Pekçok bilimsel çalışma göstermiştir ki Kanguru Bakımı bebeklere ve ailelerine önemli ölçüde positif etkide bulunmaktadır. Bazı az sayıda çalışma Kanguru Bakımı"nın etkisi olmadığını göstermiş olmasıyla birlikte şu ana kadar ki yapılan hiçbir bilimsel çalışma Kanguru Bakımı"nın bebeği ve ailesine zarar veren bir uygulama olduğunu göstermemiştir. Bu içerikteki amacımız aileleri, hemşireleri ve doktorları Kangru Bakımı"nın yararları hakkında bilgilendirmektir.

Bilimsel araştırmalar koliğin temel nedenini belirlemek üzere devam etmektedir. Bu araştırmaların 1999 yılında yapılan ortak yorumu ister prematüre ister zamanında doğmuş bebek olsun koliğin bebeklerin bir uyku durumundan diğerine geçerken ki bu uyanık durumdan uyku durumuna geçiş ya da tersi gibi olabilir, gösterdiği uyumsuzluktan kaynaklandığıdır. Bu geçiş sırasında gazın bebeğin aşırı ağlamasıyla oluşan kolikle bağlanıtılı olduğu tespit edilmiştir. Herhangi bir bebek üzerinde sakin ve az ışık alan bir ortamda uygulanan Kanguru Bakımı"nın bebeğin ağlamasını azalttığı ve bebeğin bir uyku halinden diğerine geçişte uyum göstermeyi öğrenmesine yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Patricia Messmer tarafından 1997 yılında yapılan çalışmada Kanguru Bakımı sırasında yeni doğan bebeklerin uyku süresinde önemli bir artış görüldüğü saptanmıştır. Kanguru Bakımı"nın sadece prematüre bebeklerde değil normal doğum süresinde doğmuş bebeklerde de faydalı olduğu saptanmıştır.

İsveç ve diğer ülkelerede yapılan yeni çalışmalar zamanında doğmuş bebeklerin solunum tehlikesi üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu bebekler normalde solunum aygıtına konulmaları gerekirken doğumdan hemen sonra annelerinin göğsüne konularak Kanguru Bakımı pozisyonuna geçilmiştir. Genellikle bu bebeklerin çoğu 48 saat süreyle solunum tehlikesi geçene kadar annede bu pozisyonda kalmaktadırlar. Eğer gerekliyse oksijen başlığı kullanılmaktadır. Erken doğmuş prematüre bebeklerde Kanguru Bakımı"nın bu fonksiyonlardaki etkisi dramatiktir. 1998 yılında Susan Ludington Kanguru Bakımı süresince nefessizliğin 4 kat azaldığını ve mekanik havalandırmayla bebeklerin oksijen gereksinmeleri artmaksızın pozisyonlarındaki değişimi ve geçişlerde daha toleranslı olduklarını bulmuştur.1998 yılında Gay Gale ve Kathleen Vandenburg Kanguru Bakımı"nda bebeklerin kalp atışlarının da düzene girdiği yorumunu yapmışlardır. Kısaca tüm bebekler Kanguru bakımı uygulandığında daha iyi korunmaktadır ve tenden tene temasta oksijen gereksinimi % 50 azalmakta, nefessiz kalma (apnea) gözlenmemekte, daha düzenli kalp atışları ve doğal solunum gerçekleşmektedir.

Vücut ısısı konusu Kanguru Bakımı"nın en şaşırtıcı yararlarındandır. 1990 yılında, Susan Ludington yaptığı çalışmada annelerin bebekleri arasında bir termik senkronize olayı olduğu yorumunu yapmıştır. Son çalışma göstermiştir ki bebek soğuduğunda, annenin vücut ısısı bebeği ısıtmak için yükselmektedir. Bunun tam tersi de doğrudur. Bebeğin vücut ısısı yükseldiği gibi göründüğü anda annenin göğüs ısısı bunu kamufle etmek için birkaç dakika içinde düşmektedir. Eğer baba ya da başkası Kanguru Bakım"nı yapıyorsa ilave battaniye ya da monitöre bağlanma gerekebilir. Karl Bauer tarafından yapılan gözlemde bir saat tenden tene kontak (Kanguru Bakımı) erken doğmuş bir bebeğin soğukluk endişesini ortadan kaldırdığı yorumunu yapmıştır.

1998 yılında, İspanyol doktor Papi A Gomez tarafından bulunan bulgu ise Kanguru Bakımı"nda 50 dakikadan fazla süre kalan bir bebeğin doğal bir şekilde anne sütünü emmeye 8 kez daha eğilimli olduğu şeklindedir. Kanguru Bakımı bebeğin anne göğüsüne daha kolay ulaşmasını sağlamakta ve tensel kontak daha fazla sütün akmasına neden olumaktadır.

Kilo alımı ve hastanede daha kısa süre kalış

Holly Richardson Kanguru Bakımı uygulanan bebeklerde daha hızlı kilo alındığı yorumunu yapmaktadır. Holly Richardson kanguru Bakımı ile bebeğin daha derin uykuya dalarak ve böylece enerjilerini daha önemli şeyler için koruyabildiğini ifade etmektedir. Bebeğin ılık bir masaya yalnız bırakılması halinde bebeğin daha fazla ağladığı ve daha az uyuduğu gözlemi yapılmıştır.

Bu kilo artışı daha kısa süre hastanede kalımı da sağlamaktadır. N. Charpak çalışmasında, Kanguru Bakımı uygulanan özellikle 1800 gramdan daha az kiloda olan bebeklerin ve ailelerin hastanede daha kısa süreyle kaldıklarını ortaya koymuştur. Kanguru Bakımı uygulanan bebeklerin, hastanede uygulanmayanlara göre % 50 daha kısa süre kaldığı gözlenmiştir. Bu da Kanguru Bakımı"nın aileler ve hastaneler için daha az harcama gerektirdiğini göstermiştir.

1998 yılında, Gay Gale ve Kathleen Vandenburg Kanguru Bakımı sayesinde aile ve bebek arasında özel bir yakınlığın kurulduğunu ve dostluğun arttığını gözlemlemişlerdir. Kanguru Bakımı"nın aileler için bağlanma hissini arttırıcı etkisi olduğu gözlenmiştir. Göz kontağının bebeğin daha iyi tanınmasında iyi bir deneyim olduğu saptanmıştır. Anneye bebeğine bakması konusunda daha fazla güven geldiği de bir başka gözlemdir.

Kanguru Bakımı stabil olduğu düşünülen prematüre bebekler için yararlı ve güvenli bir yöntemdir. Solunum makinesi desteğine gerek olmayan ve stabil her bebekte uygulanmaya başlanabilir.Oksijen ihtiyacı olan veya nazal CPAP"li bebekler bile Kangru Bakımı için uygun aday olabilirler.

Kangru Bakımı hastanelerin yeni doğan bakım ünitesi"nde bebeğin yatağının başında rahat ve sallanan bir koltukta yapılmaktadır. Hastaneye gitmeden önce banyo almalısınız. Sezaryen yarası tamamen iyileşmiş olmalı ve üst solunum yolu enfeksiyonu olmamalıdır. Kangru Bakımı için sütyen giyilmemeli, önü açık ve emzirmeye izin verecek bir giysi giyilmelidir. Annenin mahremiyetini korumak için bu ünitelerde diğer insanların görmesini engelleyecek bir paravan sağlanmaktadır.

Bu sıklık, bebeğin Kanguru Bakımını nasıl tolere ettiğine bağlıdır. Genelde bir kez 30 dakika ile başlanır. Bebek büyüdükçe, Kanguru Bakımı 2-3 saate çıkabilir. Her anne-bebek çifti için uygun bir Kanguru Bakımı planı düzenlenmektedir.