IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

15Beğeni(ler)
  • 5 Post By Ulug Turk
  • 4 Post By X
  • 2 Post By Deep
  • 3 Post By esekherif
  • 1 Post By Ulug Turk

Yeni Makale Ekle Cevapla
 
LinkBack Makale Seçenekleri Stil
  #1  
Alt
Çevrimdışı
Ulug Turk
Ulug Turk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart Geçmişe dönüş -1
Yazan; Ulug Turk 29 Ocak 2012, 19:57

Geçmişten ders ve ibret almak, olayların sebeblerini tespit etmek arzusu çok eskidir. Türk destanlarına bakınca da bu gerçeği görüyoruz. Örneğin, Oğuz Kağan destanında bunu görebiliriz. Ay Hatun tarafından doğurulan çocuğun bir defa süt emdiği ve çok geçmeden konuşmaya başladığı,yürüdüğü , av kovaladığı, yiğit bir genç olduğu söylenir. Oğuz Kağan adlı bu genç günün birinde Tanrı'ya yalvarırken ortalık aniden kararmış ve büyük bir ışık huzmesi altında bir genç kızın ortaya çıktıgı ve bu kızın Kutup Yıldızı'nı andırdığını, Oğuz Kağan'ın bu genç kıza aşık olup onunla evlendiğini, üç çocuklarının olduğu belirtilmiştir. Bu çocukların adlarının; Gün, Ay, Yıldız olduğu söylenir.

Yine birgün ava giden Oğuz Kağan bir gölün kenarındaki ağacın kovuğunda oturan kızı görüp, güzelliğiyle Kağanın gönlünü ateşe atan kızla evlenmiş ve bu evlilikten de üç oğul sahibi olmuştur. Bunların adının ise; Gök, Dağ ve Deniz olduğunu efsanede belirtilmiştir.

Oğuz Kağan'ın "Uluğ Türk" adında, ihtiyar, akıllı, bilgili bir veziri vardır. Günlerden birgün Uluğ Türk'ün rüyasında gün doğusundan,gün batısına kadar uzanan bir altın yay ile kuzeye doğru giden üç gümüş ok görmüş. Bu durum Oğuz Kağan destanı'nda şöyle anlatılmış:

"Unvanı Tüşimel"'di, yani Kağan veziri
Uluğ Türük'dü adı,Oğuz'un seçme eri
Altından bir yay gördü,uyuriken uykuda
Yayın bulunuyordu,üç gümüşten oku da
Ta doğudan batıya,altın yay uzanmıştı
Üç gümüş ok kuzeye, sanki kanatlanmıştı.
Anlattı Oğuz Han'a, uyanınca uykudan
Rüyayı tabir etti, içindeki duygudan.
Dedi "Bu düşüm, sana, dirlik düzenlik versin!
Hakanıma inşallah, birlik güvenlik versin.
Rüyada ne gördüysem Gök Tanrım gözüyle:
Seni de öyle yapsın, Tanrı kutsal özüyle."

Uluğ Türk'ün öğüdünü dinleyen Oğuz Kağan, oğullarını toplayıp şöyle dedi: " Gönlün av istiyor; ama kocadım, kuvvetim kalmadı. Gün, Ay ve Yıldız, siz doğuya gidin Gök, Dağ ve Deniz size de batıya gidin".
Oğulları doğu ve batıya gittiler. Çok sayıda hayvan avlayan Gün, Ay ve Yıldız yolda buldukları altın yayı babalarına getirdiler. Bu durumdan memnun olan Oğuz Kağan bu yayı üçe bölüp oğullarına verdi.
Gök, Dağ ve Deniz de avlandıktan sonra dönerken yolda üç tane gümüş ok buldular. Bu okları babalarına getirdiklerinde Oğuz Kağan, bu üç gümüş okunu bu kardeşler arasında dağıttı. Bu olaylardan sonra Oğuz Kağan kurultayı toplayıp yaşlandığını belirterek topraklarını oğulları arasında paylaştırdı.

Buradaki destanda gördüğümüz kadarıyla Uluğ Türk adındaki ak sakallı, akıllı ihtiyar; tecrübenin ve bilginin devlet ile millet hayatındaki önemine vurgulamaktadır. Güç, akıl ve bilginin bir araya gelmesiyle bir millet mutlu ve refah yaşayabilir. Türkler islamiyetten önce ve sonra istişareye (kurultaya) önem vermiş ve danışmanlar neticesinde hareket etmiştir. Bu durum Türk devlet felsefesinin temel yapı taşıdır. Uluğ Türk gibi insanları, Bilge Kağan'ın Tonyukuk'unda, Cengiz Han'ın Gökçe Kam'ında, Osman Gazi'nin yanında Şeyh Edebalide görüyoruz.

Milletlerin hayatında güdülen hedeflere ulaşmak için güç şarttır. Yoksa kendisinden daha kuvvetli milletle savaşmaya kalkışmak ancak o milletin yok olmasıyla sonuçlanır. Zaman ve zemin beklenmeli kısacası bir millet'in sabrının çelikten olması şarttır.

Türk tarihinde Kürşad İhtilali'nin yeri ve önemi büyüktür. Kürşad, Göktürk hanedanından Çuluk Kağan'ın küçük oğludur.Üvey annesi olan Çin prensesi İ621 yılında babasını zehirleyerek öldürmüştür. Babasının yerine geçen amcası Kara Kağan, o zaman ki töreye göre abisinin karısı yani Çinli prensesle evlenmiştir. Kararsız bir insan olduğu o dönemin yetkin ağızlarından bilinen Kara Kağan, Çinli prensesin oyunlarıyla yanlış işler yapar. Zaten o dönemde gelen soğuk ve kıtlık yılları da bu döneme rastlayınca durumdan yararlanmak isteyen Çinler taaruza geçer ve Türkleri esir alır. Çinliler Göktürklerin prenslerinden biri olan Sırba'yı Kağan olarak atar lakin zayıf şahsiyetli olan Sırba'nın Çinlilerin oyuncağı olacağını bilen Türkler onun Kağanlığını tanımadılar. Bu durum karşısında kırk kişilik bir ihtilal komitesi kurulmuş ve bu komitenin başına Kürşad getirilmiştir. Eğer ihtilal başarıya ulaşırsa devletin başına Kürşad değil, abisinin oğlu Kağan olacaktı. Kürşad'ın hakan olmayacağının belirtilmesi, ihtilalin sadece millet için yapıldığının iyi bir göstergesi olmuştur. Kürşad ihtilali başarıya ulaşmasa da, esir olan bir milletin uyanışında büyük bir hamle olmuştur. Milletlerin hayat kaynağı fedakarca ölen evlatlarıdır.

Milletler varlıklarını ancak birliklerini sağlamakla güvence altına alabilirler. Türk milleti bunu başarabildiği için kaybolup gitmemiştir. Bazı milletler hiç devlet kurmamış, böyle lüzumu da hissetmemiştir. Kuranların nezdinde de devletin önemi farklıdır. Avrupa'nın bütün dillerinde "Vatan" kelimesi " Vaterland" olarak adlandırılır; yani vatanı baba olarak nitelendirirler. Biz Türklerde ise vatan toprağına "ana vatan", bunun koruyuculugunu yapan devlete'de Devlet baba" demişizdir. Türkler'in devlet kurma özelliğine en güzel örnek, büyük düşmanımız olan Çinliler'in bir atasözünü belirtmek istiyorum: " İki yahudi bir araya gelir şirket, iki Türk bir araya gelirse devlet kurar." sanırım bu söz Türkler'in hem devlete verdiği önemine hem de teşkilatlanmada ki üstünlük hallerine iyi bir örnektir.

Kaynaklar:
- Türk Tarih Felsefesi - Mehmed Niyazi
- Türkler ve Kağanlıkları - Prof.Dr. Ömürkul Karayev

Konu Ulug Turk tarafından (29 Ocak 2012 Saat 21:09 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Görüntüleme 474 Yorumlar 4
Toplam Yorum 4

Yorumlar

Alt 29 Ocak 2012, 21:05   #2
X
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Geçmişe dönüş -1




" İki yahudi bir araya gelir şirket, iki Türk bir araya gelirse devlet kurar."


Bu konuda Arap'lara benzedigimizi dusunuyorum. Teskilatlanmadan ziyade yonetme hevesimiz cok yuksek. Boyunduruk altina girmeyi kabullenmiyoruz, benligimizde cok ust safhada maalesef.

Turk ircinin bugunki halinin en onemli sebebi de yonetme istegi degil mi?

Farkli bir yere baglasamda ozu ayni, emin ol.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 29 Ocak 2012, 23:55   #3
Deep
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Geçmişe dönüş -1




Sunuculara yapilan saldirilarda savasci kimligimizi one suruyor sanki
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
makaleyi irc'e gayet guzel bagdastirdik @X
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] guzel paylasim azizim, keyifle okudum.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2012, 11:39   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Geçmişe dönüş -1




Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

M. AKİF

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2012, 13:12   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Geçmişe dönüş -1




Gel kardeşim, engelleri birden aşalım, gel,
Seller gibi dâvâda beraber taşalım gel,
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel,
Allah’a giden yolda beraber koşalım gel,
Bin derdini İslâm ilinin paylaşalım gel !
Bin atlı akınlarda cihat önderi kimdi?
Ufkunda güneş batmayan üç kıta bizimdi,
Kimler o geniş ülkeye hükmetmede şimdi?

Yol vermeyen engelleri birden aşalım gel,
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel!...
Hız vermeli imanına heybetli Mohaç’lar,
Tuğlarla beraber yarışan sırmalı taç’lar,
Yâdı ile o devrin dile geldikçe ağaçlar,
Seller gibi dâvâda beraber taşalım gel,
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel!...
Mâzileri, coştukça, gönülde anacaksın,
Mecnun gibi Leyla’yı anarken yanacaksın,
Her derdine elbet severek katlanacaksın...
Allah’a giden yolda beraber koşalım gel,
Bin derdini İslâm ilinin paylaşalım gel !
Sen, gençliğe yol gösterecek tertemiz elsin,
Hakk’ın boğulan gür sesi, haykır ki yücelsin
Binlerce zafer bestesi birden dile gelsin...
Allah’a giden yolda beraber koşalım gel,
Yol vermeyen engelleri birden aşalım gel!

Tarihlere sen, yepyeni bir devir açacaksın,
Afâka, güneş gibi nurlar saçacaksın,
Heybetli sesin, ülkede şimşekler gibi çaksın...
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel

Yüzyılları Kur’anla beraber aşalım gel!
Rabbin bize ihsanı olan mucize varken,
İman seli, vecdi ile onun çağlar akarken,
Toprakların eb’adı, gönül şevkine darken,
Allah’a giden yolda beraber koşalım gel,
Hep Nurdan âlemlere dek yaklaşalım gel!...

Dâvâda, neden böyle kayıtsız duruşun var?
Hissizliğe binlerle özürler buluşun var!
Dâvâya adanmış kaç kuruşun var?
Seller gibi dâvâda beraber taşalım gel,
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel!
Alçaklığın envaına susmak; bu ne zillet!!
Kanser gibi, ruhlarda yayıldıkça bu illet,
Bir dağ gibi birden çökecek koca bir millet...

Yol vermeyen engelleri birden aşalım gel,
Seller gibi dâvâda beraber taşalım gel!
Ruh aleminin Nur saçan ufkunda melekler,
Allah’a giden yollara çıkmış, seni bekler.
Hep özlediğin yerlere güller serpecekler...
Bayraktaki rüzgar gibi destanlaşalım gel,
Yüzyılları Kur’anla beraber aşalım gel!
Dergâhına Rabbin el açıp yalvaralım gel,
Hâlâ kanayan mâtemi birden saralım gel,
İmanını gençlik kolunun kurtaralım gel !

Ali Ulvi Kurucu

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
1, almak, ders, dönüş, geçmişe, geçmişten


Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Makaleler
Article Author Forum Cevaplar Son Mesaj
Geçmişe özlem! Düş İtiraf Ediyorum 2 19 Şubat 2011 00:33
Geçmişe Dair Ne Varsa SeytaninOrkestrasi Serbest Kürsü 0 05 Haziran 2010 15:03
Geçmişe Takılmak Hayal Ah Kadınlar 0 06 Mayıs 2010 10:13
Geçmişe Yolculuk Dilara Ah Kadınlar 1 13 Nisan 2009 16:03