FARKINDALIK GELİŞTİRİN!

Kendi duygusal tepkilerinizi, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı anlamak için içinize yolculuk yapmanız oldukça önemli. Meditasyon ve yoga gibi mindfulness teknikleri ile kendinizi ve ihtiyaçlarınızı keşfederseniz, iyileşme yolunda ilk adımı da atmış olursunuz.

ALTTA YATAN SEBEBİ BULUN!

Bağlanma korkusu, her zaman eski ikili ilişkilerdeki olumsuz tecrübelerden kaynaklanmaz. Erken yaşta yaşadığınız acı bir kayıp ya da ebeveynlerle ilgili travmatik anılar da, duygusal ilişkileri yanlış şekillendirebilir. Eğer “bağlanma korkunuzun” altında yatan gerçek sebebi bulursanız, bununla mücadele etmesi de oldukça kolaylaşacaktır.

GEÇMİŞİ KABULLENİN!

Daha önce aldatılma, terk edilme gibi acı verici deneyimler yaşamış olabilirsiniz. Ama artık hepsini geride bırakma zamanı… Tüm acı hatıraları dürüstçe gözden geçirmek ve bu deneyimlerden ders çıkarmak, gelecekte yaşanacak sağlıklı ilişkiler için temel oluşturabilir.

ÖZSAYGINIZI ARTIRIN!

Kendi değerinizi ve özsaygınızı artırma, bağlanma korkusuyla başa çıkmanın altın anahtarlarından biridir. Kendinizi sevmek, saygı göstermek ve değerli hissetmek, başkalarına olan güveninizi de arttıracaktır.

KARŞINIZDAKİNE ŞANS VERİN!

Bağlanma korkusunun temelinde yatan sorunlardan biri de, aldatılma ve terk edilme korkusudur. Eğer böyle endişeleriniz varsa partnerinize güvenmek için bir kez olsun şans verin ve neler olacağını görün. Ne derler bilirsiniz; “Kafeste tuttuğunuz kuşun nereye uçacağını asla bilemezsiniz.” Karşınızdaki kişiye şans vermezseniz, onun sizin için doğru kişi olup olmadığını da asla öğrenemezsiniz. O halde hem kuşun hem de kalbinizin kafesini açın ve sizi bekleyen iyi/kötü ihtimallerle bir an önce yüzleşin…

PROFESYONEL DESTEK ALIN!

Duygusal zorlukların üstesinden gelmek için, profesyonel yardım almayı düşünebilirsiniz. Bir terapist veya danışman, bağlanma korkusuyla baş etme sürecinizde size rehberlik edecek, korkularınız ve endişelerinizle mücadele etme azminizi güçlendirecektir.

-alıntı-