IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19 Mayıs 2013, 13:06   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Akİt




AKİT

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Sözlükte "bağ" anlamına gelen akit, ıstılahta, hukukî sonuç doğurmak, yani bir hak veya hukukî ilişkiyi kurmak, değiştirmek veya ortadan kaldırmak amacıyla, iki veya daha çok kimsenin veya kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile gerçekleştirdikleri işlem, sözleşme, mukavele, kontratı ifade eder.

İnsanlığın tanıdığı en eski hukukî müesseselerden biri olan akit, borç kaynağı olan hukukî işlemlerin başında gelir. İslâm'a göre de, Kur'ân ve Sünnetin koyduğu temel ilkelere aykırı olmamak, yasakları çiğnememek şartıyla her türlü akit caizdir. Kur'ân'da ahde vefa ve akde bağlılık emredilmiştir (Mâide, 5/1). Hz. Peygamber de, "Müslümanlar şartlarına bağlıdırlar. Ancak haramı helal kılan veya helalı haram kılan şartlar müstesna." (Tirmizi, Ahkam, 17) buyurmak sûretiyle, dinin açık hükümlerini ihlal etmediği sürece akit serbestisinin bulunduğunu bildirmiştir.

İslâm'da, akitlerde şekil ve isimden ziyade, muhteva ve anlam önem taşımaktadır. İslâm'ın açık ilkelerine aykırı olmaması, yasaklarını ihlal etmemesi, kişilerin birbirlerini aldatmaması, beklenmedik mağduriyet ve tehlikeler doğurmaması, amme nizamını ihlâl etmemesi şartıyla taraflar, diledikleri akitleri, istedikleri şart ve muhteva ile düzenleyebilirler.
Akdin konusunun mevcut, malum ve mümkün olması, dinen ve hukuken müsaade edilmiş olması gerekir.

Akdin kuruluşunda aslolan, tarafların karşılıklı rızaları ile serbest ve hür iradeleriyle bunu beyan etmeleridir. Buna icap ve kabul denir. İcap ve kabulün şekli, akitte iradeyi ifade edip etmediği örf ve teamüle, dil kurallarına göre belirlenir.

Hükümleri ve kanun koyucunun vermiş olduğu vasıfları bakımından akitler, sahih akitler ve sahih olmayan akitler olmak üzere ikiye ayrılır:
Sahih akitler; sıhhat şartlarını ve rükünlerini içinde bulunduran akitlerdir. Sahih akitler de; akit serbestisinin sınırları açısından mevkuf, lazım olmayan ve hem nafiz, hem de lazım olan akitler olmak üzere üçe ayrılır.

Mevkuf akitler; akdin rükünlerini ve sıhhat şartlarını taşımakla birlikte nefâz (yürürlük) şartlarını taşımayan akitlere denir. Mevkuf akitler kurulmuş olmakla birlikte, hüküm ve sonuçlarını başlangıçta meydana getirmez. Ancak başlangıçta eksik olan bu şartların tamamlanmasıyla akdin hukukî sonuçları tam olarak meydana gelir. Mesela, fuzulinin (üçüncü kişilerin) yapmış olduğu bir akit, adına işlem yapılanın vereceği icazet anına kadar mevkuf bir muameledir.

Lazım olmayan akitler; akit sıhhat ve nefâz (yürürlük) şartlarını haiz olmakla beraber ya akdin tabiatından kaynaklanan ya da muhayyerliklerden birinin bulunması sebebiyle akdin bağlayıcı olmamasıdır. Lazım olmayan akit, kurulmuş, meydana gelmiş bir akittir. Ancak, muhayyerlik hakkına sahip taraf, isterse böyle bir akdi, geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabilir.
Hem nafiz, hem de lazım olan akitler; akdin bütün unsur ve şartlarını kendisinde bulunduran akitlere denir. Akdin bütün hükümlerini doğurur.
Sahih olmayan akitler; akdin unsuru, in'ikad (kuruluş) ve sıhhat şartlarından biri veya bir kısmı halel gören akitlerdir. Sahih olmayan akitler; batıl akitler ve fasit akitler olmak üzere ikiye ayrılırlar. (bk. Butlân, Fesat) (İ.P.)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
akİt


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık