Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Aralık 2005, 13:07   #2
Çevrimdışı
CyberNeaT
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)



Çanak Çapı (cm)
45 50 60 70 90 120 150 180 230 280 370 480 600
dBW
54 52 50 48 46 44 42 40 38 36 34 32 30



Çanak cinsi

Çanak seçerken belki de en öncelikle dikkate alınması gereken şey çanağın koyulacağı yerdir. Örneğin İstanbul gibi tepelerden oluşan bir kentte ve bu tepelerden birine yakın oturuyorsanız, çanak kuracak yer olarak da çatı gibi açıkta ve yüksekte kalan bir yer seçmişseniz o zaman 3mm aluminyumdan sıvanmış bir çanak kullanmayı aklınıza bile getirmemelisiniz.
Gerçi bu çatılardaki 10mm demiri birkaç sene içinde eritip bıçak ucu kadar sivri çöp kadar dayanıksız hale getiren asit rüzgarlarına karşı korozyon mukavemeti bakımından aluminyum saça göre çok daha dayanıklıdır ama lodos veya bir başka kuvvetli rüzgar birkaç kuvvetli sarsışta söküp alamaz ise vibrasyon etkisiyle zaman içinde yorup bağlantı noktalarını lime lime eder yırtıp alır. İyi sıkılmamış yaysız bir vida bulduğunda döndürerek açar ve söküp atar. Sonuç olarak böyle ince bir çanağın birkaç sene dayanması bile neredeyse mucize olur. Rüzgar gücünün etkisini önemli ölçüde zayıflatan perfore (delikli) saçtan yapılma (mesh tipi) çanaklar ülkemizde zor bulunmaktadır. Bunların da düşmanı üzerindeki en dayanıklı epoksid boyayı geçebilirse alttaki saçı hemen yiyerek delikleri kocaman hale getirip çanağı öldüren asit rüzgarıdır. (Bu rüzgarların yaptıklarını görünce insan ciğerlerimizin nasıl olup da bu havaya delinmeden dayanabildiğine şaşırmadan edemiyor.) Rüzgarlı yöreler için ülkemizde önerebileceğimiz tek uygun alternatif CTP (cam takviyeli polyester) antenlerdir. Asit rüzgarlarına ve orta şiddetteki rüzgarlara karşı inanılmaz derecede dayanıklı olan bu çanakların da zamanla içine nem işlemesi, sıcak ve soğukla bu gözeneklerin çalışarak cerkot denilen kaygan en üst tabakayı alttaki metalize polyesterveya taşıyıcı tabakadan ayırması veya çanağın geometrisini (verimini) bozacak şekilde deforme olmasına yol açması söz konusudur. Üretim sırasında kullanılan teknikler ve hazırlanan polyester macunun içinde küçük hava habbelerinin kalmamış olması çanağın ömrü bakımından son derece belirleyici olmaktadır.
Çanak cinsi derken, üzerine monte edildiği ayak (mount) yapısının da son derece önemli olduğunu. Bazı tiplerin çok kısa sürede korozyona uğradığını vidaların bulunduğu yere kaynadığını, kaynak yerlerinden içeriye doğru korozyon işleyerek dayanıklılığını yok ettiğini çevre felaketi bir çöp hale geldiğini belirtelim.
Uygulama zorluklarına rağmen uygun durumlarda düşey duvara L ayakla montajın (rüzgar v.s avantajları bakımından) tercih edildiğini, çanak seçimi sırasında bu imkanın da gözönünde bulundurulması gereğini hatırlatalım.


Multifocus Uygulamaları

Çatıların ve öngörünüme açık alanların çanakla dolmaması için pekçok çare düşünülmüş. Tabii birinci çare aynı uydudan gelen yayınların sinyallerinin civarda diğer ihtiyacı olanlarla paylaşılması. Bu bireysel sistemler için çok uygun ve gerekli bir çözüm, ama çoğu zaman çeşitli nedenlerle uygulanmıyor. Örneğin bir arap ülkesinde çekilen soldaki resimde tek binanın çatısında 50 kadar çanak yeralıyor. Böyle yerler Türkiyede de var. Çanak sayısını azaltmak için ikinci çare de birden çok konumdaki uyduların tek çanakla alınması. Bunun için yaygın olan da örneğin Hotbird+Astra gibi birbirine yakın iki konumdaki uyduların multifokus çanaklarla alınması. Dikkat ediniz bunun için genelde gerçekten de çift odaklı bir çanak gerekmiyor. Normal parabole düşen heriki uydunun sinyallerini farklı noktalara yerleştirilen iki LNB ile toplamak mümkün. Burada püf noktası uydular birbirinden uzaklaştıkça çanağın daha küçük yüzeylerinden etkili şekilde yararlanılabiliyor olması nedeniyle giderek olanaksız hale gelmesi. Birbirine 6 derece kadar mesafedeki uydular için kullanılması ise o kadar yaygın ki buna uygun monoblok multifocus LNB'ler bile yapılmış. Aslında bizim 10, 13, 16,19 derece doğu uydularının yayınlarını almamızda da yaygın kullanım alanı bulabilir. Ancak, kimse uğraşmıyor. Multifokus çanak, veya bu iş için düşünülmüş herhangi belirli çanağa uygun bir kelepçe mevcut değil. Mevcut olmayan diğer birçok şeyin yanında bir bu mu eksik kaldı demeyiniz, çünkü bu en basit olanı. Amerikada bunun küçücük çanak için dört odaklısını yapmışlar. Avrupada Triax'ın dört LNB için olan çanakları var. Bunlar hep normal parabol geometrisiyle çalışan multifokus uygulamaları. Bir de gerçekten yeni olan "Wavefrontier" çanağı far. Toroidal deniyor. Bunun özelliği birbirine iyice uzak uydulardan 16 taneye kadar LNB ile çalışabilmesi. Küçük olanı 55cm, büyüğü 90cm olan iki modeli var. Ayni büyüklükte olan parabol çanaklar kadar verimli olduğu ve montajının çok kolay olduğu söyleniyor. Firma 1999'da kurulmuş. Merkezi Kore'de, araştırma geliştrme merkezi Rusyada. Zaten Toroidal'in matematiksel modelinin ve formülünün bilgisayarlar sayesinde keşfdildiği merkez Moskova. Üretim tesisleri Taiwan'da, satış merkezi ise Irvine, Kaliforniya, ABD. Tekniği gerçekten çok karışık. Uydudan gelen sinyal ana yansıtıcıdan iki defa yansıtılarak bir çizgi üzerinde oluşturulan çok sayıdaki odağa yansıtılıyor. Ana yansıtıcı bir elipsoid, yardımcı yansıtıcı ise Toroidal + Elipsoid. Toroid geometrisi bir antende ilk defa kullanıldığı için adına toroidal demişler. Daha önceki çiftyansıtıcılı Cassegrain ve Gregoryen çanaklarda hiperboloid, paraboloid ve elipsoid geometrileri kullanılmıştı. Ancak bu çanakların hepsi tek odaklı çanaklar idi ve çeşitli avantajları nedeniyle halen de üretiliyor ve kullanılıyorlar. Bu anten ise prensip olarak Gregoryen yansıtıcılı antene benziyor ancak formülü değişik. Yardımcı yansıtıcının geometrisi hiperboloid yerine bir sanal "toroid" ana yansıtıcı ise elipsoide benziyor. Parabolik formülü hiç yok. Yardımcı yansıtıcı konveks-konkav. Yani bir düzlemi konveks iken ortogonal düzlemi konkav. Tam şekilleri ayrıntılı matematiksel hesaplar, matematik ve fizik denklemleri ile elde ediliyor. Adını "Toroidal çok uydulu anten" koymuşlar. Hareket eden aksamının olmaması hareketli çanağa göre daha güvenilir yapıyor. Ayrıca en önemli avantajı bu çanağın aldığı çok sayıda uydu sinyalinin çok sayıda kullanıcı tarafından da paylaşılabilmesi. Hareketli çanakla bu mümkün değil. Polar antenle herhangi anda sadece bir tek uydunun yayınları izlenebilir.
Çanak alanında bir diğer yeni icat da "kurması kolay anten" denebilir. Biliyorsunuz özellikle bu işi ilk defa yapacaklar için çanak kurması yönlendirmesi çok çetrefil bir iştir. Ama artık soldaki anten sayesinde daha önce hayatında hiç çanak kurmamış olanlar da istediği uyduya bakan bir çanağı çabucak kurabilecekler. Hem de pusula, eğimmetre, sahametre, spektrum analizör..v.s..bunların hiçbiri gerekmeden.
Bir uydunun bulunduğumuz yere göre konumu ile, o gün o saatteki güneşin konumu arasında belirli ve sabit bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu ilişki çanağımızı bir uyduya göre ayarlama işini çook kolaylaştırmakta kullanılabiliyor. Çanağın üzerine serigrafi ile yatay bir cetvel skalası basılmış. LNB ile çanağın tepesi arasına da plastik bir cetvel skalası takılıyor(Çanakla birlikte veriliyor, ama siz sonradan sökersiniz, çünkü bu parça size sadece ayar sırasında lazım). Çanağı istediğiniz uyduya ayarlayabilmek için tek yapmanız gereken tek şey "gölge ile cetvelin kesişme noktasını gereken yere ayarlamak". Gereken yerin neresi olduğunu ise zaten program size söylüyor. Eğer uydu alıcınız "Samsung" ise gölgeyi tam nereye ayarlamanız gerektiğini televizyonunuzda görüyorsunuz. Eğer başka herhangi marka bir uydu alıcısı kullanıyorsanız o zaman verdikleri programı bilgisayarınıza yükleyeceksiniz. Bulunduğunuz ili söylediğinizde (enlem ve boylamını kendisi biliyor), ve bir de hangi uyduyu ayarlamak istediğinizi söylediğinizde (bilgisayar/uydu alıcınız zaten gününü saatini biliyor ve X ve Y nin ne olması gerektiğini (hangi çentiği hangi çizgiye denk getireceğinizi) hemen hesaplayıp önünüze getiriyor. Aslında bu hesap hiç de göründüğü kadar basit değil, yani önünüze bir logaritme cetvelini alıp birkaç çarpma bölmeyle kendiniz hesaplamanız neredeyse olanaksız. Derin astronomi bilimi hesapları gerektiriyor. Amaa, bütün bunlara hiç gerek yok, adamlar program yapmış, bilgisayar şaak diye hesaplayıp önünüze koyuyor. Size düşen ise sadece çanağı kımıldatıp çentiği onun gösterdiği çentiğin üstüne getirmek. O zaman uyduyu tam olarak bulmuş oluyorsunuz. Ondan sonra ise artık sadece uydu alıcısını sinyal seviyesi göstergesine çevirip sinyali en fazla hale getirmek kalıyor....Tabii bu ayarları sadece güneş varken yapabilirsiniz. Çanağı gece ayarlayacak iseniz bu sistem size yaramaz.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet