Çevrimdışı

Adamla kadın çok mutludurlar. Her akşam aynı saatte aynı meyhanede buluşup, rakılarını yudumlarken, birlikte geçirdikleri dakikaların verdiği mutluluğun şarhoşluğuyla, gecenin geç saatlerine kadar sohbet ederler. Hiçbiri bir diğerinin geçmişini sormaz ve sorgulamaz. Bu durumlarından her ikisi de memnundur çünkü aslolan birlikte oldukları anı yaşamaktır. Gece bitince ayrılıp herkes kendi yolunu tutar. Her ikisi de bir sonraki günün akşamını iple çekerler.

Bir gün olan olur, bu mutluluk sekteye uğrar. Tartışırlar ve ayrılırlar. Ertesi gün ayıkınca, adam yaptığı hatayı anlar. Bir hiç uğruna tartışmıştır ve onsuz yapamayacaktır. Akşamı iple çeker ve hava kararırken aynı meyhaneye gider. Aynı masaya oturup rakısını söyler ve gözleri kapıda onu bekler. Aradan yıllar gibi gelen dakikalar geçer ama sevgilisi bir türlü görünmez. Sonra kalkıp bütün meyhaneleri tek tek dolaşır, ama nafile, sırra kadem basmıştır sanki... Son bir umutla, belki gelebilir diye aynı meyhaneye geri döner. Zaten sarhoştur ve tekrar rakısını yudumlarken bu güfteyi yazar...

Kürdîli Hicâzkâr (Curcuna)
Bestekâr : Avni Anıl


Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde ( n )
Canım doya doya sarhoş olmak istiyordum
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde ( n )


Pazar, 09 Kasım 2008 12:55

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]