Çevrimdışı

Ağızda tekrar eden yaralara aft denir. Ağrılı olmaları nedeniyle birçok kişi için oldukça önemli bir sorundur.

Aft, toplumun yaklaşık yüzde 35’inde görülür. Genellikle 30 yaş civarında ortaya çıkar. Ama 18 yaş altındaki çocukların da üçte birinde aft şikâyeti görülür.

Aftın üç çeşidi vardır. Bunlar küçük aftlar, büyük aftlar ve herpetiform denilen aftlardır. En sık rastlanan aftlar küçük aftlardır ve 5 milimetreden küçüktürler.

Büyük aftlar genellikle özel hastalıklarla ortaya çıkar. Bunlar 1-3 santim çapındaki aftlardır.

Herpetiform aftlar ise sayısı 100’e kadar çıkabilen küçük küçük aftlardan oluşan bir tablodur.

Nasıl Tedavi Edilir

Aftın tedavisinde öncelikle hastalığın nedeninin teşhis edilmesi gerekir. Örneğin tetkikler yapıldıktan sonra kansızlık, vitaminsizlik gibi bir sorun tespit edildiğinde, bu sorunu çözme yoluna gidilir.

Herhangi bir şey alerji yapıyorsa bundan kaçınılır. Eğer hastada Behçet hastalığı varsa, bununla ilgili özel klinikler vardır, hasta bunlara yönlendirilir ve bu duruma özel tedaviler uygulanır.

Hiçbir neden bulunamadığı halde hastanın tekrar eden aftları varsa, bu durumda hastanın rahatlatılması gerekir. Ağız içi için geliştirilmiş kortizonlu bazı merhemler ya da spreyler vardır. Hastaya bunlar verilir. Veya sukralfat içeren, anestezik maddeler içeren ya da dokuyu besleyen bir takım jeller, solüsyonlar kullanılabilir.

Hastada vitamin eksikliği tespit edilmese bile B grubu vitaminler verilebilir. Ya da bağışıklık sistemini güçlendiren bir takım haplar verilebilir. Hiçbir hastalık çıkmasa bile, sık sık aft çıkıyorsa bazen kolşisin türünde haplar da verilebilir.

Tekrar eden aftta amaç, hastanın şikayetini en aza indirmek olmalıdır. Tümüyle ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, aft şikayetini, şiddetini ve sıklığını hastanın günlük yaşamını rahatça sürdürebileceği düzeye indirmek mümkündür.

Ağız yaraları söz konusu olduğunda, aft ve uçuk ayrı ayrı ele alınmalıdır. Aft ağız içinde yanak iç mukozası, dudak iç mukozası ve dil bölgesini tutar. Oldukça ağrı vericidir ve kişinin konuşmasını, yemek yemesini son derece zor bir hali getirir.

Aftların tedavisinde kişilerin evde yapabilecekleri tuzlu suyla gargara, eczanelerden alınabilecek klorheksidinli gargaralar kısmen faydalı olacaktır. Bazı anestezik solüsyonlar aft bölgesinin üzerine sürüldüğünde, kişinin konuşurken ve yemek yerken daha rahat hissetmesini sağlayabilir. Ancak bu yöntemler, kişinin istemeden o bölgeye zarar verebilme ihtimalinden dolayı çok fazla önerilmez.

Aft oluşumunda, B12 eksikliğinin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu yüzden, hekim kontrolünde yapılacak bir B vitamini tedavisi, aft için oldukça yararlı olacaktır. Yanı sıra, yine hekim tarafından önerilen bazı orabase ilaçlar da, yine hekim kontrolü altında kullanılabilir.

__________________