IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Kasım 2013, 21:08   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hücre Zarının Yapısı Ve Madde Geçişleri (Resimli)




Hücre Zarının Yapısı Ve Madde Geçişleri Nelerdir


Hücre zarı ya da hücre membranı, hücrenin dış kısmında bulunan, molekülleri özelliklerine göre hücre içine alan veya dışarı bırakan katmana denir.Ayrıca Hücre zarını ayırarak doğrudan analizlerden önce hücre zarının moleküler yapısı hakkındaki kuramlar, dolaylı kanıtlara dayanmaktadır.

Hücre ilk defa 1665 yılında Robert Hooke tarafından keşfedilmiştir. Robert Hooke Şişe mantarından aldığı kesiti mikroskopta incelemiş ve oda şeklinde yapılar görmüştür. Gördüğü bu yapılara Hücre adını vermiştir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Hücre zarı,seçici geçirgen bir yapıya sahiptir.Molekülün büyüklüğüne,yağda veya suda çözünmesine,polaritesine, ortamdaki yoğunluğuna veya türüne göre zar üzerinden madde taşınmasını dört farklı şekilde gerçekleştirir.

Hücre zarından madde geçişi

- Pasif Taşıma
-Difüzyon
- Kolaylaştırılmış Difüzyon
-Osmoz
- Plazmoliz
- Deplazmoliz
- Diyaliz
- Aktif taşıma
- Endositoz
-Fagositoz
- Pinositoz
- Ekzositoz

1.Pasif taşıma
Maddelerin enerji harcamadan , yoğunluk farkından dolayı hücre zarındaki porlardan veya fosfolipit tabakadan doğrudan geçmesidir. Hücrelerde pasif taşıma üç şekilde görülür:

Difüzyon

Difüzyon, bir maddenin konsantrasyonunun yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere doğru hareketine denir. Örneğin bir kokunun bütün odaya yayılması veya bir damla mürekkebin bir bardak suya atılınca bütün bardağı boyaması gibi. Aynı kural hücre için de geçerlidir. Örneğin sitoplazmada glikoz sürekli olarak tüketilmekte ve artık maddelerin yoğunluğu artmaktadır.Dış ortamda glikoz arttığında ,iç ve dış ortam arasındaki yoğunluk farkı glikozun enerji veya eksi yöndeki bir değişiklik difüzyonu yeniden başlatır.

Por içinden difüzyonla taşınacak maddenin porlardan geçecek kadar küçük olması ve suda çözünebilir olması gerekir.Büyük moleküller pordan geçemezler. Örneğin glikoz difüzyonla taşınırken ,nişasta taşınamaz. Por sayısının fazla olması difüzyon hızını artırır. Yağda çözülen maddelerin difüzyonla taşınması için büyüklük sınırı veya por kullanma gereği yoktur. Hücre zarı lipit(yağ)yapısında olduğundan , bu maddeler herhangi bir yerinden geçebilirler.
Kolaylaştırılmış Difüzyon

Su ve yağda erimeyen maddelerin (klor iyonları) ve glikoz ,galaktoz ,fruktoz gibi şekerlerin zardan geçişi , kolaylaştırılmış difüzyon denilen pasif bir yolla olur.

Taşınacak madde zarda bulunan taşıyıcı proteinle birleşir. Madde , birleştiği taşıyıcı proteinle “sustrat-enzim”gibi yüzey uygunluğu gösterir(Taşıyıcı protein taşınacak maddelerin yapısına göre şeklini değiştirir.).Madde geçişi gerçekleştikten sonra taşıyıcı protein tekrar önceki şeklini alır. Geçişme yüksek konsantrasyonlu ortamdan düşük konsantrasyonlu ortama doğru olur. Por sayısındaki artış kolaylaştırılmış difüzyonu hızlandırır.

Kolaylaştırılmış difüzyon,taşıyıcı sistemden ötürü aktif taşımaya benzerse de ikisi arasındaki en büyük fark ; difüzyonda enerji kullanılmaması ve yüksek konsantrasyondan düşük konsantarasyona doğru olmasıdır.

Osmoz

Osmozu tanımlamadan önce yoğunluk kavramını iyi bilmek gerekir. Bir maddenin yoğunluğu , birim hacimde bulunan çözücü içindeki madde miktarıdır. Çözünenin çok olması durumunda ortam çok yoğun ,az olması durumunda ise az yoğun olur. Ortamın yoğunluğu çözücü miktarı ile ters orantılıdır. Yani çok yoğun ortamdaki çözücünün oranı, az yoğun ortamdaki çözücü oranından düşüktür.

Nişasta porlardan geçemeyecek kadar büyük olduğundan , su molekülleri nişastanın çok, suyun az olduğu ortama doğru geçer. A kolundaki toplam hacim B koluna göre daha fazladır. Buna göre suyun , yarı geçirgen bir zar üzerinde çok olduğu ortamdan az olduğu ortama doğru geçişine osmoz denir.

Bu olayı canlılarda görmek de mümkündür. Canlılarda , kapalı ortam, hücre zarıyla sınırlandırılmış olan sitoplazmadır. Sitoplazma içerisindeki organik asitler , şekerler, organik ve inorganik tuzlar gibi maddeler bulunur(bu maddelerin potansiyel değerine osmotik değer denir.)Sitoplazma ve dış ortamın yoğunluğuna göre her iki ortam arasında su geçişi olur.

Osmoz sonucu iki değişik olay gözlenir:

*Plazmoliz:Hücre kendisinden yoğun (hipertonik)bir ortama konduğunda , yoğun ortama su vererek zarın her iki tarafındaki yoğunluğu dengelemek ister. Dolayısıyla su kaybederek büzülmesine plazmoliz denir .Bitki hücreleri hayvan hücrelerine göre daha yavaş su kaybederler(hücre çeperi bulundurdukları için).Deniz suyu içildiğinde dokular su kaybederek ölür. Bunun sebebi deniz suyundaki tuzun dokulardakine oranla çok fazla olmasıdır.

*Deplazmoliz:Hücrenin ortamdan su alarak şişmesine deplazmoliz denir. Hücre kendisinden daha az yuğun(hipertonik)bir ortama konursa , ortamdan hücreye su girişi olur.

Osmotik kuvvetler

Plazmoliz ve deplazmoliz esnasında osmotik basınç ve turgor basıncı ortaya çıkar.

* Osmotik Basınç:Hücre içindeki maddelerin yoğunluğundan dolayı sıvıların hücreye girerken zara dıştan basınç şeklinde tanımlanır. Osmotik basıncı oluşturan maddeler çeşitli şekerler , organik asitler , organik ve inorganik tuzlardır. Dolayısıyla hücre içinde bu maddelerin yoğunluğuyla hücrenin osmotik basıncı doğru orantılıdır. Deplamolizden önce hücrenin osmotik basıncı yüksek olup , su hücre içine girer.

Örneğin bitkinin köklerindeki emici tüylerde osmotik basınç yüksek olduğundan su topraktan kök hücrelerine geçer. Osmotik basınç atmsofer birimiyle ifade edilir.Osmotik basınç , plazmoliz halindeki hücrelerde yüksek deplazmoliz halindeki hücrelerde düşüktür. Hücrenin kendisi ile aynı yoğunluktaki (izotonik) ortama konduğunda osmotik basınç , iç basınçla denge halinde olur.

* Turgor basıncı:Keplazmoliz esnasında sitoplazma sıvısının zara yaptığı basınçtır (iç basınç). Hayvan hücreleri bu yüksek basınca dayanamaz , parçalanır. Mesela alyuvarlar kendilerinden az yoğun bir ortama konulursa , ortamdan alyuvar hücrelerine su girişi olur. Daha sonra zarları parçalanır, hücre ölür(hemoliz).
Bitki hücrelerinde selüloz çeper olduğundan turgor basıncından hayvan hücrelerine göre daha az etkilenirler. Ayrıca turgor basıncının bitkilere sağladığı bazı avantajlar vardır. Bu avantajları ;

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
geçişleri, hÜcre, madde, resimli, ve, yapısı, zarının


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hücre Zarının En Önemli Özelliği Nedir? (Resimli) Violent Biyoloji 0 28 Kasım 2013 21:07
Hücre Zarının Yapısı Nedir? (Resimli) Violent Biyoloji 0 28 Kasım 2013 21:04
Prokaryotik hücre ile ökaryotik hücre arasindaki farklar Ecrin Mikrobiyoloji 0 06 Kasım 2011 16:24
Yılmaz Özdil / Yeni başlayanlar için referandum... Madde madde SeytaninOrkestrasi Serbest Kürsü 3 13 Eylül 2010 10:17
Hücrenin Yapısı Hücrenin Özellikleri Hücre Çeşitleri YapraK Biyoloji 0 08 Mayıs 2009 05:25