IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

21Beğeni(ler)
  • 11 Post By Melodram
  • 1 Post By Run
  • 5 Post By Julide
  • 1 Post By Melodram
  • 2 Post By Enchanting
  • 1 Post By Siyah

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 15 Nisan 2015, 22:52   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bu ''önyargıların'' bir anlamı olmalı.





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu fotoğrafı birçoğunuz biliyorsunuzdur, bundan birkaç ay önce '' Entel olcam kız tavlıcam diye kendini yırtan izban kekosu, terliklerine bayıldım. '' cümlesiyle, İzmirli bir kız tarafından sosyal medyaya salınmıştı. Aylar sonra da fotoğraftaki arkadaş yukarıdaki açıklamayı yaptı ve o açıklamayı okuduğumdan beri ben kendimi sorgulamaya başladım. Şimdi fotoğraftaki arkadaş demeyi bir kenara bırakıp, ismiyle hitap ettiğimiz birine dönüştü. Adını öğrenen herkes Ali Uçar'a destek olmak için yine ''sosyal medyadan'' kolları sıvadı, parmakları da olabilir. Şimdi gelelim konuya.

Evet Ali'ye ilk baktığımızda belki de yolda yürürken bizi rahatsız edeceğini düşündüğümüz, toplu taşıma araçlarında bakışlarıyla bizi süzerken aklından geçenleri okumamak için kafamızı başka tarafa çevirdiğimiz ve kısaca ''sapık'' diye nitelendirdiğimiz insanlardan biri olduğunu düşünebiliriz. Düşünebiliriz diyorum; çünkü bunlarla her gün, her yerde karşılaşıyor olmak, hem de altına sığındıkları hiçbir tahrik unsuruyla donanmamışken, bizi böyle düşünmeye itiyor. Buraya kadar düşünülen şeye hiçbir şey demem, halimiz ortada ama ne yazık ki burada sorun bir kadına dikilmiş bir çift göz değil, bir kitaba bakan bir çift göz. Burada fark var, tabii bizler için fark olmasının ''görüntü itibariyle'' hiçbir önemi yok. Fotoğrafı yayan kişinin kadın olmasından dolayı olaya önce öyle baktım ama bu önyargılar hepimizin başına gelmedi mi sanki? Annelerimiz günlere gittiğinde '' Ayşe'nin oğlu da o serseri tipiyle nasıl mühendislik okuyor. '' demediler mi? '' Fatma'nın kızı o garip saç rengi, o piercinglerle okulu birincilikle bitirmiş. '' demediler mi? Hadi bu kadar başarılı örneklerle de sınırlamayalım, '' Senin kızın da mini etekle dolanıyor, hiç sana çekmemiş. '' demediler mi? '' Ahmet senin oğlan da iş yok gibi duruyor ama bir deneyelim. '' demediler mi? Bunların hepsi insanların tamamen görüntünüze göre vardığı kanılardır. Biraz daha farklı giyiniyorsan marjinalsindir, çok kısa giyiniyorsan yollusundur, bir parkta bira içiyorsan serserisindir, eve geç geliyorsan haytasındır. Bir erkek pembe mi giydi? Gaydir. Bir kız çok mu siyah giyiniyor? Satanisttir. Yani bu önyargılar uzadıkça uzar ve bu önyargıların yıkılması gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta bunları bizzat yaşıyor olmamız, bizim Ali gibi birini gördüğümüz de verdiğimiz tepkinin temelini oluşturmuştur, istesek de istemesek de. Yani birine önyargıyla yaklaşıyor olmamız, bizi ''insan kayıran'' yapmaz, ayrımcı da olmayız sadece öğrendiğimiz önyargılar ve çevremizde şahit olduklarımız bizi öyle düşünmeye iter. Tabii burada da aklına gelenleri ifade ediş ve düşüncelerini kontrol ediş kabiliyetimiz devreye giriyor.

Ben metroda böyle bir insanla karşılaşsam, terliklerine veya görüntüsüne bakmam, okuduğu kitabın adını görmeye çalışırım. Hatta sevdiğim bir kitap veya sevdiğim bir yazarsa bundan heyecan duyarım, mutlu olurum. Eğer ben önce terliklerine veya görünüşüne bakıp, kafamda belli önyargılar oluşturmuşsam ve iki dakika sonra bu insan eline o kitabı aldıysa, o zaman bir kitapla önyargılarımın bir kısmını parçalamış olurum ya da parçalayacak kadar becerikli değilsem, iki dakika önce neden böyle düşündüğümü sorgulayıp, kendimle bir hesaplaşma içine girerim ama bu kız neden böyle bir hesaplaşma yaşamadı diye de kınayamam. Sadece öfkelenebilirim neden mi? Karşında kafandaki önyargıları yok edecek biçimde kitap okuyan bir insan dururken, sen bu önyargılarından kurtulacağın en iyi fırsatı ele geçirmişken bunu karşıdakini hor görme şeklinde kullanmayı seçtiği için öfkelenirim ve böyle düşünen çok insan olduğu için öfkelenirim.

Şimdi gerçekçi olacaksak, bir kısım Ali'yi görünce gülüp geçecektir, bir kısım takdir edecektir, bir kısım da bu kızın yaptığı gibi terlik giymiş bir insanın ve ona göre hayalindeki erkek vücuduna sahip olmadığı, hayalindeki markalı ayakkabıyı giymediği için ve bu yan unsurlar olmamasına rağmen kitap okuduğu için bu durumu ''kızları etkilemeye çalışan keko'' olarak ortalığa yayacaktır. Muhtemelen Ali'yle metroda değil de, sosyal medyada karşılaşsaydı, Ali'yi hiç görmeseydi ve Ali okuduğu kitabın yanına Starbucks damgalı bir kahve ve Ray-Ban gözlükler koyup fotoğrafını çekseydi, aynı kız onu beğenerek, Ali hakkında yeni bir yargıya varacaktı. O zaman Ali ideal bir erkek olacaktı ve kitabı kızları etkileme aracı olarak kullanmayan, entel bir çocuk olacaktı. Burada benim yaptığımda bir nevi önyargı oluyor aslında; çünkü yine bunları da deneyimliyoruz, etrafımızda görüp tecrübe ettiğimiz her şey önyargı kabiliyetimizi arttırıyor, peki ya elimizde bunları yıkma fırsatı geçseydi? Çoğunuzun bu önyargıyı yıkabileceğini biliyorum ben. Saçın için, kaşın için, gözün için, boyun için, kilon için, giydiklerin için insanların kafasında oluşan bütün önyargılar için, ben biliyorum ki siz bunları yıkabilecek bir şeyler yaparsınız.

Önyargılarınızdan vazgeçin demiyorum, hiçbirimiz vazgeçemeyiz, hatta bazen bu önyargılar işimize bile yarayabilir ama ''tanımadan önce sana karşı çok önyargılıydım'' cümlesini hayatımın her evresinde duyan biri olarak, daha sonra karşımdakinin bu önyargılarını yıkmanın gururunu yaşadım ben ama bu gurur bir tek bana ait değildi, asıl önemli olan karşıdakinin bu önyargısını yıkıp, bana bunu itiraf edebilmesiydi. Olumsuz bir şeylerden, güzel yerlere varabiliriz diyorum kısaca. Diyorum ki, şu bize verilen cevize benzer organı ve 7 yaşımızdan beri öğretilmeye çalışılan kelimeleri Ali'yi ata baktırırken Ali'nin ne giyindiğini sorgulamak için değil de, Ali'nin ata bakarken nasıl gözlerinin içinin parladığını ifade etmek için kullanalım mesela. En azından deneyelim.


Not; Birkaç yazarın da Ali'yi kitaplarının imza gününe davet ettiğini, imzalı kitaplarını göndereceğini yazdığını da ekleyeyim, işte önyargıların yıkıldığı andır bu.


Ha bir de uzunmuş deyip-ki bence uzun değil ama olsun-, kesin okumak çok vaktimi alır önyargısına inat da bunu okuyup önyargıyı yıkmaya başlayan üyelere de teşekkürlerimi ve saygılarımı iletiyorum şimdiden.


__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

 

Etiketler
anlamı, bîr, bu, olmalı, önyargıların


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
biri olmalı... MoHaC Aşk ve Sevgi Köşesi 0 10 Kasım 2011 21:12
Aşk hak edenin olmalı Feronia Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 20 Ekim 2009 20:25
Bu bir şaka olmalı Ocean Windows 3 02 Ekim 2008 20:20
Aşk Sen, Sen Ben Olmalı... ? PeRiLiCe Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 3 16 Kasım 2007 17:48