IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Haziran 2012, 16:28   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Arapça Tercümesi 3-4 Ünite




ARAPÇA-4



3.Ünite


İslami Dönemde Kütüphanelerin Yapılması


Kitaplar matbaanın bulunmasından önce pahalıydı. Ona ancak zenginler yaklaşabiliyordu. Çünkü el yazması kitaplar çok pahalı idi. Bunun için ilim sevenlerden gücü yetenler kütüphane yapmaya başladı. Orada kitapları topluyorlardı. Kütüphanenin kitaplarını okumayı ve araştırmayı isteyen herkese açıyorlardı. İşte bu vakitte kütüphaneler ilim enstitülerinin yapmadığını yapıyordu. Öyle ki, geleceğin büyüklerini hazırlayan kütüphanelere Müslümanlar önem veriyorlardı. Binalar birçok donanmış odadan oluşuyorlardı geniş revaklarla birbirlerine bağlanıyorlardı. Kitap koyulması için duvara raflar sabitlenmişti. Burada kitaplar için düzenlenmiş fihristler bulunuyordu. Yazarların ve kitabın adına ulaşabiliyordu. Ödünç kitap alınabiliyordu. Kahire kütüphanesi yalnızca Kahire’de oturanlara ödünç kitap veriyordu. Bazen ödünç alanlardan kefaret ödenmesi isteniyordu. Fakat alimler kefaret alınmasını ve teminat istenmesini kaldırdılar. Dışarıdan alanlara iki aydan olmamak şartıyla sınır koyuldu. İslam’da ilk bilinen kütüphane sahibi Halid b. Yazid’dir. Çok eski kitapların çıkarılmasına özen gösteriyordu. Yunan felsefecilerinden bir topluluk hazırlandı ve onlara kitapları Arapça’ya çevirme işi verildi. İslam aleminde ilk Halk kütüphanesini Harun Reşid inşa etti. Beytü’l- Hikme olarak anıldı. İlmin merkeziydi. Talebeler oraya gelir ders ve araştırma yaparlardı. Alimler oraya toplanırdı. Halife Memun en parlak yılların Beytü’l- Hikmesine saygı gösterirdi. Şöyle ki: Hintçe, Farsça, Yunanca kitaplardan birçok kitabı mürtecimlere tercüme ettirerek oraya nakletmiştir. Darul Hikmet meşhur kütüphanelerdendir. Kahire’de hicretin 4. Yılının sonunda inşa edilmiştir. Sarayların hazinelerinden de kitaplar oraya taşınmıştır. Halkın oraya girmesine izin veriliyordu. Onlardan ders için , kopya için, kitap okumak için gelenlere.. Kütüphane için cidden büyük bir bina tahsis edilmişti. 40 kütüphaneye 18.000 kitap sığdırılmıştı. Nadir kitaplar haricinde raflar açıktı. Köylü kendine kitap alabiliyordu. İşte böyle İslam’ın ve Müslümanların nazarında kütüphaneleri aklın gıdası,ilmin mekanı, araştırma merkezi idi.


Hazırlayan : nesli

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 09 Haziran 2012, 16:29   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Arapça Tercümesi 3-4 Ünite




4. Ünite



Vefalı Kişilik


Hira’nın Meliki Numan b. Münzir avlanmak için çıktı. Ava atına binerek gitti. Arkadaşlarından uzaklaştı. Sahra’da kayboldu. Uzun bir süre arada sığınacak yer aradı. Sonunda Hanzala adında eşiyle beraber bir adam buldu. Onlardan yiyecek ve içecek istedi. Onların bir koyunu vardı. Hanzala onun sütünden ona içirdi. Onu kesti, onun etinden ona yedirdi. Sabah olunca Numan elbisesini giydi ve atına bindi. Sonra Hanzala’ya şöyle dedi: Karşılığını iste, ben Melik Numan’ım dedi. Hanzala: İnşaAllah yakında isteyeceğim dedi. Sonra Numan Hira’ya doğru acele gitti. Bu zamandan sonra Hanzala bekledi. Taki ona şiddetli fakirlik gelinceye dek. Hali kötüleşti. Karısı ona şöyle dedi: Eğer Melike gidersen sana elbette iyilik yapar. Hanzala Hira’ya doğru yola çıktı. İşte bu günde Numan’ın sıkıntılı gününe rast geldi. Uzak bir yere ordusuyla beraber gidiyordu. Orada karşısına çıkan ilk adamı öldürmeyi bekledi. İlk öldüreceği adam orada ona rastladı. Numan ona baktığında onu tanıdı. Orada kötü oldu. Hanzala Numan’ın önünde durdu. Numan ona dedi ki: Sen yanında bir gün kaldığım kişisin? Dedi ki evet. Numan. Gelecek başka bir gün bulamadın mı?
Dedi ki: Bugünün ne olduğunu nerden bileyim?
Numan: Allah’a yemin olsun ki güzel yüzlü oğlum önce sen bana rastladığın için seni öldürmekten başka seçeneğim yok. Dünyadan dilediğini iste, istemediğin şeyi iste çünkü öleceksin. Hanzala dedi ki: Öldükten sonra dünyayı ne yapayım. Numan: Oraya gidemeyeceksin. Hanzala dedi ki: Benim burada ölmem lazımsa ailemi ziyaret edip onlar için hazırlık yapmalıyım ondan sonra dönerim , dedi. Numan: Bana döneceğine dair kefil lazım. Hanzala yanındaki amra baktı. Numan’ın yardımcısı yanında duruyordu. Ondan kefil olmasını istedi. Kefil olmayı reddetti. İsmi Kurad İbn Ucdağ olan bir adam koşup geldi. O ben olurum dedi. Numan Hanzala’ya 500 dişi deve verilmesini emretti. Alıp ailesine götürdü. Sene geçti. Bugün cel günü tamam oldu. Numan Kurad’a dedi ki: Biliyor musun yarın öleceksin. Sabah olunca Numan atına bindi. Hanzala ile karşılaştığı yere gitti. Kurad’ın öldürülmesini cellada emretti. Vezirleri ona dedi ki: gün tamamlanıncaya kadar onu öldürmen gerekmiyor. Ölümden Hanzala’yı kurtardığı için Kurad’ın ölmesini istiyordu. Güneşin batmasına az bir zaman kaldı ki uzaktan bir adam gözüktü. Numan cellada onu öldürmesini emretti. Adam gelene kadar beklediler. O Hanzala idi. Numan onu görünce bu onu çok üzdü. Ölümden kurtulduktan sonra seni buraya döndüren nedir? dedi. Hanzala dedi ki: VEFA. Numan, Hanzala’nın sözünden ve yaptığından etkilendi. Kurad’ı ve onu affetti. Bu günden sonra öldürmeyi bıraktı.

Hazırlayan: nesli

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
arapca, tercümesi, ünite


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kur’ân'ın Tercümesi Ecrin Genel İslami Konular 0 07 Mayıs 2011 00:15
Tercümesi yok sessizliğimin Lady Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 19 Mayıs 2010 23:10
Osmanlı'da Şimdiki Bazı Film'lerin Tercümesi Hasan Genel Paylaşım 0 24 Mayıs 2006 13:05