04 Şubat 2011, 22:56 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Oturun Oturun (!) kendimi uçurdum semavi renge güneş biraz çapkın; kül rengi bulutlar üstüme… düşecek ömrüm hadi izle (!) kendim cellat oldu kendim beni vuracak (!) kaçık ibne topraktan habersiz; kadını cadde boyu satacak… alacaklar kadını; üç nokta salacaklar peşine izle (!) doğuyor bir gün öldü o gün; kurşun vurdu çocuğu savaş dur artık doğurma yokluğu… Yokluk doğmaya başladığı zaman, insan değişmeye yüz tutan mobilya gibi eskimeye başlar. Her doğan yeni bir gün kendisine soyunmak gibidir. Özüne dönmek aslına bakılırsa; Doğduktan sonra yaşam hızlıca seni kucaklarına alır ve toplumsal ekonomin neticesin de, standartlar sunarak geliştirmeye başlar. Ancak bu denge dünya üzerin de fazlasıyla adaletsiz dağılmıştır. Ondan dolayı ‘Olabilme –Yok olma’ döngüsü gelişir; Adı bilmem ne olan ülkesi, düşen milli gelir fazla olduğundan, adı harita üzerin de fazla önem arz etmeyen diğer ülkeye bomba hediye eder. Ondan sonra paketi açar ve sürpriz diyerek ölen çocuklara bakıp, hamburgerini rahatlıkla yer… Ölsünler ne çıkar; Nasıl olsa sürekli üreyen dünya nüfusu var. Bazılarının yaşamaya hakkı vardır –bazı insanların ise yoktur. Bütün her şey kabullenmekten geçiyor, hadise işte bu kadar basit (!) Kıçınızı rahatlıkla koltuğa yaslayıp, hatta üzerine iyice şeklinizi verene kadar yerleşmeye çalışır. Sonra tam kıvamını tutturur: Oh ne rahatmış diyerek hiç kıpırdamazsınız. Maazallah kalktığınız zaman, içinize bir şey girmesinden korktuğunuzdan mı (?) Yoksa içinize aldıklarınızın tatmin edişinden mi bilemiyorum, ancak dikkatimin iyice çekildiği husus; gerçekten bu durumdan şikayet etseniz bile, kalkmadan oturmanız. Oysa daha kalkmamıştı; Ben oturacağınız zamanı size söyleyecektim (!) Ancak siz dayanamadınız koltuğa ve kıçınız hiç ayrılmasın istediniz. Yarım kadeh şarap alıp oturalım bari… Yudumlarken çekeriz bir birimizi. Kırmızı renklerin içine yerleşir, beyaz düşlere bürünürüz. Kanlı toprakların üzerin de olanları izleyerek: Beyaz düşler ile oynaşırız. Bunu düşlemek bile ne güzel değil mi; Hadi oturun lütfen… Üstüne oturun (!) Savaşları başlatıp onlarca çocuk öldüren, tecavüzler, hırsızlık, para için kendini satan, makamına ruhunu peşkeş çeken, her hangi biri işte. Hadi oturun üstüne; Ben toprağım… Deniz Cevahir Kaya | |
|
Etiketler |
oturun |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |