Çevrimdışı

Bazı durumlarda siz anne/baba olmaya hazır hissetmezken ve bunu istemezken bazen isteğiniz dışında çocuk sahibi olamıyor olabilirsiniz. Bazı biyolojik sebepler, kısırlık gibi sebeplerle çocuk sahibi olamamak genel olarak çiftlerde büyük bir üzüntü ve çaresizlik hissi yaratır. Ancak bu duyguyla yaşamak zorunda değilsiniz. Duygularınızla baş etmeniz ve hayatınıza kaldığınız yerden devam etmeniz mümkün.
Duygularınızı Açıkça İfade Edin
Öncelikle duygularınıza kulak verin. Ne hissediyorsunuz? Hayal kırıklığı, özlem, öfke, haksızlığa uğramışlık hissi? Unutmayın ki hepsi çok normal ve insani duygular. İlk yapmanız gereken duygularınızı olduğu gibi kabul edip, onlarla barışmak. Sonra hissettiklerinizi çevrenizdeki insanlarla paylaşın. İnsanların ne düşüneceğini umursamadan paylaşmalısınız. Ayrıca paylaşım yolunuz da size özeldir. Bazıları ağlar, bağırır, bazıları şarkı söyler, güler; bazıları da yazmayı ya da dertleşmeyi tercih eder. Ne şekilde olursa olsun hissettiklerinizi paylaşmak üzüntünüzü yenmenin ilk ve en büyük yoludur. Özellikle partnerinizle duygularınızı mutlaka paylaşmalı ve birlikte üstesinden gelmelisiniz. Aksi halde kendi içinde savaşlar verip karşılıklı susmak sizi sadece birbirinizden uzaklaştırır.
Gerçekleri, Olduğu Gibi Kabullenin
Hayat koşullarınızla ilgili gerçekçi olmanız çok önemli. Kesinlikle çocuk sahibi olamayacağınızı biliyorsanız, bunu kabullenip hayatınıza devam etmelisiniz. Düşünme tarzınızı değiştirmek bunun için atacağınız ilk adımdır.
- ‘Ne olmalıydı?’ ya da ‘Neden Olmadı?’ sorularını kendinize sormaktan vazgeçin. Bunun yerine ‘’Ne olduğuna’’ ve ‘’Ne Olabilir’’e odaklanın.
- Geleceğinizi çocuksuz bir hayata göre yeniden planlayın. Unutmayın, hayatta en önemli şey önce kendi mutluluğunuz. Hayatınızın odak noktasına kendinizi koyun ve yapmaktan zevk alacağınız, kendi varlığınızı ortaya koyabileceğiniz şeylere odaklanın.
-Etrafınızdaki acı verici detaylardan arının. Mesela bebek sahibi olma planları yaparken aldığınız eşyaları toplayıp ihtiyacı olan birine verebilirsiniz.

Bakış Açınızı Genişletin
Evet, hiç beklemediğiniz büyük bir sıkıntıyla karşı karşıyasınız. Ancak bunu tek yaşayan siz değilsiniz. Ölüm, hastalık, kısırlık gibi büyük sorunlarla yaşamak zorunda olan o kadar çok insan var ki. Belki bu insanlarla konuşup empati yapmak durumunuzu daha geniş bir çerçeveden değerlendirebilmenize olanak sağlar.

Sağlığınıza Özen Gösterin
Uykunuzu yeterince alabildiğinizden ve iyi beslendiğinizden emin olun. Birincisi, dünyanın sonu gelmedi ve ikincisi; sağlığınızı ihmal etmek baş etme sürecinize yardım etmez, aksine durumu kötüleştirir.
Yasın 5 Basamağına Hazırlıklı Olun
Çocuk sahibi olamamak, hayatımızdaki diğer büyük kayıplar veya acılar kadar travmatik bir durumdur ve sizi bir yas durumuna sokabilir. Büyük acılarla yüz yüze gelmenin beş basamağını bilirseniz, yaşayacağınız duygulara hazırlıklı olursunuz.
- İnkar: Gerçeği kabul etmede zorlanma, reddetme.
- Ümitsizlik: Yasın en belirgin aşamasıdır. Depresif duygular ortaya çıkar.
- Pişmanlık: Kendini sorgulama ve olan her şeyden kendini sorumlu tutma
- Öfke: ‘Neden ben, bu haksızlık!’ duygusunun ortaya çıkmasıdır. Bazen de çevreye, duruma, insanlara öfke duyulur.
- Korku: Gerçekle yüzleşmeye başlandığında hissedilen panik ve gelecek korkusudur.
- Fiziksel Yas: Yasın uykusuzluk, beslenme bozukluğu, sebepsiz ağrılar ve baş ağrıları, halsizlik gibi fiziksel belirtileri baş gösterir.
Duygusal Destek Alın
Profesyonel olsun olmasın, kabullenme aşamasında psikolojik destek almak çok faydalıdır. Rahatsız edici duygularınızı paylaşacağınız bir terapist, aynı durumu yaşayanlarla beraber bir destek grubu, aile ve arkadaşlar bu süreçte size çok büyük bir rahatlama sağlayacaktır.
Çocuklara Hayatınızda Yer Açın
Çocuklarla beraber vakit geçirip onlara yardımcı olmak için illa ebeveyn olmanıza gerek yok. Aile bireylerinize ve arkadaşlarınıza yardımcı olabilirsiniz. Arkadaşlarınızın bebeğine arasıra bakıcılık yapabilir, kardeşinizin çocuğuyla parka gidip oyun oynayabilirsiniz. Bu size kendinizi iyi hissettireceği gibi, çocukları mutlu eder ve aileniz/arkadaşlarınız yardımınız için size minnettar kalır.
Ayrıca sivil toplum kuruluşlarına başvurarak eğitime ihtiyacı olan çocuklara ders verebilir, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edebilirsiniz.