olması gerekir. Ayrıca yine de böyle bir sistem türkiyeden izlenebilen tüm kanalları izlemek için yeterli olmayacaktır.

Sadece Türk kanallarını izlemek için 60cm tek çanaklı ucuz (analog) bir sistem veya daha büyük çaplarda 2-3 çanaklı bir sistem seçebilirsiniz. Sabit çapları 60-150cm arası 2-4 çanaklı türk ve yabancı yüzlerce kanaldan oluşan analog ve digital bir sistem de seçebilirsiniz.
Çanakların sabit olması arıza olasılığını azaltacak, herhangi arıza durumunda tüm kanalları kaybetme olasılığını da oldukça düşürecektir. Çok özel durumlar dışında 200cm den büyük çanak kullanmanıza gerek olmaz. O yüzden çanak büyüdükçe sağladığı kazanç artışına karşılık maliyeti oldukça pahalıdır.

Eğer size gereken çanağın çapını daha profesyonel bir yöntemle belirlemek istiyorsanız Uydu Frekans Listeleri 'mizden size gereken uyduya ait LyngSat frekans tablosunu tıklayıp o uydudaki almak istediğiniz kanalın önüne geliniz. Kanal adının bulunduğu satırın sağdan ikinci (beam = hüzme) hanesindeki kelimeye tıkladığınızda o frekansın yayınlandığı hüzmenin ayak izi tablosunun bulunduğu sayfaya ulaşırsınız. Bu üzerinde EIRP çizgilerinin bulunduğu bir harita parçasıdır. Bu haritada sizin bulunduğunuz yer hangi çizginin içinde kalıyorsa o çizgiye ait dBW değerine bakınız. Bu değerden aşağıdaki tabloya göre size gereken çanak çapına ulaşabilirsiniz. Ulaştığınız çanak çapı çok kesin olmamakla birlikte size bir fikir verecektir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet