IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02 Kasım 2014, 19:36   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kısa Keloğlan Masalları




Kısa Keloğlan Masalları Örnekleri
Keloğlan Masalları Kısa Kısa
Çocuklara Keloğlan Masalları

Keloğlan yüzyıllardır anlatılan, nesillerden nesillere aktarılarak günümüze kadar gelen bir masal kahramanımız.

Tembelliği her seferinde başına iş açsa da o, çocuksu saflığı, pratik zekası, yapıcı karakteriyle sonunda mutlaka doğruya ulaşır.

Küçük seyirciler oyunda bir yandan bu sevimli masal kahramanını maceralarını izlerken diğer yandan artık unutulmaya yüz tutmuş Karagöz, Ortaoyunu gibi geleneksel tiyatromuzun türleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkarılıyor

Tanınmış bir halk öyküleri kahramanı. Anadolu insanının büyük düşler kurabilen, ama en büyük ödülleri de elinin tersiyle itebilen, erdemli, sağduyulu, biraz saf, biraz romantik, fazlasıyla pratik zekâlı temsilcisi.

Ankara Birlik, Eti Çocuk Tiyatroları ve pek çok özel topluluklarca defalarca sahnelenmiş, büyük ilgi ve beğeni görmüş Tahsin Melan'ın yazmış olduğu Keloğlan'ın becerikli eşeği adında çocuklara yönelik müzikli danslı bir tiyatro eseri de mevcuttur

Ayrıca, Necdet Şen'in Hızlı Gazeteci çizgi romanının 1989 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış, 1991 yılında da Remzi kitabevi tarafından kitap olarak basılmış bir macerasının adıdır.

Genç milletvekili Doğan Önder'in siyaset sahnesindeki hızlı yükselişini ve kısa sürede bir başka yüzüyle tanıdığı siyaset çarkına uyum sağlayamayıp, iktidar ile onur arasında bir tercih yapmak zorunda kalışını anlatır.

Öykü, aynı zamanda ülkemizdeki rant bölüşümü üzerine kurulu parti içi demokrasisinin de çizgi roman yoluyla yapılmış dikkate değer bir eleştirisidir

Keloğlan ve Sihirli Taş

Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Çok söylemesi günahmış. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu " Keloğlum, keleş oğlum" diye severmiş. Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin
alıp balık tutmaya gitmiş. Belki bir kaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş. Irmağın kenarına gelip oltasını salmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu..
Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. "Hem balığı götürürüm anama, hem tası" demiş.


Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim" demiş. Evlerine koşmuş. Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları biriktirmiş. Artık ülke hükümdarı bile onun yanında fakir sayılırmış..
Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş.


"Oğlum bu işin sonu kötü olabilir" diye öğüt vermeye çalışan annesini bile dinlememiş. "Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim. .." diyormuş. Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış. Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış.

Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek içinsihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. " demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken,biriktirdiğ i altınları da hırsızlar çalıp götürmüşler.
Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş. Başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın:
Üzülme yavrum, demiş. Hay'dan gelen Hû'ya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün görme hastalığından kurtulursun." Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş. O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış.

Keloğlan ve kuyudaki dev

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış. Bu kasabanın kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir keloğlan ile ihtiyar annesi yaşamakta imiş. Keloğlan çok akıllı ve becerikli olmasına rağmen çalışmaktan hoşlanmaz, tembel tembel evde oturmayı, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumayı severmiş. Tembel mi tembel, saçsız kafası ile de çok çirkin olduğu için herkes ona keloğlan dermiş. Keloğlanın ihtiyar annesi ise el çamaşırı yıkar, hem kendini, hem de tembel keloğlanı beslemeğe çalışır, zorluklar içinde geçinirlermiş.

Her nasılsa Keloğlanın canı çarşıya çıkıp dolaşmak istemiş. Bir de bakmış ki, uzakta bir kalabalık var. Kalabalığın ortasında bir adam bağıra bağıra bir şeyler söylüyor. Kalabalıktaki insanlarda onu dinlermiş. Bizim Keloğlanda kalabalığa sokularak bu adamın dediklerini dinlemiş. Adam meğer şehrin tellallarından biriymiş. Keloğlanın dinlemekte olduğu tellal şöyle demekteydi.

Ağır bir iş için bir adama ihtiyaç vardır. Bu işi görecek adama yüz altın verilecektir. Talip olacak kimse varsa ortaya çıksın….

Keloğlan etrafta toplanan kalabalıktan ses seda çıkmadığını görünce ve bu işin sonunda yüz de altın verileceğini öğrenince tellala:

Bu işi ben yaparım, yalnız bu yapılacak işi hemen bana söyle, demiş.



Keloğlan Ile Yaşlı Değirmenci Masalı
Keloğlan ve zavallı anacığı , çok şiddetli bir geçim sıkıntısı içinde hayat mücadelesi verirlermiş. Bir kuru ekmek bir parça peynirle günlerce idare ederlermiş. Komşularına göre, tarlaları çok azmış hemde verimsizmiş üstelik senelerin birinde öyle bir kıtlık olmuş ki, bağ bahçeleri hep kurumuş mısır tarlaları bodur almış. Kış zamanı da yaklaşıyormuş ayrıca anası keloğlanı almış karşısına, onunla uzun uzun konuşmuş:

Ah oğlum saf oğlum hem de başı keleş oğlum , gürgenlerin tepelerine baktım. Bu yıl kış hem tez gelecek , hemde kapkara geçecek hiç vakit geçirmeden gerken hazırlıklarını yapmalıyız sen git iş ara demiş anası keloğlan önce düşünmüş önce nerde nasıl iş . bulurum diye uzun uzun düşünmüş taşınmış sonunda dışarı çıkıp iş aramaya başlamış ilk mağazalara bakmış iş yok değirmeni kontrol ediyim demiş belki iş bulurum hevesiyle değirmene ilerlemiş sonra oradaki yaşlı amcayı görünce üzülmüş amca sana birşey teklif ediyim ben hergün buraya geliyim çalışıyım hemde parasız keloğlan bunu neden yaptı dersiniz yardım için eve dönünce annesine başlamış olanları anlamaya annesi bas bas bağırmış nedir senin şu saflığın bir kurtulamadık diye ağlamaya başlamış.

Keloğlan her gün gitmiş değirmene gitmiş sonunda kara kış gelmiş ve keloğlan ve anası aç kalmış ve bir gün keloğlan kapıda bir paket bulmuş içinde baya para ve bolca içecek . varmış.

Bu paket değirmenciden geliyormuş ve keloğlan iyilinin karşılını almış .

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
keloğlan, kısa, masalları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Denizli / Keloğlan Mağarası... Zen Dünya üzerindeki yerler ve tarihi mekanlar 0 03 Aralık 2012 13:23
Kısa Aşk Sözleri-Kısa Aşk Mesajları-Kısa Aşk Sözü-Kısa Aşk Mesajı 2011 2012 PauL Aşk ve Sevgi Köşesi 0 15 Kasım 2011 12:50