IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17 Temmuz 2014, 13:16   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bay Doğru'ya 15 Adım




Evliliğin altın anahtarını eline geçirmek isteyenler için en etkili 15 kuralı açıklıyoruz. Endişelenmeyin, kuralların hepsi bizzat denenmiştir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


1-Benzersiz bir kadın olun
Benzersiz bir kadın olmak zekâ işidir. Kendinizi böyle hissetmeniz için zengin, güzel veya çok akıllı olmanız gerekmiyor. Gündemi takip etmemeniz, bankada yüklü bir paranız olmaması, yüksek ihtisas yapmamış olmanız da hiç önemli değil. En önemli kural, özgüveninizi asla yitirmemek! Birlikte olduğunuz erkeğe, evliliğin sizin için önemli bir konu olduğunu asla belli etmeyin. Işıl ışıl gülümseyin, konuşurken kelimeleri ağzınızda gevelemeyin. Başınız dik, omuzlarınız arkada olsun. Bakımlı, kendine güvenen, ağırbaşlı, esprili, yumuşacık ve ne istediğini bilen kadının benzeri yoktur, unutmayın.

2-Gözünüzü dikip bakmayın, çok fazla konuşmayın
Birine gözünüzü dikip bakarsanız, ilginizi açığa vurursunuz. Onun size bakmasına fırsat verin. Eğer sizi ilk o farketmezse, sizinle ilgilenmiyor demektir. O erkeği defterinizden silin, sizi fark eden birisi bulunur elbet. Bulunduğunuz yerde güler yüzlü ve sevimli olursanız gözünüzü dikip bakmadan da o erkeğin dikkatini çekebilirsiniz. Doğru kişiyi bulma kaygısıyla etrafınıza bakınmayın, kaygılı bakışlar çekicilikten uzaktır. İlk buluşmanızda gözlerinin içine baygın baygın bakarsanız, evlilik hayalleri kurduğunuzu hemen anlayacaktır. Söylediğimiz gibi erkekler ilk andan itibaren evlilik hayali kuran kadınlardan uzaklaşırlar. Bu şaşmaz kuraldır!

3-İlk siz konuşmayın ve asla dansa kaldırmayın
Onu çok beğeniyorsunuz ve size bir türlü açılamadığını düşünüyorsunuz. Ondan cesaret alarak asla "Bir kahve içelim mi?" veya "Buraya sık sık gelir misin?" diye bile sormayın. Onun çok utangaç olduğunu düşünüp yanınıza gelmediğini zannediyorsanız, büyük bir ihtimalle yanılıyorsunuz. Çünkü o sizinle ilgilenmediği için yanınıza yaklaşmıyordur. Erkeklerin kadınların peşinde koşması gerektiği gerçeğini reddeden kadınlar, kendilerini önemsenmemek ve reddedilmek tehlikesine atarlar. Bu da son derece yanlış bir davranıştır. Onunla ilgilendiğiniz sinyallerini gönderin ve doğru zamanı bekleyin. Size karşı en ufak bir şey hissediyorsa mutlaka adım atacaktır. Erkekler her ne kadar itiraf etmese de ilk adımı atan kadından hoşlanmıyorlar, bunu unutmayın! Gelelim dans mevzusuna…Eğer bir erkek sizi dansa kaldırmak istemiyorsa, sizin onu dansa kaldırmanız, onun ilgisizliğini değiştirmeyecektir. Büyük olasılıkla kendini pohpohlanmış hissedecek, sırf kabalık olmasın diye sizinle dans edecek, hatta o gece sizinle birlikte bile olacaktır. Ama asla sizin için deli olmayacaktır; hatırlatmak isteriz!

4-Önceden belirlenmiş bir yerde buluşmayın ve hesabı bölüşmeyin

Erkekler meydan okumaya bayılırlar. Bu nedenle spor yaparlar, savaşırlar ve şirketleri yönetirler. Onların işini kolaylaştırmakla kendinize kötülük edersiniz. Bir erkekle randevunuz varsa, asla "Ben senin olduğun yere gelirim." demeyin. O size sormadıkça, gidebileceğiniz restoran adlarını söylemeyin. Bırakın, sizi götürebileceği uygun yerleri bulabilmek için arkadaşlarına danışsın veya dergileri karıştırsın. Birinci kural; sizi görebilmek istiyorsa, programını size göre ayarlamalı, peşinizden koşmalı, uzun yollar katederek sizi görmeye gelmeli. Erkekler için sizi evinizden almak, hesabı ödemek mertlik gösterisidir. Bırakın, ne kadar mert olduğunu göstersin, hesabı da o ödesin.


5-Onu aramayın, telefonlarına çok seyrek karşılık verin
Eğer, şimdiye kadarki kuralları harfiyen uygulamayı başardıysanız, onu telefonla aramanıza gerek yok. Sizden bir randevu koparana kadar tekrar tekrar arayacaktır nasıl olsa. Bir erkeği aramak onun peşinden koşmak demektir. Bu da kuralların bozulmasıdır. Onu sık sık ararsanız ondan hoşlandığınızı anlayacak ve büyük olasılıkla size olan ilgisi azalacaktır. Bir erkeği aramamanız için bir başka neden ise, onu futbol maçı izlerken, arkadaşlarıyla bira içerken veya uyurken rahatsız etmiş olabileceğiniz ihtimalidir. Neden bu tehlikeyi göze alasınız? Unutmayın,erkekler hoşlandıkları kadınları defalarca aramaktan çekinmezler.

6-Çarşambadan sonra cumartesi gecesine randevu vermeyin
Günümüzde erkeklerin, kadınlara hemen o gece veya ertesi gece birlikte çıkmayı teklif etmeleri moda oldu. O hafta bundan daha iyi teklif alamayacaklarından korkan kadınlar da son dakika gelen teklifleri kabul ediyorlar. Fakat bu tür randevular kurallara tamamen aykırıdır. Sizinle ciddi bir birliktelik düşünen bir erkek, birlikte çıkmayı teklif etmek için son dakikaya kadar beklemez. Bunun aksine nazik ve düşünceli bir erkek, beş gün önceden bir randevu ayarlayamazsa, sizi bir hafta göremeyeceğinden korkar. Eğer size aşıksa, bu bir hafta ona sonsuz uzun gelir. Eğer sizi hafta başından çarşamba akşamına kadar aramazsa, hafta sonu için başka planlar yapın. Böylece sizi perşembe günü aradığında,onu kibarca reddedebilirsiniz. Ona vereceğiniz olumsuz yanıt olabildiğince kibar ve yumuşak olmalı. Bu tutum onu daha da çıldırtacak, merakını kat kat artıracaktır.

7-Telefonu önce siz kapatın
Telefonda saatlerce konuşmak artık yok! Sizi aradığı zaman, telefonda on dakikadan fazla konuşmayın. Gerekirse kendinize bir kronometre alın! Zil çalınca telefonu kapatırsınız. Böylece meşgul görünür ve planlarınız hakkında fazla bilgi sahibi olmasını engellemiş olursunuz. Biz kadınlar konuşmayı çok severiz değil mi? Ama şunu sakın unutmayın: Çok beğendiğiniz biri dahi olsa erkekler ilişkinizin ilk günlerinde sizin rakibinizdir. Size kötü davranacak, sizi incitecek ve bir daha aramayacak güce sahiptir. Şovu onlar yürütür. Acı çekmeden kendinizi korumanın en iyi yolu, bağlanmamaktır. Bu nedenle günlük olayları tartışmak veya duygularınızı anlatmak için telefonda saatlerce konuşmayın.

8-Randevudan önce kendinizi oyalayacak bir şeyler bulun
Kadınların çoğu, ilk randevularına bir çok beklenti içinde gider. İlk randevuyla ilgili hayalleriniz gergin bir bekleyişe dönmeden, kendinize oyalanacak bir şeyler bulmanızı öneririz. Bütün gün onu düşünüp durmak yerine kuaföre gidin, kendiniz için şık bir bluz alın. Adınızın onun soyadıyla yakışıp yakışmadığını düşünmektense sinemaya gidin.Eğer bütün gün kendinizi oyalayacak bir şeyler bulursanız, sizi almaya geldiğinde kendinizi endişeli ve gergin hissetmezsiniz.

9-Buluşmaları fazla uzatmayın
Eğer ilişkilerinizi bu kuralları uygulamadan yaşıyorsanız, birinci veya ikinci buluşmanızda beş saatten fazla birlikte olmamanız gerektiğini bilmiyorsunuzdur. Randevuya son vermenin en iyi yolu saatinize bir göz atıp, "Artık gitmem gerek, yarın çok işim var" gibi şeyler söylemektir. Ondan gerçekten hoşlanıyor, birlikte harika vakit geçiriyorsanız randevuyu kısa kesmek sizin için çok zor olacak, ama ne olursa olsun bunu yapmanız gerekiyor. Şu gerçek ki, erkekler kadınları çok fazla, hatta ilk günlerde her gün görmek isterler. Ancak bu sık görüşmeler onları çok çabuk sıkar. Bu nedenle kurallara uymak sizin yararınıza olacaktır.

10-Romantik bir hediye yoksa onunla buluşmaya son verin
Aşık olduğunuz erkeğin doğum gününüzde size nasıl bir hediye almasını istersiniz? "Zarif bir mücevher tabii ki" dediğinizi duyar gibiyiz.Önemli olan hediyenin maddi boyutundan çok, taşıdığı anlamdır. Size tost makinesi, fritöz ya da ütü gibi hediye alan bir erkek aslında size âşık değildir. Bu yüzden, size özel birgünde romantik hediye vermeyen erkekten uzak durmalısınız. Kurallara göre, eğer bir erkek size âşıksa, her zaman size bir şeyler vermek isteyecektir. Hem de her zaman…

11-İlk randevuda küçük bir öpücükten ileriye gitmeyin
Erkeklerin, ilk randevuda alabileceklerinin en fazlasını istedikleri bilinen bir gerçektir. Onları yavaşlatmak ise sizin görevinizdir. İlk randevunuzda dudağınıza küçük bir buse kondurmasına izin verin, ama işi daha ileriye götürmeyin. Eğer ilişkinizi kurallara göre yaşayacaksanız, sadece bedeninize değil, her şeyinize âşık olmalı. Bu nedenle ilk randevuda birbirinize fiziksel olarak ne kadar azyaklaşırsanız o kadar iyi olur.

12-Aynı evi paylaşmayın
Birlikte yaşamalı mı, yoksa yaşamamalı mı? Şu anda bu soruyla mı boğuşuyorsunuz? Kuralları bilmeyen arkadaşlarınıza bu soruyu sorarsanız, size birlikte yaşamanızı önerebilirler. Aileniz ise kuşkusuz, "Hayır" deyip buna karşı çıkacaklardır. Kurallara göre ise, birlikte yaşadığınız zaman, onun size beslediği hisleri anlayamazsınız. Birlikte yaşamak deneme süreci değildir. Sizi ya seviyor ya da sevmiyordur. Evcilik oynamak ya da ona kahvaltı hazırlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Erkekler, birlikte yaşamaya başladıktan sonra,etmeyi düşündükleri evlenme teklifini belirsiz bir zamana ertelerler, bunu unutmayin!



13-Ona ne yapması gerektiğini söylemeyin
Eğer sevgiliniz, tüm uzun bacaklı mankenlerin gittiği spor salonuna gitmek istiyorsa, ona evde egzersiz yapmasını ya da parkta koşmasını önermeyin. Sadece"Harika fikir!" deyip işinize bakın.Güvensizliğinizi ve onu kıskandığınızı asla belli etmeyin. Hafta sonlarını sizinle geçirmek yerine erkek arkadaşlarıyla tatile gidiyorsa, ona engel olmayın, ama onunla ilişkinizi hemen kesin. Ne olursa olsun ona ne yapması gerektiğini söyleyip, akıl vermeyin.Erkekler onlara annelik yapan kadınlara bağlanmak istemezler.

14-İdareyi ona bırakın
Bir erkekle çıkmak ağır ağır dans etmeye benzer. İdareyi ona bırakın ki, ayağınız takılıp da yere düşmeyesiniz. "Seni seviyorum.", "Seni özledim.", "Ailem seninle tanışmak için sabırsızlanıyor." gibi sözleri ilk o söylemeli. O bir kitap kadar açıkken,siz gizemli olmalısınız. Uzun zamandır onun gibi bir erkeğe âşık olmadığınızı ona söylemeyin. Gideceğiniz restoranları, filmleri, tatilleri bırakın o seçsin. Birlikteliğinizin iyi gittiğinden emin olunca ona karşılık verin.

15-Evli erkeklerle çıkmayın
Evli bir erkekle çıkmak, yalnızca vakit kaybıdır. Peki, o zaman neden kadınlar, evli erkeklerle beraber oluyor? Bazıları bunun hiç kimseyle çıkmamaktan daha iyi olduğunu düşünür, bazıları ise bu gizli ilişkinin heyecanına kapılır. Bazılarıysa, bu erkeklerin eşlerinden ayrılıp onlarla evleneceği hayalini kurar. Evli bir erkekle ilişkiye girerseniz, hayatınız onun eşinden ayrılmasını bekleyip kıskançlık krizleri geçirerek geçecektir. Daima ikinci kadın olacağınızı düşünün, üstelik eşinden ayrıldıktan sonra sizinle evleneceği ne malum.

caferuj

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
15, adım, bay, bay doğru, doğru erkek, doğruya, nasıl bulunur


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Doğru adım, Doğru Kadın... Emy Ah Kadınlar 2 08 Nisan 2010 22:35