Çevrimdışı

Kadına köle olma, ailene reis ol!’ Malatya Kent Konseyi’ne kadınlardan tepki yağdıran skandal afişin üzerinde yazan sözler. Malatya’da yoğun olarak kendini hissettiren ataerkilliğin bir parçası. Kadın kimliğine yapılan bu aşağılamaya, hem kadın olarak hem de kadın-erkek eşitliğine inanan bir birey olarak tepki göstermeyi borç bilirim. Bir tek Malatya ile sınırlandırmak istemem bu zihniyeti. Çünkü yaşadığımız ülke ataerkilliğin hakim olduğu bir ülke. Kadını ikinci sınıf gören bu zihniyetin en büyük destekçisi de, ‘Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum.’ diyen devlet büyüğümüz ve yandaşlarıdır!


ROLLERİMİZ BELLİ Mİ YANİ

Bu zihniyete göre kadına köle olunca erkek olamazsın. Kadın çocuk doğurur, kadın çocuk bakar, kadın yemek yapar, kadın evin temizliğini yapar... Bunların yanında bir de iş hayatının sorumlulukları vardır. Hem evde emekçidir hem dışarıda emekçidir kadın. Eğer bir erkek ev içinde kadının emeğine ortak olursa köledir ve artık erkek değildir! Eh tabi erkek dediğin eve giren paranın bir kısmını (veya kadın dediğin evde oturmalıdır, kadının çalışmasına izin verilmemelidir dolayısıyla paranın tamamını) sağlar, etliye sütlüye karışmaz! Kadın ise saydığımız ve sayamadığımız birçok aile görevini yerine getirirken bir yandan da sözlü tacizlerin, cinsel tacizlerin, cinayetlerin kurbanı olur. Türkiye’de kadın cinayetlerinin son 10 yılda %1400 artması iktidarın izlediği gerici zihniyetin açık bir sonucudur.


KÖLE OLMA DERKEN KÖLELEŞTİRİYOR

Ben buradan en çok da bu ataerkil sisteme boyun eğen kadınlara seslenmek istiyorum. Çünkü bu yapının varlığını sürdürmesindeki en büyük etken bu teslim oluştur. ‘Erkektir döver de sever de.’ demeyin artık. ‘Elinin hamuruyla erkek işine karışma.’ dedirtmeyin. Bunlar basite indirgenmiş örneklerden birkaçı. Fakat bu şekilde kadının kölesi olma derken, kadını köleleştiriyorlar farkında değilsiniz. Kadın olarak bizim payımıza düşen köleleştirilmek değildir. Kadına ve tüm insanlığa yakışan özgürleşmek ve bunun mücadelesini vermektir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne yaklaştığımız bu zamanda, skandal afiş ve kadını ezen her türlü düşünceye karşı; kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, kadın cinayetlerinin, tecavüzlerin son bulması, katil ve tecavüzcülerin yargılanması için tüm kadınlar, eşitliğe inanan herkes 8 Mart’ta tepkisini göstermelidir.


BİR DE NAZIM’A SORMALI

‘Kadına köle olma, ailene reis ol’ gibi kadını aşağılayan sözler yerine, Nazım’ın kadınlara karşı saygıyla kaleme aldığı bu dizeleri görmek istiyoruz.
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde
Yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
Harman yerinde dokuz zilli
Köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek,
Ne ayal, ne vebal
O benim kollarım, bacaklarım
Yavrum, annem, kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır.