Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bugüne dek 2 askeri darbeyi, Kıbrıs savaşını ve sonrasında uygulanan ambargoyu, Türkiye'nin sanayi bölgesini yıkıp 30 bin kişiyi öldüren 1999 depremini, 1974 OPEC petrol krizini, 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini görmesine rağmen hiçbir zaman açlık tehlikesiyle bugünkü kadar yüz yüze kalmayan Muzaffer Yiycek(65), duruşundan taviz vermemeye devam ediyor.
Bütün bunlar yaşanırken tek maaşla 3 çocuk okutup bir ev ve bir araba sahibi olarak 15 yıl önce emekli olan Yiycek, bırak ev-araba almayı tek maaşla kirasını ödese faturalarını ödeyemeyen, ikisini de ödese cebinde yiyecek almaya para kalmayan, çocuğuna ucuz süt alabilmek için market market dolaşan gençlere önemli tavsiyelerde bulunarak, nankörlük etmemelerini istedi. Yılbaşından beridir sebzeyi meyveyi taneyle alan, 25 yıl önce aldığı ev olmasa bugün 3500 TL emekli maaşıyla çoktan sokakta yatıyor olacak olan deneyimli AKP seçmeni, bir şekilde evine 5 kişilik bir aileyi besleyebilecek kadar sebze meyve ve ayda bir kaç kere et alabildiği, elektrik faturasını fazla sıkıntı etmeden ödeyebildiği, üniversitede okuyan çocuğuna harçlık yollayabildiği o karanlık koalisyon hükümeti günlerinin çok şükür geride kaldığını belirtirken, bugün yaşanan ufak tefek sıkıntıların ise geçici olduğunu ifade etti.
45 yıldır haftada en az 1 kez içtiği Türk kahvesini pahalı geldiği için geçen yaz hayatından çıkaran ve son 1 aydır da şeker bile alamayıp günde 1'e düşürdüğü keyif çayını şekersiz içmek durumunda kalan, damacana suya parası yetmediği için musluk suyunu kaynatarak içen Yiycek, şimdiki gençlerin yokluk nedir bilmediğini iddia ederken, "Haa şu an sıkıntılar yok mu? Elbette var ama bütün dünyada var yeenim. Millet Avrupa'da açlıktan marketleri yağmalıyor. Çok şükür bizde öyle bir durum yok. Yani heralde yoktur. Ben epeydir markete gitmeyi bıraktığım için tam da bilemiyorum ama olsa duyardık yani" sözleriyle de bu zor günleri aşma konusunda 65 yıllık hayatı boyunca yaşamadığı sefaleti kendisine yaşatan hükümete ve Erdoğan'a güvendiğini belirtti.
Yiycek, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yıllık %8-10 enflasyon yaşayan batı ülkelerinin aynı enflasyonu daha ortada savaş yokken aylık bazda yaşayıp, TÜİK rakamlarına da güvenilmez olduğu için nasıl bir yıkımın içinde olduğunu bile tam olarak bilemeyen Türkiye'den daha kötü durumda olduğunu büyük bir özgüvenle dile getirirken, uzun bir süredir hasretini çektiği patlıcanla buluşmak üzere belediyenin iftar çadırı önünde kuyruğa girmek için izin isteyerek açıklamalarına son verdi.



zaytung.com